İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hayati Develi, fakültenin arkeoloji bölümü öğretim üyelerine 4 yeni hedef belirledi. İşte İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü arkeologlarının yeni hedefleri:
Bu yıl Prof. Dr. Belkıs Dinçol onuruna düzenlenen İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi 17. Arkeolojik Kazı ve Araştırmalar Toplantısı 16-18 Mayıs 2018 tarihlerinde İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Ord. Prof. Dr. Cemil Bilsel Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmaları Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülsün Umurtak ve Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hayati Develi tarafından gerçekleştirildi.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülsün Umurtak, geleneksel şekilde 17 yıldır aralıksız düzenlenen Arkeolojik Kazı ve Araştırmalar Toplantıs'nın tamamında imzası buunduğu için mutlu olduğunu belirterek; "Toplantıların oluşum ve devam sürecinde emeği geçen emektar akademisyen ve arkeolog arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Ben bu toplantıların hepsinde imzam olduğu için mutluyum. Ancak artık bayrağı gençlere devretme zamanı geliyor. Bu toplantıların İkinci 17 ve üçüncü 17'lik süreçlerini de görmek ve onlarda da davetli olarak aranızda bulunmak isterim. Bu bana mutluluk ve gurur verecektir" dedi.
Prof. Dr. Umurtak, konuşmasında başta Prof. Dr. Muhibbe Darga, Prof. Dr. Güven Arsebük ve Prof. Dr. Güven Bakır olmak üzere yakın zamanda ahirete intikal etmiş arkeoloji camiasının önemli simalarını minnet ve şükranla andıklarını da sözlerine ekledi.
Daha sonra kürsüye çıkan İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hayati Develi; sözlerine kendisinin arkeolog olmadığı ama yapılan arkeolojik çalışmaları ve yayınları büyük ilgi e merakla takip ettiğini belirterek başladı.
Karacoğlan'ın "Kim var imiş biz burada yoğ iken" sorusuna cevap arayan Arkeoloji çalışmalarının saygın bir bilim dalı olduğunu belirten Develi, "Arkeologlar, arkeoloji alanlarından çıkan buluntuları, bilgi ve hikmet ile yoğurarak insanlığın bilinmeyen geçmişini ortaya çıkartmaya çalışıyorlar. İstanbul Üniversitesi arkeologlarının ve arkeoloji Bölümü çalışanlarının bu çalışmalara önemli katkılar sağladığını görüyor ve başarılarını takdir ediyoruz. İ.Ü:'nün bu alandaki başarıları guru ve mutluluk verici. Ve bana göre bu alanda daha yapacak çok iş var. Neler yapılabilir? Bana göre yapılacaklar şöyle sıralanabilir?
1- Laboratuvar açmalıyız. Laboratuvara ihtiyacımız olduğu ortada. Bu laboratuvarı kendi üniversitemiz bünyesinde kurmalıyız.
2- Birleşik Arkeoloji Merkezi açmalıyız. Üniversitemiz bünyesindeki Arkeoloji Bölümümüzün yanı sıra, onların çalışmalarını yakından ilgilendiren ve destek veren Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri Bölümü, Eski Çağ Tarihi Anabilim Dalı gibi bölümlerin başarılı çalışmaları da söz konusu. Bütün bu çalışmaların birbirini beslemesi, geliştirmesi ve bu bölümlerdeki çalışmaların koordinasyonunun sağlanması amacıyla çatı kurum olarak bir arkeoloji merkezi oluşturmalıyız.
3- Üniversitemizin yayınlarını güçlendirmeliyiz. Halen Türkiye'nin en önemli arkeoloji bölümüne sahibiz ama yayınlarımız İstanbul Üniversitesi markası ile taçlandırılmıyor. Değişik yayınevlerinden öğretim üyelerimizin önemli eserleri yayınlanıyor. Bu eserlerin İstanbul Üniversitesimarkası ile yayınlamamasında üniversite olarak bizim de kusurlarımız vardır. Ancak Rektörümüzle konuşarak bu sıkıntıların aşılmasına karar verdik. Artık yayınlarınızı İstanbul Üniversitesi markası ile yapabilirsiniz. Geçmişte Üniversitemzi'den Arkeoloji alanında önemli kaynak eserler yayınlanmıştı. Şimdi sizler yayınlarınızla onlara yeni kıymetli eserler eklemelisiniz. Ben üzerime düşen ne varsa yapıp, değerli eserlerinizi üniversitemizden yayınlatmanızı sağlamaya çalışacağım.
4- Yurt dışı arkeoloji kazıları ve çalışmalarına imza atmalıyız. Türkiye çapında önemli kazılara imza attık. Anadolu'da hemen her çağa ait önemli arkeoloji kazıları gerçekleştirdik. Anadolumuz arkeoloji açısından çok zengin ve bize yüzlerce yıl yetecek malzeme verir. Ama bizim İstanbul Üniversitesi arkeologları olarak yurt çapındaki başarılarımız yurt dışına taşıma zamanımız gelmiştir. Mısır'da, Mezopotamya'da, Kafkasya'da ve Dünyanın her yerinde önemli arkeolojik kazılara katılmalı, arkeolojik çalışmalarla başarımızı taçlandırmalıyız. Bizim arkeoloji alanında dünyaya söyleyecek çok sözümüz var.
arkeolojikhaber.com