Kastamonu'nun Tarihi ve Turistik Yerler
Cami ve Külliyeler
Nasrullah Kadı Külliyesi
Kent merkezinde yer alan cami, meydanı, şadırvanı, köprüsü ve bir de daha sonra eklenen medrese ile bir külliye görünümündedir.
II. Beyazıd döneminde 1506 yılında Nasrullah Kadı tarafından köprü ve şadırvan içindeki su havuzları ile birlikte yaptırılan cami, Kastamonu’nun en büyük camisidir. 1746 yılında genişletilmesine kadar 6 kubbeli bir yapıya sahip olan cami, bu çalışmayla 9 kubbeli bir hale gelmiştir. Cami içindeki hatlar ve süslemeler ise yine Kastamonulu ünlü hattat Ahmet Şevket Efendi tarafından yazılmıştır.
Milli Mücadele yıllarında, Anadolu’yu dolaşarak Kurtuluş Savaşı’na destek toplayan Milli Şair’imiz Mehmet Akif Ersoy, Nasrullah Camii’nde de vaaz vermiş ve halkı Milli Mücadele için cesaretlendirmiştir.
Nasrullah Camii şadırvanı içindeki su havuzları 1506 yılında cami ile birlikte yapılırken, şadırvan kısmı ise iki kubbeli olarak 1752 yılında Bedii adlı bir hayırsever tarafından yaptırılmıştır.
Halk arasında yaşayan bir söylenceye göre, bu şadırvandan bir kez su içen kişi ömründe ya yedi kez Kastamonu’yu ziyaret etmekte ya da Kastamonu’ya yerleşmektedir.
İsmailbey Külliyesi
Yakupağa Külliyesi
Şeyh Şaban-ı Veli Külliyesi
Mahmutbey Camii
Atabeygazi Camii
Küre Akşemseddin Camii
Yılanlı Camii
Münire Medresesi El Sanatları Çarşısı
Nasrullah Camii arkasında yer alan medrese 1746 yılında Reisül Küttab Hacı Mustafa Efendi tarafından yaptırılmıştır. Yapı 2001 yılında Kastamonu Valiliği’nin düzenlemeleri ile turizme açılmıştır.
Medrese içindeki 21 adet dükkanda, Kastamonu’ya ait her türlü geleneksel el zanaatı bulunabileceği gibi, yöreye ait şifalı bitkiler ve ürünlerden, Kastamonu yöresel mutfağına uzanan geniş bir gezi yapma imkanı bulunmaktadır.
Kale
Kale, Kastamonu’nun ana simgelerinden biri olarak kentin en yüksek noktasından şehrin bir tacı gibi durmaktadır.
Şehrin batısında bir ana kaya kütlesi üzerinde bulunan kale, M.S. 12. yy.da Komnenoslar tarafından yaptırılmıştır. Orijinal yapıdan günümüzde sadece iç kale kısmı ulaşmıştır. Kalenin dış surları 18. yy. sonlarında yok olmuştur.
Kalenin çeşitli dönemler içerisinde geçirmiş olduğu değişiklikler, bir Orta çağ Bizans yapısından çok Türk mimarisini yansıtmasına neden olmuştur.
Kalenin şehirden yaklaşık 120 metre yüksekte oluşu, ulaşım yönünden oldukça kolay olması Kastamonu’yu panaromik açıdan izlenebilecek en iyi yer konumunda bulunmasını sağlar. Kale içerisinde sarnıçlar, zindan, kaçış tünelleri ile "Bayraklı Sultan" olarak anılan türbe bulunmaktadır.
Pompeiopolis (Zımbıllı Tepe Höyüğü)
İsmini, kurucusu general Pompeius Magnus’tan alan Pompeiopolis M.Ö 64/63 yılında Karadeniz Bölgesi’nin iç kısımlarında kurulan Roma kentlerinden biridir. İklim şartları ve yüzyıllar boyunca taş ocağı olarak kullanılması nedeniyle antik kent yapı kalıntıları yer üstünde pek görülmez.
Pompeiopolis’in tahriplerle yok olmasını önlemek ve tarihe yeniden kazandırmak için Münih Ludwig-Maximilians Üniversitesi’nin Klasik Arkeoloji Enstitüsü tarafından 2006 yılından beri bilimsel kazılar sürdürülmektedir. Bu zamana kadar yapılan kazı çalışmalarında antik kent hakkında önemli veriler ortaya çıkmıştır. Kentin yayıldığı alan, geç antik sur duvarlarının gidişi, hamamlar, pazar yerleri, villalar gibi binalar kısmen açığa çıkarılmıştır.
