İran'ın Yanık Şehri'nde bebek gibi gömülmüş Maymun mezarı bulundu

İran'ın Yanık Şehri'nde bebek gibi gömülmüş Maymun mezarı bulundu

İran’ın doğusunda Yanık Şehir olarak bilinen Tunç Çağı yerleşimi Shahr-i Sokhta’daki arkeoloji kazılarında bir mezara gömülmüş 4.000 yıllık maymun keşfedildi. Arkeologlar maymunun evcil olduğunu ve tıpki bir insan gibi törenle gömüldüğünü belirtiyorlar.

Ölü gömme pratikleri söz konusu olduğunda, evcil hayvan sahiplerinin hayvanlarını diğer dünyaya göndermesinin çok tuhaf yolları olduğunu söylemek doğru olur. Akvaryum balıklarını yakmaktan, evcil köpekleri halıya çevirmeye kadar, insanların zorlamayacağı pek fazla engel yok gibi görünüyor. Ancak, bu son çılgınlıkların, çok eski bir evcil hayvan gömme geleneğinden kaynaklandığı anlaşılıyor.

Arkeologlar, İran’ın doğusunda, Afganistan sınırına yakın Tunç Çağı yerleşimi olan Shahr-i Sokhta’da bir mezara gömülmüş 4.000 yıllık bir maymun keşfetti.

Uzmanlar, rhesus makaklarının (Macaca mulatta), evcil maymunların dönemin elitleri arasında bir statü sembolü olarak görüldüğü için bir hediye olabileceğine inanıyor.

Nature dergisinde 14 Mart 2019 tarihinde Claudia Minniti ve Seyed Mansour Seyed Sajjadi imzası ile  yayınlanan, Eski Yakın Doğu'dan insan olmayan primatlar hakkında yeni veriler: Shahr r i Sokhta'da (İran) bir rhesus makak mezarının keşfi (New data on non‐human primates from the ancient Near East: the recent discovery of a rhesus macaque burial at Shahr‐i Sokhta - Iran) başlıklı  makaleye göre, İran'da  MÖ 2800 ve 2200 yılları arasında gömüldüğü tahmin edilen rhesus makağı, dünyanın en eski evcil maymun örneklerinden biri.

Nakalenin yazaları Claudia Minniti ve Seyed Mansour Seyed Sajjadi, maymunun, mezarlığa gömülen bebeklerin mezarlarına benzer şekilde, tek çukurda bulunduğunu söylüyor.

Dahası, maymunun gömüldüğü çukurda çömlek parçaları bulundu. Bu, insan mezarlarında görülen bir uygulamaydı. Dolayısıyla söz konusu maymunun değer verilen bir evcil hayvan olduğu düşünülüyor.

Bu keşif törenle gömülmüş gibi görünen ilk hayvan keşfi değil. Antik Mısırlıların, egzotik hayvanların menfaatlerini koruduğu biliniyordu, 5.000 yıllık mezarlardaki evcil hayvanlara duydukları sevgiyi (ya da en azından bir statü sembolü olarak kullanıldıklarını) kanıtlamışlardı.

Antik Hierakonpolis kasabasındaki bir mezarlıkta arkeologlar fillerden leoparlara, timsahlara ve daha pek çok farklı hayvan keşfettiler. Başka yerlerdeki kazılarda, hayvan mumyaları ile kediler ve köpekler haricinde suaygırları, şahinler ve babunların kalıntıları ortaya çıkarılmıştı.

Ve yakın zamanda, arkeologlar Roma İmparatorluğu’nun bölgenin siyasetini ve kültürünü kontrol ettiği bir yerde, 2000 yıllık bir hayvan mezarlığına rastladılar. Kediler devekuşu yumurtası kabuğundan yapılmış kolye ile gömülmüştü. Dekoratif demir tasmalı bir maymun da bulunmuştu.

Hierakonpolis Araştırmaları’nın direktörü Renee Friedman, farklı hayvanların farklı çağrışımları olduğunu söylüyor. Örneğin fil, sahibinin özendiği gücü temsil ediyordu.

Diğer eski mezarlar, Avrupalı avcı-toplayıcılar tarafından evcil köpeklerin sahiplerinin yanına gömüldüğünü gösteriyor.

Bu arada, Atlantik’in genelinde, 2.000 yıllık bir bobcat, genellikle insanlara ayrılmış olan Illinois Nehri’ne bakan bir cenaze höyüğünde bir mermi kolyesi ve diş taşıyordu.

arkeofili.com

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar