Iğdır'daki Urartu dönemine ait dünyanın nadir eserlerinden "Kral Otağı" denilen kaya evi, restore edilerek ziyarete açılacak
Iğdır'da bulunan ve geçmişte kralların yaşamını sürdürdüğü Urartu dönemine ait nadir eserlerden "Kral Otağı" restore edilerek turizme kazandırılacak.
Başta Urartular olmak üzere Doğu Bizans, Anadolu Selçuklular, Türk beylikleri ve Osmanlı İmparatorluğu'na ev sahipliği yapan Iğdır'ın Tuzluca ilçesine bağlı Aşağı Aktaşlı köyünde yer alanUrartulardan kalma kaya evinin turizme kazandırılması için, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından çalışma başlatıldı.
"Kral Otağı" olarak bilinen kaya evi, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün koordinesinde yapılacak restorasyon çalışmalarının ardından yerli ve yabancı turistlerin ziyaretine açılacak.
Demir Çağı'nda devasa bir kayanın içinin oyulup oda haline getirilmesiyle yapıldığına inanılan ve bu odaya ulaşan yontma merdivenleri bulunan Kral Otağı, bulunduğu bölge sebebiyle kartal yuvası olarak adlandırılıyor.
Iğdır İl Kültür ve Turizm Müdürü Osman Engindeniz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kral Otağı'nın Urartular zamanında bir hükümdar tarafından kayanın içi oyularak yaptırılan kaya yerleşkesi olduğunu bildirdi.
Bu kalıntının dünyada nadir bulunan tarihi eser olduğunu belirten Engindeniz, "Burası Urartu krallarının yaşamlarını sürdürdüğü Kral Otağı'dır. Güvenlik düşünülerek yüksek bir kayada otağ yapılmıştır. Güneşten daha çok faydalanmak için giriş kısmı güneye bakmaktadır. Yine kayanın batıya bakan tarafında ise Urartu medeniyetine ait çeşitli işaretler ve nişler bulunmaktadır. Buranın bir diğer özelliği de Aras Havzası üzerinde olmasıdır. Urartular bu bölgede hep Aras Havzası'nda yüksek hakimiyet sağlayabilecekleri yerlere yerleşmiştir." dedi.
Engindeniz, binlerce yıl önce yapılan ve doğal etkiler nedeniyle basamakları tahrip olan Kral Otağı'nın bölgede görülmesi gereken yerlerden biri olduğunu vurgulayarak, şöyle devametti:
"Kayaların oyulmasıyla yapılan bu kaya evinin hemen girişi geniş bir salondan oluşuyor. İçinde kayaların oyulmasıyla kralın yatak olarak kullanması için yapılmış bir bölüm var. Bu bölümünde hemen altında aşağı doğru inen basamaklar var. Burada tarihi bulgulara, kalıntılara baktığımızda bir çok medeniyetin geçiş noktası olduğunu görmekteyiz. Günümüzden 10 bin yıl öncesine kadar yerleşim kalıntılarına rastlamak mümkündür. Bu mekanı, etrafının çevre düzenlemesi ile girişine basamak benzeri yenilikler yaparak misafirlerin hizmetine açacağız."
- Kral Otağı, Aras Havzası'na tepeden bakıyor
Engindeniz, Aras Dağlarının eteklerine yapılan Kral Otağı'nın Türkiye'nin en büyük havzalarından olan Aras Havzası'nı tepeden gördüğünü ifade ederek, bölgeye gelecek yerli ve yabancı turistlerin yapılacak çalışmaların ardından Kral Otağı'nın bulunduğu devasa kayanın üzerine çıkarak havzayı seyredebileceğine işaret etti.
Köy sakinlerinden Umut Kayıtmaz ise köyün yaşlıları tarafından Kral Otağı'yla ilgili çeşitli efsanelerin anlatıldığını belirterek, yetkililerden Kral Otağı'nın tarihinin bilimsel olarak kapsamlı bir şekilde araştırılmasını ve turizme kazandırılarak bölgeye katkı sağlamasını istedi.
Kral Otağı'nın barındırdığı tarihi doku ve doğal yapısıyla doğa sporcularının ve fotoğraf severlerin de ilgisini çektiği belirtildi.
Bülent Mavzer - AA