Muhtemelen geç antik devir sur duvarlarında devşirme olarak kullanılmış bir mezar taşı, antik kentteki yaşam hakkında bir fikir verir. Kadın dünyasına ait sembollerin yanı sıra mezar stili Yunanca bir yazıt taşır:
"Bu mezar taşını, kendisiyle anlayışlı ve dindar bir şekilde yaşayan eşlerin en tatlısı Kenis’in anısına kocası diktirdi."
Tarihi Hanlar
İsmail Bey Hanı (Kurşunlu Han)
Candaroğulları Beyliğinin son hükümdarı ve Fatih Sultan Mehmet’in dayısı Kemalettin İsmailbey tarafından 1443-1461 yılları arasında yaptırılmıştır. Kastamonu'da, Aktarlar Çarşısında bulunan bu hanın kuzey ve güneyinde olmak üzere iki kapısı vardır.
Deve Hanı
Kastamonu'da, İsmail Bey Külliyesi arkasındadır. İsmail Bey'in vakfiyesinde külliye ile birlikte inşa edildiği yazılıdır. Yapının ön yüzü kesme taş, yan duvarları moloz taştan yapılmıştır.
Urgan Hanı
Kastamonu'da, Nasrullah Camisi yanında bulunan Urgan Hanı, 1748 yılında yaptırılmıştır.
Gökçeağaç Hanı
Hanönü ilçe merkezinde bulunan bu hanın Jüstinyen zamanında kilise olarak yapıldığı, daha sonra Türkler tarafından kervansaray olarak kullanıldığı ileri sürülmektedir.
Penbe (Balkapanı) Han
1481 – 1512 yılları arasında Osmanlı Padişahı 2. Beyazıt tarafından yaptırılmıştır.
Cem Sultan Bedesteni
Kitabesi olmadığından yapım yılı bilinmeyen bedestenin banisi olan Cem Sultan’ın 1469 yılında Kastamonu sancak beyi olduğu ve 5-6 yıl burada kaldığı dönemde yapıldığı düşünülmektedir.
Aşirefendi Hanı
Yapının iç kısmındaki kitabeden ebcet hesabıyla 1162 (1748 M.) tarihinde bitmiş olduğu anlaşılmaktadır. Vakıf kayıtları Hacı Mustafa oğlu Aşir Efendinin yapıyı bitirerek Nasrullah Camisine vakf ettiğini ortaya koymaktadır.
Tarihi Evler ve Konaklar
KASTAMONU SİVİL MİMARLIK ÖRNEKLERİ VE KONAKLARI
Sadece Kastamonu kent merkezi içinde yer alan 564 adet taşınmaz kültür varlığından 400 tanesini yaşları bir asrı aşan sivil mimarlık örnekleri oluşturmaktadır. Batı Karadeniz Bölgesi’nin tescilli sivil mimarlık yapı stoğunun büyük bölümünü elinde tutan Kastamonu’da kent merkezinden sonra konak yoğunluğu açısından sıralamada İnebolu, Taşköprü ve Tosya ilçelerimiz gelmektedir. Kastamonu’da konaklar, diğer tarihi yapılarla birlikte şehrin kültürel kimliğinin korunmuşluk öğesi olarak göze çarpmaktadır. Kastamonu’nun coğrafi yapısındaki değişik etmenlerden dolayı sivil mimarlık öğeleri de, içinde bulundukları yörenin beşeri coğrafyasına uygun olarak yapım tekniği ve tasarımlarında oldukça zengin bir çeşitlilik sunmaktadırlar. Özellikle kent merkezinde yer alan konakların en önemli özellikleri arasında ilk başta gelen unsur, her bir yapının ön cephelerinde farklı mimari tasarım ve estetik anlayışın hayata geçirilmiş olmasıdır. Bu belirgin anlamda “Kastamonu Konağı” denilebilecek bir olgunun ortaya çıkması değil, 400 adet farklı mimari tipolojinin varlığı anlamına gelmektedir. Bu özellik Kastamonu’nun binlerce yıllık kültür birikiminin yanında, özellikle Beylikler ve Osmanlı dönemlerinde bir idari merkez olması, ülkenin her yanından gelen yönetici, memur, asker, zanaatkâr ve tüccarların kendi kültürleri ile burada var olan kültürel alt yapının birleşmesinden doğan eklektizmi ile açıklanabilir.
