İzmir Arkeoloji Müzesi'nin Mart ayı Konukları; Kybele ve aslan heykelleri

Anadolu'da kökeni tarih öncesi çağlara uzanan ve "ana tanrıça" inancını simgeleyen Kybele'nin Helenistik Dönem'de yapılmış heykelleri ve adak taşları, İzmir Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmeye başlandı

Ege'deki kazılarda bulunan ve "ana tanrıça" Kybele'yi gücün sembolü aslanlarla betimleyen 2 bin 300 yıllık heykel ve adak taşları, İzmir Arkeoloji Müzesi'nde ziyaretçi ilgisine sunuldu.

İzmir'in Selçuk ilçesindeki Efes, Aydın'ın Didim ilçesindeki Milet ve Söke'deki kazı alanlarından çıkarılan Helenistik Dönem'e ait Kybele figürleri, İzmir Arkeoloji Müzesi Hazine Odası'nın son konukları oldu. "Göremediklerinizi Göreceksiniz" projesi kapsamında her ay eşsiz eserlerin depolardan çıkarılarak sergilendiği müzede, mart ayı boyunca Kybele ve ona eşlik eden aslan figürlerinin betimlendiği 4 eser sergilenecek.

Tarih öncesi dönemlerde bolluğun ve bereketin sembolü olduğuna inanılan ve Helenistik Dönem'de de inanışı devam eden "ana tanrıça" Kybele'nin ayakta ve oturarak betimlendiği mermer eserlerde gücün sembolü olarak aslanlar da yer alıyor. Baş kısmı bulunmayan heykellerde Kybele'ye sevgilisi olduğuna inanılan Attis ve başrahip de eşlik ediyor. Yüksek dağ zirvelerinde, su kaynaklarında, deniz kenarlarında veya doğal alanlarda bulunan eserlerin boyları da 20 ila 50 santim arasında değişiyor.

- "Doğanın da en güçlü hayvanlarıyla betimlenmiş"

İzmir Arkeoloji Müzesi Uzmanı Elvan Tural,  2021 yılında başlayan projeyle her ay çok nadir eserleri ziyaretçilerle buluşturduklarını, 2022'de de çalışmalarını "kült" temasıyla sürdürdüklerini söyledi.

Neolitik Çağ'dan kalma 8 bin yıllık eserleri ocak ayında, Tunç Çağı'na tarihlenen yaklaşık 5 bin yıllık eserleri de şubat ayında sergilediklerini anlatan Tural, mart ayının konuğunu da Kybele olarak belirlediklerini anlattı. Tural, Kybele'nin Anadolu kökenli bir tanrıça olduğuna işaret ederek şu bilgileri verdi:

"Neolitik Dönem’de kutsal nesnelere yansımasını gördüğümüz ana tanrıça, Hitit ve Hurri kültüründe Kubaba, Frig kültüründe 'dağa ait olan ana' anlamına gelen Matar Kubileya, Helen kültüründe tüm tanrı ve tanrıçaların anası anlamına gelen Meter, Roma kültüründe 'büyük ana' anlamına gelen Magna Mater olarak karşımıza çıkıyor. Bereketi, doğayı, doğurganlığı, hayatın idamesini temsil ediyor. Bu nedenle Anadolu için çok önemli. Ana tanrıça Kybele adını alıyor ve sonraki metinlerde adı geçmiyor. Adını anmanın dahi tanrıçaya saygısızlık olduğuna inanılıyor. Kybele yerine bütün tanrıların anası olarak ifade ediliyor."

Kybele'nin Anadolu ve Ege'de yoğun tapınım gören bir tanrıça olduğunu söyleyen Tural, özellikle su bulunan bölgelerde, denize bakan kayalıklardaki ana tanrıça figürüne denizcilerin sağlık ve bereket için adakta bulunduğunu aktardı.

Tural, Kybele sergisinin mart ayında ziyaretçisiyle buluşmasının da Kadınlar Günü dolayısıyla daha da anlamlı olduğunu söyleyerek "Doğanın hakimi Kybele doğanın da en güçlü hayvanlarıyla betimlenmiş. Bu eserler kadının varlığının erken dönemden itibaren insan yaşamındaki önemini ortaya koyuyor." dedi.


AA Efsun Erbalaban Yılmaz


Benzer Haberler & Reklamlar