Kronos kimdir?
1. Kronos: Yunan inanç sisteminde baş tanrı Zeus'un babasıUranos ile Gaia'nın oğludur.
Oğlu Zeus, aynen Kronos'un babası Uranos'u devirip baş tanrı olması gibi, kendisini devirerek baş tanrı olmuştur.
Hikayesi Hititlerin Kumarbi efsanesindeki hikayeye çok benzer.
2. Kronos: Uranos ile Gaia'nın meydana getirdikleri üç grup yaratıklar arasında Titanlar bölüğünün son doğan erkek çocuğu olan Kronos, yalnız Theogonia'nın değil, Yunan mythos'unun en ilgi çeken çok yönlü bir kişisidir.
Tanrısal kişiliğindeki bu çok yönlülük Kronos'un bütün Ortadoğu mythos'larında kaynak bulmasından ileri gelmektedir.
Kronos aslında Yunan mytkos'una. yabancı bir kişidir, çok daha eski ve Ortadoğu'da kökleşmiş efsanelerden esinlenerek Yunan efsaneleri çemberine aktarılmış bu tanrı hem Yunan mythos'unun kökenlerinde yer almakta, hem de bu mythos'ta yabancı kaynaklı birçok başka efsane tema ve motiflerine çıkış noktası olarak görülmektedir. Bu nitelikleriyle de Yunan mytkos'unu bir köprü gibi geçerek, Latin-Roma efsanelerine de önemli bir kişi olarak girmektedir.
Kronos'un bu çok yönlü, kimi yerde çelişkili kişiliği bir zamanlar bilinmeyen, son otuz kırk yılda ortaya çıkan ve böylelikle karşılaştırma olanakları sağlayan Sümer, Babil, Hitit, Finike kaynaklarının bilim alanına girmesiyle aydınlanmıştır.
Kronos'u Theogonia'daki yeri, rolü ve nitelikleriyle incelemeye girişmeden, bu tanrısal imgenin Ortadoğu ve Anadolu efsanelerinde rastlanan başlıca konulardan biri olarak bakabileceğini "gökteki krallık" sorunu ile ilişkisi olduğu kadar, "krallık gücünü ele geçirmek için ürettiği varlıkları yutma" motifini de vurgulamalıyız. Kronos bu iki mythos'u da kişiliğinde en belirgin biçimde simgelemektedir.
Theogonia'da üç tanrı kuşağı karşımıza çıkmakta ve üstünlüğü elde edip evrene egemenliği yerleştirmek için girişilen çabalarda bu üç kuşağın her birinin kendinden bir önceki kuşakla cenkleşip onu devirdiği görülmektedir.
Birinci kuşak Uranos kuşağı, ikincisi Kronos kuşağı, üçüncüsü de sonunda üstün gelen ve Olymposlu tanrılar soyunun devrilmez, değişmez egemenliğini kuran Zeus kuşağıdır.
Bu üç kuşağın da baş temsilcileri birer erkek tanrıdır, yani Uranos, Kronos ve Zeus'tur. Tanrı kuşakları arasındaki çekişme ve kavga Theogonia'da kimi kez iki erkek tanrının karşılaşması, çatışması biçiminde canlandırılır, kimi kez de Titanomakhia, yani Titanarla Olympos tanrıları arasındaki karşılaşmada olduğu gibi, toptan bir savaş haline dönüşür.
Theogonüfyı kabataslak özede- yecek olursak, bu teke tek ya da topluca çaoşmalann eserde ana- konu olduğu, giderek esere ren gini, niteliğini ve kendine özgü değerini veren konular olduğu ortaya çıkar. Theogonia*mn 126. dizesinden başlayarak Khaos boşluğun dan Gaia'nuî çıkışı, Gaia'nın, yani Toprağın da tek başına nasıl Uranos'u, yani Gök'ü peydahladığı anlatılır. Ondan sonra da Gaia Uranos ile birle şerek önce Titanlar grubunu -ki bunlar Okeanos, Koios, Krios, Hyperion, îapetos, Theia, Rheia,
Themis, Mnemosyne, Phoibe, Tethys ve en sonunda Kronos; altısı erkek, altısı kız olmak üzere on iki tanrıdır, sonra da üç kişilik Kykloplar, en sonunda da gene üç kişilik Hekatonkheirler
grubunu gün ışığına çıkarır.