Kastamonu konaklarındaki bir diğer önemli farklılık ise, diğer konakları ile ünlü kentlerle karşılaştırıldığında ortaya çıkmaktadır. Kastamonu’nun iki katlı konaklarında zemin kat, diğer kentlerde olduğu gibi sağır değil, birebir hayata açılan ve günlük yaşamın başladığı kat olmasıdır. Birinci katlar aile yaşamının ortak alanı iken, ikinci katlar ise evin konukları için ayrılmış özel mekânlar olarak tasarlanmışlardır.
Sivil mimarlık yapılarının inşasındaki temel düşünce, komşunuzun güneşini, gölgesini ve manzarasını engellememek ve bulunduğu alanı en iyi şekilde değerlendirme düşüncesi, Kastamonu’da yer alan konaklarda en iyi şekliyle görülmektedir.
BALLIK KONAĞI
Yapılış tarihi Haziran 1906 Ballık Konağı, 2007 yılında restore edilmiştir. Kastamonu mimari özelliğini taşıyan tarihi konağın özellikle tavan süslemesi büyük beğeni kazanırken konakta kırmızı kadifenin üzerine ağaç işleme iseel sanatlarının en güzel örneğini sergiliyor. Günümüzde Yerel Yönetim belgeli otel olarak hizmet vermektedir.
İSMAİLBEY KONAĞI
İsmailbey Konağı, adını Hacı İsmail Ağa’dan alır. Hacı İsmail Ağa, Fatih Sultan Mehmet’in öz dayısıdır ve İstanbul’un fethinde emrindeki askerleriyle birlikte büyük rol oynamıştır. Rivayet edilir ki; Fatih Sultan Mehmet, dönemin Kastamonu valisi olan dayısı Hacı İsmail Ağa’dan İstanbul’un fethi için destek talebinde bulunur. Bu talebe kayıtsız kalmayan Hacı İsmail Ağa Fetihteki nüfuzu ve başarısıyla Fatih Sultan Mehmet’in minnettarlığını kazanmıştır. Fakat Dayısının gücünün farkında olan Fatih Sultan Mehmet bu gücün iktidarlığını riske edebileceği ihtimalini düşünür ve Hacı İsmail’i Priştina Valiliği'ne atar. Nitekim Hacı İsmail, uzun yıllar Priştina valisi olarak görev yapar ve ömrü Priştina’da nihayet bulur. Kabri Priştina’dadır. İsmailbey Konağı, Hacı İsmail Ağa’nın Kastamonu Valisi olarak hayatını sürdüğü dönemden Kastamonu halkına miras olup günümüzde Otel ve Restoran olarak ziyaretçilere hizmet vermektedir.
SİRKELİ KONAĞI
Sirkeli Konağı Mustafa SİRKELİ tarafından üç katlı olarak yaptırılmaya başlanmış ancak ölümünün ardından yaşanılan maddi sıkıntılar sebebiyle büyük oğlu Mehmet Faik SİRKELİ tarafından iki katta bitirilmiştir.
Metin SİRKELİ'den edinilen bilgilere göre konağın 1893 - 1898 yılları arasında yapıldığı öğrenilmiştir.Konakta aile bir dönem kendisi oturmuş , daha sonraları kiraya verilmiştir.Konağın sanat okulu , ayakkabı atölyesi , terzi atölyesi ve bir dönemde Vali Konağı olarak kullanıldığı bilinmektedir.Ailenin soyadından dolayı "Sirkeli Konağı" olarak bilinir.
Kastamonu Valiliği İl Özel İdare Müdürlüğünce 31.12.1997 tarihinde satın alınmış, projeleri hazırlanıp Kurulda onaylandıktan sonra 31.07.1998 tarihinde onarım ve restorasyonuna başlanmış, 1999/ Ağustos'unda onarım ve restorasyonu tamamlanarak, İl Daimi Encümeni'nin 19.08.2003 tarih ve 406 sayılı kararı ile Onur Bilgi Dağıtım ve Pazarlama şirketine Çocuk Kreşi (Ana Okulu) olarak kullanılması amacıyla 5 yıllığına kiralandı.Beyçelebi Mahallesi Atatürk Caddesinde bulunmaktadır.
