Shawnee Devlet Üniversitesi’nin arkeoloji bölümünde görev yapan Profesör Amr el-Azm'a göre başta Suriye, Irak, Libya ve Yemen'de olmak üzere çatışma bölgelerindeki tarihi eserlerin yağmalanması sistematik hale geldi. Suriye ve diğer Orta Doğu ülkelerinde yağmalanan binlerce tarihi eser sosyal medya siteleri üzerinden Avrupa ülkelerine satılıyor.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki, Shawnee Devlet Üniversitesi’nin arkeoloji bölümünde görev yapan Profesör Amr el-Azm'a göre başta Suriye, Irak, Libya ve Yemen'de olmak üzere çatışma bölgelerindeki tarihi eserlerin yağmalanması sistematik bir hale geldi. Bu bölgelerden çalınan eserler yasa dışı ticaret ağları üzerinden satışa sunuluyor.
Amr el-Azm meslektaşı Kati Paul ile kurduğu ATHAR (Antika Ticareti ve Miras Antropolojisi Araştırma Projesi) ile çatışma bölgelerinde yağmalanan tarihi eserlerin sosyal medyada takibini yapıyor.
Euronews’e konuşan Amr el-Azm, 2014'den itibaren özellikle Suriye’den kaçırılan tarihi eslerinin satıldığı Facebook gruplarının ortaya çıkmaya başladığını belirtiyor. Söz konusu ilanlarda tarihi altın ve gümüş paralara, küçük eserlerden büyük mozaiklere kadar tarihi eserlere rastlamak mümkün.
Çoğu kapalı ve binlerce üyesi olan Facebook gruplarını yakından takip eden Amr el Azm, "Facebook sayfaları ve kullanıcılarında bir patlama yaşandığını görüyoruz. Bu uluslararası bir mesele ve Facebook yetkilileri olayların ciddiyetini anlamakta geç kaldı." diye konuştu.
Konuyla ilgilenenler bu grupları ayrıca fikir alışverişinde bulunmak ve tarihi eser sitelerinin nasıl kazılacağını öğrenmek için kullanıyor.
Kaçak tarihi eserler terör örgütlerine kaynak sağlıyor
Uluslararası tarihi eser kaçakçılığı ve terör finansmanının nasıl organize edildiğini takip eden Amr el-Azm, yasa dışı tarihi eser satışının terör örgütleri için ciddi kaynak olduğunu söylüyor. El-Azm, "Örgüt, Suriye ve Irak’tan kaçırılan eserlerde en büyük paya sahip olsa da hiçbir örgütle bağlantısı olmayan kişilerin de bu ticaretten faydalandığını" belirtiyor.
'Bulgaristan bu ticaretin merkezinde'
İslami eserlerin genellikle Körfez bölgesine gittiğini belirten Amr, diğer antikalar için ise daha çok Avrupa'dan talep olduğunu vurguluyor.
El-Azm, Avrupa'da antika pazarının iki merkezi olan Londra ve Paris kentlerinde yasa dışı tarihi eser ticaretinin çok gelişmiş olduğun belirtiliyor. Özellikle bu kentlerde elde edilen marjlar diğer kentlere göre daha yüksek.
Avrupa’da yayılan bu yasa dışı ticaretin giriş kapısı ise Bulgaristan. Türkiye üzerinde kaçırılan eserler Bulgaristan'a geçirildikten sonra kolaylıkla AB ülkelerine ulaştırılabiliyor. Aynı zamanda Bulgaristan en çok sahte tarihi eserin üretildiği ülke olarak biliniyor.
Türkiye’de yasal olarak tarihi eser pazarı bulunmasa da bu alandaki ticaretin temel taşlarından biri haline geldi. Orta Doğu'dan Avrupa'ya ulaştırılan birçok kaçak eser Türkiye'den geçiyor. El-Azm, Türkiye'de son yıllarda güvenlik güçlerinin bu konuda kontrolleri sıkılaştırdığını belirtiyor.
Avrupa’nın bir diğer giriş kapısı ise İtalya. Libya ile olan coğrafi ve tarihi yakınlığı sayesinde Afrika ülkelerinden kaçırılan birçok eser İtalyan limanlara getiriliyor
Emma Beswick & Hüseyin Koyuncu - tr.euronews.com