Kanada'nın Calvert Adasındaki insan ayak izleri yaklaşık 13.000 yıl öncesine dayanıyor.
Sahilde bir aile gezisi ya da eğlence gibi ne gibi bir aktivite içinde olduklarını asla bilemeyecek olsak da kesin bir şey var: Yaklaşık 13.000 yıl önce, Kanada’nın batısındaki bir adada küçük bir grup insan vakit geçiriyordu.
The Guardian'ın 28 Mart 2018 tarihli haberine göre; Araştırmacılar, Britanya Kolombiyası’ndaki Calvert Adası kıyısındaki bir tortu tabakasında 29 ayak izi buldular. 14.000 ila 11.000 yıl önce, dünya son buzul çağının sonuna doğru ilerlerken, deniz seviyesi bugünkünden 2 – 3 metre daha düşüktü.
Ayak izlerinin kaç insana ait olduğu net olmasa da, ekip, bir çocuğa ait gibi görünen ayak izleri de dahil olmak üzere en az üç farklı insana ait ayak izleri olduğunu söylüyor.
Araştırmanın baş yazarı Dr. Duncan McLaren, “Ayak izlerine rastladığımızda bu alt sahil boyunca aktif arkeolojik sit alanları arıyorduk. Bu izlerin, 13.000 yıl önce gelen yüksek gelgit çizgisinin hemen üzerindeki bir alanda kalmış olması muhtemel.” diyor.
Plos One dergisinde Duncan McLaren, Daryl Fedje, Angela Dyck, Quentin Mackie, Alisha Gauvreau, Jenny Cohen'in imzaları ve Terminal Pleistocene epoch human footprints from the Pacific coast of Canada başlığıyla yayımlanan araştırmada, 2014 yılında adadaki arkeoloji kazılarının nasıl başladığı anlatılıyor ve araştırmacılar, buranın yakınlarında 6.100 yıl öncesine tarihlenen kabuklu insan yapımı çöp döküntülerinin yanı sıra yontma taş aletlerin ve insan yapımı düzenlemelerinin bulunduğunu belirtiyor.
McLaren, “Bu alanın binlerce yıldır insanları kendine çekmiş olabileceğini düşündüğümüz geniş ve korunaklı bir sahili var. Son 14.000 yıl boyunca deniz seviyesi nispeten istikrarlı olduğundan, bu alanın çok eski arkeolojik kalıntılar için bir potansiyele sahip olduğunu düşündük.” diyor.
Araştırmacılar ayak izlerine rastladıkları sırada, arkeolojik alan arıyorlardı. C: Grant Callegari/Hakai Institute
İlk insan ayak izi, mevcut kumsal yüzeyinin 60 cm altında, kahverengi kil tabakasının üstüne basılmış ve üstü siyah kum ve çakıl ile dolmuş olarak ortaya çıkarıldı. Şans eser, ayak izinin topuk kısmında küçük ve yanmış odun parçaları bulundu ve yapılan radyokarbon tarihlemesi bunun 13.000 yıl öncesine ait olduğunu gösterdi.
Ekip, 2015 ve 2016 yıllarında bölgedeki kazıları genişletmek üzere tekrar çalışmalara başladı ve 28 ayak izi daha ortaya çıkardı. Ayak izlerinin bazılarında, ayak parmaklarının ve kemerlerinin izlerini görmek mümkündü. Ayak izlerinin detaylı ölçümleri, burada en az üç farklı kişinin yürümüş olduğunu ortaya çıkardı.
McLaren, “Çok dikkatli ve yavaş bir şekilde kazı yapmak zorunda kaldık, ki bu da gelgitle yarışmak zorunda olduğumuz için zordu.” diyor.
McLaren, buluntuların uzun süredir çözülemeyen bir bilmecenin aydınlanmasına yardımcı olduğunu söylüyor. Son buzul çağında, Sibirya ve Alaska, Bering olarak bilinen bir alanda büyük bir kara köprüsü ile birbirine bağlıydı ve Kanada buz tabakalarıyla kaplanmıştı.
McLaren, “Birçok arkeologun sorduğu temel soru şudur: İnsanlar, son buzul çağında Kanada’nın güneyinde bulunan bölgeye Bering’den nasıl geçti?'”
Yeni araştırma, insanların buzul ve deniz arasındaki kıyı boyunca buzul içermeyen alanlara doğru hareket ettikleri düşüncesine ağırlık katıyor (çeşitli bitkiler ve hayvanlar için bir sığınak sağladığı bilinen alanlar)
“Bu da, insanların deniz taşıtları kullandığını ve çok erken zamanlarda kıyı bölgelerini araştırdığını ve keşfettiğini gösteriyor.
British Museum’da Paleolitik ve Mezolitik koleksiyonların küratörü Nick Ashton, bulguları memnuniyetle karşılıyor: “Amerika’nın en erken kolonileşmesi için etkileri olan önemli bir keşif.”
“Bulgular, Amerika’nın ilk halklarının Doğu Asya’dan, deniz seviyelerinin daha düşük olduğu bir dönemde geldiği fikrini destekliyor. O dönemde karar kütleleri daha büyüktü fakat aynı zamanda kayık da kullanmış olmalılar. Yeni bulunan ayak izleri ilk Amerikalılara dair çok somut bir bağlantı sağlıyor.”
Erman Ertuğrul - Arkeofil.com