Günümüzde Anadolu Hastanesi Kültür Merkezi olarak hizmet vermektedir.
75 YIL CUMHURİYET EVİ
75.Yıl Cumhuriyet Evi sivil mimari örneklerinden olup , yapının tarihine ait kesin bilgilere ulaşılamamıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin 75. Yıl Kutlama etkinlikleri kapsamında bir Kastamonu Evinin korunması ve fonksiyon verilmesi amaçlanmıştır.
Kastamonu Valiliği "75. Yıl Kutlama Komitesince, tescilli yapıların yoğun olduğu Saylav" 75. Yıl Cumhuriyet Sokağında özel mülkiyetteki bina satın alınmıştır.
05.08,1998 tarihinde bakım ve onarımı yapılmak üzere işe başlanmıştır. 75. Yıl Kutlama Komitesince onarım yapılmıştır.
Bakım ve onarımı tamamlanan binanın 10.12.1998 günü hizmete açılmıştır.
Kastamonu Evi, mahalli dokuma ürünü malzemelerle döşenmiş, bağışı gerçekleştirilen mahalli etnografik malzemelerle teşhiri yapılmıştır.
SEPETÇİOĞLU KONAĞI
Sepetçioğlu Konağının yapılış tarihine ait bulguya rastlanamamıştır. Ancak Gökdere Caddesi'ne açılan giriş kapısı üzerindeki demir şebekede yazılı olan 1884 rakamı konağın yapılış tarihi olduğunu düşündürmektedir.Kareye yakın dikdörtgen planlı olan yapı bodrum , zemin ve birinci kattan ibarettir.
Turizm amaçlı, otel ve restoran yapımı için fonksiyon verilmek üzere, İl Özel İdaresine ait olan ve yıkılmaya yüz tutan konak 25.11.1999 tarihinde onarıma alınmıştır.
Devrinin en güzel eseri örneğidir.
25.11.1998 tarihinde çatı onarımı ile işe başlanmıştır, 22.06.1999 tarihinde de restorasyonuna başlanmış olup 23.09.2000 tarihinde restorasyonu tamamlanmıştır.
Merkezi İstanbul'da bulunan Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfına mahallede halka ve öğrencilere yönelik faaliyette bulunmak üzere tahsis edilmiştir.Bu Vakıf tarafından Sosyal ve Kültürel etkinliklerde kullanılmaktadır.
KONYALI KONAĞI
1935-1936 yılları arasında Abdullah Konyalı tarafından yaptırılmıştır.Bina günümüze dek özgün halini korumuştur.
Kastamonu Valiliği Merkez İlçe Köylere Hizmet Götürme Birliği Hizmet Binası olarak Kırkçeşme Mahallesinde Temmuz / 1998 de Konyalı Ailesi varislerinden satın alınmıştır.
11.06.1999 tarihinde Kastamonu Valiliğince bakım ve onarımı yaptırılmıştır.
6 Ekim 1999 tarihinde hizmete açılmış, 18 Kasım 2002 tarihinden itibaren ilimizdeki öğrenci ve yerel halkın çevre ve sağlıklı beslenme konularında bilgilendirilmesi amacıyla Kastamonu Valiliği Çevre Eğitim Merkezi'ne tahsis edilmiştir.23.12.2003 tarihine kadar ilimizdeki 22 ilköğretim okulu , Hacı Behiye Barut Anaokulu , Halime Çavuş İşitme Engelliler Okulu , Merkeze bağlı 10 köy okulu , Ağlı , Araç , Daday ve İhsangazi' deki YİBO ve Merkez İlköğretim okullarından toplam 11.697 öğrenci çevre eğitimi görmüştür.
Vali Enis Yeter zamanında başlatılan annelere yönelik "Çok Yaşayın , Sağlıklı Yaşayın" çevre ve sağlıklı beslenme eğitim projesinde de 2341 anneye ulaşılmıştır.
Mülkiyeti Köylere Hizmet Götürme Birliği'ne ait olan Konyalı Konağı, günümüzde Valilik AB Proje Koordinasyon Merkezi Ofisi olarak hizmet vermektedir.
