Troya antik kentinde gerçekleştirdiği kazı ve sergi çalışmalarının yanı sıra, Troya Müzesi'nin hayata geçirilmesi için de önemli çalışmalar Prof. Dr. Manfred Osman Korfmann'ın eşinin Çanakkale gezisi duygusal anlar yaşanmasına neden oldu.
Çanakkale merkeze bağlı Tevfikiye köyü sınırları içerisinde bulunan, her yıl binlerce turisti ağırlayan Troya Ören Yeri, bu kez çok anlamlı ve duygusal bir ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. Yaşamının 17 yılını antik Troya'ya adayan, kazılara başlarken, 'Troya Müzesi' fikrini ortaya atan Prof. Dr. Manfred Osman Korfmann'ın görmeye ömrü yetmediği müzeyi, açılışına sayılı günler kala eşi Katja Korfmann ziyaret etti. Korfmann, "Eşim, hayatını Troya’ya adamıştı. Böylesine modern ve görkemli bir müzeyi görse çok ama çok sevinirdi" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca, 2018'in 'Troya Yılı' olarak ilan edilmesiyle birlikte ilginin büyük oranda arttığı 5 bin yıllık geçmişe ışık tutan Troya Ören Yeri'nde, şu günlerde 'müze' heyecanı yaşanıyor. Müze, açılışına sayılı günler kala önemli bir ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. 1988- 2005 yılları arasında gerçekleştirdiği Troya kazılarıyla, Homeros, İlyada ve Troya araştırmalarında bir çığır açan ve 2005 yılında kanserden vefat eden efsane kazı başkanı Alman arkeolog Korfmann’ın eşi Katja Korfmann, kısa süre sonra açılacak Troya Müzesi ve Troya Ören Yeri'ni ziyaret etti.
Bayan Korfmann'a ziyareti sırasında Çanakkale Vali Yardımcısı Turan Yılmaz, Kültür ve Turizm Bakanlığı Temsilcisi Erkan Dede, Troya'nın şu andaki Kazı Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan ile Çanakkale Arkeoloji Müzesi yetkilileri eşlik etti. 1988 yılında 'Troya Müzesi' fikrini ortaya atan Prof. Dr. Korfmann, Troya'da gerçekleştirdiği kazı ve sergi çalışmalarının yanı sıra, Troya Müzesi'nin hayata geçirilmesi için de önemli çalışmalar gerçekleştirmişti.
Önümüzdeki ay açılması planlanan Troya Müzesi'nde, kazı başkanları bölümünde eşinin resmi önünde oldukça duygusal anlar yaşayan Katja Korfmann, şunları söyledi: "Eşim Osman bey, hayatını Troya’ya adamıştı. Gecesi gündüzü Troya'ydı. Müze onun hayallerinden biriydi. Kendisine kısmet olmadı. Böylesine modern ve görkemli bir müzeyi görse çok ama çok sevinirdi. Çok etkileyici bir müze olmuş. Eşim Osman bey, Türkiye'yi, Türkleri çok severdi. Hep şunu söylerdi; 'Türkiye büyük ve güçlü bir ülke, eninde sonunda Troya Müzesi'ni yapacaktır.' Ören Yeri'nde de pek çok olumlu gelişmeler yaşanmış. Gururlandık, sevindik. Emeği geçen herkese çok selamlar."
Almanya’da Ofterdingen kentinde 2005 yılında defnedilen Korfmann'ın mezarının yönü, vasiyeti üzerine Troya Ören Yeri'ne, yani doğuya bakıyor.
O, KÖYLÜLERİN 'OSMAN HOCA'SIYDI
Troya'daki arkeoloji kazılarına 17 yıl başkanlık yapan Almanya'nın Tübingen Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Manfred Osman Korfmann, bu süre içinde Troya'nın Milli Park ilan edilmesi ve kazılarda çıkarılan eserlerin sergilenmesi için müze kurulması yönünde büyük çaba gösterdi. Prof. Dr. Korfmann, başka şehirlerde ve ülkelerde sergilenen Troya Hazinelerinin iadesi için de kampanya başlatılmasını istedi.
Prof. Dr. Korfmann, Troya'nın UNESCO'nun uluslararası korunması gereken Kültür Mirası yerlerinden biri sayılmasını da sağladı.
Troya Ören Yeri'nin sağlıklı kalabilmesi ve bölgenin tarihinin yeterince araştırılabilmesi için Çanakkale'de Troya Vakfı'nı da kurdu. Prof. Dr. Korfmann, 2004 yılında kurulan vakfın Yönetim Kurulu Başkanlığı'na getirildi.
Çanakkale Üniversitesi Arkeoloji Bölümü'nün gelişmesi için Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde (ÇOMÜ) profesör olarak öğretim üyeliğini kabul etmiştir. Aynı üniversite kendisine 'Onursal Doktora' payesi vermiş ve Rektörlük Arkeoloji Danışmanlığı'nı üstlenmişti. Prof. Dr. Korfmann, 2004 yılında ÇOMÜ Anadolu ve Yakındoğu araştırmaları için çok önemli olan Tübingen Yakındoğu Atlası'nın 283 parçadan oluşan haritalarını vermiş, ÇOMÜ ve Tübingen Üniversitesi arasındaki işbirliğiyle ÇOMÜ Arkeoloji Bölümü'nün daha da gelişmesini sağlamıştı.
2005'te Türkiye Bilimler Akademisi Asli Üyeliğine seçilen Korfmann ayrıca birçok bilimsel kuruluşun üyesi ve çok çeşitli bilim ödüllerinin sahibiydi.
Prof. Dr. Korfmann, 1998 yılında düzenlenen 'Türkiye Tarihsel, Kültürel Miras ve Sanat Ödülleri'nde kapsamında 'Özel Başarı Ödülü'ne, 2001 yılında 'Doğu ve Yunan medeniyetlerinin birlikte yaşamlarını' belgeleyen eserleri ortaya çıkardığı kazı çalışmaları nedeniyle de Helga ve Edzart Reuter Vakfı'nca 'Birlikte Yaşamı Teşvik' ödülüne layık görülmüştü.
Uzun yıllar yürüttüğü kazılarda bölge köylüsünün sevgisini kazanan ve halk arasında 'Osman Hoca' olarak anılmaya başlanan Prof. Dr. Manfred Korfmann, 2003 yılı Aralık ayında Bakanlar Kurulu kararınca Türk vatandaşlığına kabul edildi. o tarihten itibaren 'Manfred Osman Korfmann' ismini kullanmaya başladı.
Burak Gezen - DHA