İspanya’nın Cabra kentindeki Villa del Mitra’da yapılan arkeoloji kazılarında arkeologlar, ritüel ziyafetlerin kalıntılarıyla birlikte Tanrı Mithras'a adanmış bir kutsal alanı ortaya çıkardılar.

Roma İmparatorluğu’nun gizemli dinlerinden Mithrasizm, MS 1. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış ve hızla büyüyerek çok geniş alanlarda müritler bulmayı başarmıştı. Hint - İran inançlarındaki tanrı Mitra'dan esinlendiği ileri sürülen inancın astrolojik temelli bir inanç olduğu biliyor.  MS 2. ve 3. yüzyıllarda Roma İmparatorluğu’nda, bu tanrı imparatora sadakatin koruyucusu olarak onurlandırıldı.

Roma kenti Licabrum’da yer alan Villa del Mitra, MS birinci yüzyıldan kalmadır. Villa, MS ikinci yüzyılda yerinde keşfedilen ve Mithras’ın bir boğayı (ölüm ve dirilişin sembolü) kurban ettiğini gösteren bir Mitra de Cabra heykelinin adını almıştır.

Malaga Üniversitesi, Madrid Carlos III Üniversitesi ve Córdoba Üniversitesi’nden arkeologlar, en son kazılarda, MS üçüncü yüzyılın sonundan itibaren inşaatın ikinci bir aşaması ile MS ikinci yüzyıla tarihlenen bir Mithraic tapınağının kalıntılarını ortaya çıkardılar.

Kutsal alan, Domus’un güneybatısında yer alan ve 7,2 x 2,5 metre (24 x 8 fit) ölçülerinde dikdörtgen bir odadır. İki yan taş bankı olan kutsal alana giden birkaç basamaktan inen dar bir girişe sahiptir. Sağda 1.70 x 0.65 metre ölçülerinde küçük bir su deposu var.

Araştırma ekibi, bu bankların Mithras onuruna ritüeller ve ziyafetler gerçekleştirmek için oturan ibadet edenler tarafından kullanıldığına inanıyor. Duvarlarda, biri muhtemelen bir tauroktony heykeli tutacak iki delik veya niş bulunan Roma tuğla parçaları vardır.

Zemin, daha yakından incelendiğinde, ritüel ziyafetler sırasında yemek pişirme kanıtlarını gösteren domuz, kuş ve tavşan parçalarını ortaya çıkaran koyu renkli yanmış bir tabaka ile kaplıdır.

Villa aslen 1972 ve 1973 yılları arasında kazılmış, bu süre zarfında göletli bir avlu ve mozaik zeminli birkaç bitişik oda bulunmuştur. 1981’deki daha sonraki kazılar, bir hipokost veya yerden ısıtma sisteminin kalıntılarının yanı sıra Philip, Diocletian ve Valentinianus II’yi tasvir eden sikkeleri ortaya çıkardı.