TAHİREFENDİ (OSMANLI) KONAĞI
Tarih bakımından ilimizin en eski yapılarından birisi olarak kabul edilen bina zemin ve birinci kattan ibarettir.Binada ilk göze çarpan 18 Yy. mimarisini yansıtan tepe pencereler ve üstlerindeki vitraylardır. Kündekari oda ve dolap kapıları, ocak nişlerdeki alçı işlemeler binaya zenginlik katmaktadır.
LİVAPAŞA KONAĞI
19. yy. , son devir Osmanlı Çağı sivil mimari örneklerini yansıtan bu bina bodrum üzerinde üç kat olarak inşa edilmiştir. Zemin katta yanlarından çıkan merdivenlerin ulaştığı iki sütunlu portiklerin meydana getirdiği sahanlıktan sonra binaya çift kanatlı iki kapı girişi ile girilir. Bu katta ön ve arka cephelerde demir işli kafesler ile emniyeti sağlanmış, çevre duvarı kesme taş ile çevrelenmiş, iç bölme duvarları ahşap bağdadi olarak yapılmış, diğer katlarda ahşap karkas tekniğinde inşaa edilmiştir. Zemin kattaki anıtsal girişin üzerinde birinci ve ikinci katlarda, orta cephelerde çıkma yapılmış ve simetrik düzenlenmiştir. Bu çıkma bölümleri alttan taş eli böğründe payandalar ile desteklenmiştir.
Binanın iç aydınlatılması bol pencere ile sağlanmıştır. Zemin kattaki pencereler kesme taş söveli ve kemerlidir. Katlardaki pencereler dikdörtgen ve giyotin formundadır.
Binanın güney arka bölümündeki bahçesine ön cephede doğu ucunda bulunan, üzeri kemerli taş portalli demir işli kapıdan geçilmektedir. Arslanlı kapı olarak adlandırılan bu taş kapı portalinin yüzeyinde simetrik, karşılıklı iki mitolojik şekli andıran, kısmen stilize edilmiş iki arslan kabartma olarak işlenmiştir.
Kültür Bakanlığı'nca onarılmış ve Etnoğrafya Müzesi olarak düzenlenmiştir.
OSMANLI SARAYI (Eski Belediye Sarayı)
19. Yüzyıl sonlarında Kastamonu Belediye Binası olarak inşa edilmiştir.
1997 yılında, Belediye Meclisi kararıyla özel teşebbüse restore et-işlet-devret modeliyle 20 yıllığına verilmiştir.
1998-1999 yıllarında sürdürülen onarım ve restorasyon çalışmalarıyla turizm amaçlı otel ve restoran fonksiyonu verilmiştir.
Onarım ve restorasyonuna 300 milyar TL sı harcanmıştır. Nostalji atmosferde tefrişi yapılan tarihi yapı; 15 Şubat 2000 tarihinde faaliyete geçmiş olup, Yerel Yönetim Belgeli Otel olarak faaliyet göstermektedir.
EFLANİLİ KONAĞI
Kastamonu sivil mimari örneklerindendir.Yapılış tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber 1910'lu yıllar olduğu tahmin edilmektedir.
İl merkezinde, Sağlık Bakanlığı Çevre Koruma Vakfınca 1999 Ekim ayında Eflanili Ailesi varislerinden satın alınmıştır.
Günümüzde yöresel yemeklerin yapıldığı Restoran olarak ziyaretçilere ve yöre halkına hizmet vermektedir.
KIRKODALI KONAĞI
İl merkezi, Akmescit Mahallesinde şehre hakim tepe üzerinde ve tarihi dokunun yoğun olduğu kesimde yer alan tarihi bina; 1881 yılında papaz mektebi olarak inşa edilmiştir.
Sonraki yıllarda hastane olarak kullanılmıştır.Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetindeki bina 1977 yılına kadar Vakıflar Öğrenci Yurdu olarak işlev görmüştür. Ağustos 2000 tarihinde Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nden Kastamonu Valiliği İl Özel İdare Müdürlüğü'ne tahsis edilmiştir.
Günümüzde Bahçeşehir Koleji olarak kullanılmaktadır.
YÜCEBIYIKLARIN KONAĞI
Kültür Bakanlığı tarafından kamulaştırılıp rostore edilerek Kastamonu Üniversitesine tahsis edilen konak Turizm Otelcilik Yüksek Okulu Uygulama Merkezi olarak hizmet vermektedir.
HAFIZBEY KONAĞI
Yapılış tarihi tam olarak bilinmemektedir. Kastamonu sivil mimari örneklerinden olan bina kesme taş , ahşap ve kerpiç kullanılarak yapılmıştır.26.10.2000 tarihinde Kastamonu Kalkınma Vakfı Yakacak Pazarlama Şirketi tarafından satın alınmıştır.
Onarım ve restorasyon çalışmaları tamamlanmış olup, 21.01.2004 tarihinde açılışı yapılan Hafızbey Konağı turizme yönelik butik otel ve restoran olarak kullanılmaktadır.Müstecir eliyle çalışmakta olan otel 35 yatak kapasitesine sahiptir.
EL SANATLARI TEŞHİR MERKEZİ
Kastamonu Valiliği İl Özel İdare Müdürlüğü'nün verdiği 65 milyar ve DPT'nin verdiği 12 milyar ödenekle 3 Haziran 2000 tarihinde temeli atılmış 12 Mayıs 2001tarihinde hizmete açılmıştır..Ahşap işçiliği El Sanatları Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından yapılmıştır.
Kastamonu Valiliği El Sanatları Satış ve Teşhir Merkezi olarak kullanılmaktadır. Yeni yapılan betonarme bir binada Geleneksel Kastamonu evlerinin canlandırılması açısından yapılan ilk uygulama olması sebebiyle de ayrı bir önemi vardır.
ZİNCİRLİOĞLU KONAĞI
Küre Dağları Milli Parkları Müdürlüğü hizmet binası olarak kullanılmak üzere restorasyon proje çalışmaları devam etmektedir.
MAZLUMCUOĞLU KONAĞI
Yöresel sivil mimari örneklerinden olan yapının yapılış tarihi bilinmemektedir.Konumlandığı yer itibarı ile Hükümet Konağı ve Kültür Merkezi binası ile birlikte iyi bir kompozisyon oluşturmaktadır.
Kastamonu Valiliği İl Özel İdaresinin ortak olduğu Kastamonu Kalkınma Vakfı Şirketinin tarihi eserlere katkısını sağlamak için Valilikçe eser yoğunluğu olan bölgedeki konumu ve gösterişli olan evin satın alınması önerilmiştir.
20.10.1998 tarihinde ev ve yanındaki parsel satın alınmıştır. Projeleri hazırlanarak,1999 / Haziranında onarım ve restorasyonuna başlanan binanın onarımı tamamlanmıştır. Eylül 2000 tarihinde tefrişi tamamlanarak hizmete girmiştir. Günümüzde Pompei Otel olarak hizmet vektedir.
İNEBOLU EVLERİ:
Kastamonu coğrafyası üzerindeki konut çeşitliliğinde kendine özgülüğü ile dikkat çeken örneklerin başında sahil ilçemiz İnebolu evleri yer alır.
Belli başlı özellikleri olan İnebolu evlerinin, çatıları yöreye özgü arduaz (marla) taşı ile kaplanmıştır. Yapıların dış cepheleri aşı boyası ile boyanmış ve böylece kırmızı başta olmak üzere mavi, beyaz gibi renklerle göz alıcı bir güzellik kazandırmışlardır.
Evlerin genellikle dik yamaçlara yapılmalarından dolayı ortaya çıkan seki farklılığında, ön cepheler iki katlı görünürken, arka cepheler konakların asıl yüksekliği olan dört katı da göstermektedir.
Konaklardaki ana yapı olan haremlik selamlık uygulamasından dolayı, içlerinde çift merdivenle üst katlara çıkılmakta, bunun yanında katlar birbirinden bağımsız bir şekilde ihtiyaçları karşılayacak bir biçimde apart tarzda yapılmışlardır. Bu yapı tipini Karadeniz sahilimiz boyunca İnebolu dışında, Abana, İlişi, Bozkurt ve Çatalzeytin gibi yerleşim yerlerinde de görmek mümkündür.
Plajlar
Kastamonu'da arkeolojik ve tabii sit alanı doğal güzelliğe sahip Cide Gideros Koyu, Cide İlçesi Plajı, Kumluca, Akbayır Köyü Kumsalı , Doğanyurt'da Kadınlar Plajı, İnebolu'da Boyranaltı Plajı, Gemiciler Köyü Plajı, Bozkurt'da, Yakaören (İlişi) Köyü Plajı, Abana'da Halk Plajı, Tatil Köyü Plajı ve Çatalzeytin'de Ginolu Plajı bulunmaktadır.
Mağaralar
Ilgarini Mağarası (Pınarbaşı)
Küre Dağları Milli Parkı sınırları içerisinde kalan mağaranın son iki saatlik yürüyüş kısmı nemli, balta girmemiş ve epeyce dik bir yokuşa sahip ormanda yapılmaktadır. Ancak, rehber almak şartıyla ulaşılabilecek olan mağaranın girişi devasa boyuttadır ve ağzından itibaren toplam uzunluğu 850 m, derinliği 250 m'dir.Ilgarini, Türkiye'nin en derin 4. mağarası sayılmaktadır.
Gizemli Mağara (Devrekâni)
İlçeye 19 kilometre uzaklıktaki Alçılar köyünde ormanlık alan içerisinde bulunur. ''Sisli ve Gizemli Mağara'' adını doğal yapısından almış, barındırdığı sarkıt ve dikitlerle ziyaretçilerine görsel bir şölen sunmaktadır.
Kılıçlı Mağarası (Cide)
Çamdibi Köyü’ndeki Kılıçlı Mağarası doğal ve tarihi açıdan çok önemli bir oluşumdur. Sarkıt ve dikitleri ile muhteşem bir görsellik sunmaktadır. Mağaranın girişi ağaçların, çalılıkların arasına gizlenmiş. 350 metre derinliğindeki mağaranın tabanı farklı boyutlardaki havuzlarla kaplıdır. Yaklaştıkça mağaradan gelen serinlik ziyaretçilerini ferahlatmaktadır. Merdivenden çıkıp mağaraya girince, solunum birden kolaylaşıyor. Havuzların suyu soğuk olduğu halde, üşütmüyor. Mağaranın ikinci bölümündeki sarkıt ve dikitler heykeltıraş elinden çıkmış gibi. Mağaranın üst kısmında “2010 Cide Arkeoloji Projesi” kapsamında, Hollanda Leiden Üniversitesi’nden Dr. Bleda Düring ve İskoçya Glasgow Üniversitesi’nden Dr. Claudia Glatz başkanlığında arkeolojik yüzey araştırması yapılmış olup Kalkolitik, İlk Tunç, Orta Tunç ve Bizans dönemine ait parçalar bulundu. Bu da, bölgede en az yedi bin yıllık yerleşimlerin bulunduğunu göstermektedir.
Yaylalar
Kastamonu'nun Araç İlçesinde Munay, Fındıklı, Sıragömü,Kirazlı, Başköy Yaylaları; Daday İlçesinde Oluklu Yaylası; Azdavay İlçesinde Suğla yaylası; Küre İlçesinde, Belören yaylası; Tosya İlçesinde Kösem yaylası, Dipsizgöl, Yeşil göl, Sekiler Yaylası bulunmaktadır.
Evkaya Mezarları
Kent merkezinin hemen güneyinde, Endüstri Meslek Lisesi altında bir ana kaya kütlesi yüzeyinde yer almaktadır. Alanda üçü anıtsal olmak üzere toplam 8 adet kaya mezarı bulunmaktadır. Anıtsal mezarların ikisi içerisindeki mezar odalarında ikişer adet ölü sediri yer alır. Alana ismini veren Evkaya Mezarı, sütunlu ön cephesi ve alınlığındaki “Potnea Theron” – “Hayvanlar Hakimesi Tanrıça” betimlemesi ile oldukça ilgi çekmektedir.
Mezarlar M.Ö. 7. yy. başlarında Frig kültür etkisi altında, bir kaya mezarından çok açık hava kutsal tapınım alanı olarak yapılmıştır.
Müzelerimiz
Arkeoloji Müzesi
Etnografya Müzesi
Şeyh Şaban-ı Veli Vakıf Müzesi
Mimar Vedat Tek Kültür ve Sanat Merkezi 75. Yıl Cumhuriyet Müzesi
Hamamlar
Çifte Hamam
Kale Hamamı
Frenkşah Hamamı
Arabapazarı Hamamı
Yeni Hamam
Saray Hamamı
Bey Hamamı
Dede Sultan Hamamı
Ferhatpaşa Hamamı