Baba rolündeki baştanrı Gök ürettiği varlıkları çekemez ve yer altına sokar doğar doğmaz, bundan şişen Gaia çocuklarına babalarına karşı gelmelerini öğütler, ancak üç gruptan hiçbiri böyle bir girişimi göze almayıp yalnız Kronos babasını bir daha üretemez hale getirmek yürekliliği gösterir ve dize 167-210 arasında anlatılan Uranos'un hayalarının kesilmesi efsanesiyle birinci kuşak devrilmiş olur. Aphrodite'nin deniz köpüklerinden doğuşunun da yer aldığı bu efsane Theogonia'ya özgü, Hesiodos'tan çok sonra da sanatçıları derinden esinleyecek önemli ve renkli bir öyküdür. Eserde Uranos kuşağının devrilmesinden sonra Kronos'un krallığı ele geçirdiği anlatılmaz, hemen başka Titan tanrıların soyları sayılıp dökülür.
Dize 451'e gelindiğinde konu yeniden ele alınır ve babası Uranos'u def ettikten sonra, Kronos'un aşağı yukarı aynı yöntemle Rheia'dan doğan çocuklarını yok ettiği görülür, Bu kez Kronos her doğan çocuğunu yutup midesine indirmekte ve Gaia kocası Uranos'tan yakındığı gibi, Rheia da doğurduğu beş çocuğun (Hestia, Demeter, Hera, Hades ve Poseidon) kocasının kursağında yok olup gitmelerine üzülmektedir.
Dize 451'den sonrası (506'ya dek) Tanrıça Rheia'nın bu kez kendi anası ve babası Gaia ve Uranos'un yardımlarıyla gerçekleştirdiği bir başka düzen söz konusudur.
Zeus doğar doğmaz onu Girit adasına kaçırır ve Kronos'a yutması için kundaklanmış bir taş verir. Zeus'un gizlice yetişmesi ve sonra (nasıl yaptığı anlatılmıyor) babasına beş kardeşini kusturması öyküsü yer alır.
Ne var ki Zeus bu eylemden sonra da krallığı büsbütün ele geçirmiş olmaz, Olympos tanrılar soyunun egemenliğini sağlamak için yer altına tıkılmış Kyklop ve Hekatonkheir amcalarından yardım ister ve büyük bir savaş sonucu (Devlet ve "Tanrılar Savaşı, Theog. 617- 735) tek başına egemen olup Olympos tanrılarını kendisi kralları olmak üzere başa getirir.
Boğazköy'de bulunan tabletler arasında çıkan ve güç bela okunabilen Hint Kumarbi Efsanesi Kronos mythos'unun Önasya ve Anadolu kaynaklı bir efsane olduğunu açıkça ortaya sermiştir.
Burada da üç kuşak, giderek dört kuşak söz konusudur ve bu tanrı kuşaklarını gökteki krallığı elde etmek için savaşmaları anlatılmaktadır.
Birinci Kral-Tanrı Alalu'yu, oğlu Anu deviri, Anu'yu Kumarbi yener (ki Kumarbi başka kaynaklar da da belirtildiği gibi Kronos'un Hitit karşılığıdır daha doğru su Kronos Yunan efsanesince, Kumarbi'ye karşılık olarak yara tılmıştır), yendikten, devirdikten sonra da krallık gücünü iyice benimseyip sindirmek için Kumarbi Anu'nun erkeklik uzvunu koparıp yutar, ne var ki Anu'dan yuttuğu bu uzuvda kendisini yenecek olan dördüncü kuşak bir tanrının
bulunduğunu öğrenince yuttuğunu kusmaya uğraşır Kumarbi.
Elde kalma tabletlerin kırık döküklüğünden Kumarbi'nin başına gelenleri açıkça öğrenemiyorsak da, hava-tanrı diye bir dördüncü kuşak tanrının -ki bu tanrı Zeus ile bir tutulabilir- Anu'nun öngördüğü gibi Kumarbi'yi devirecek ve sonunda egemenliği ele geçirecektir. Böylece Kronos'un kişiliğinin doğrudan Önasya kaynaklarından gelip Yunan mythos'unda yer aldığı belli olmaktadır.
Bugüne dek karanlık kalmış birçok mythos ayrıntıları da böylece aydınlanmaktadır.
Hesiodos'un şair olarak Kronos'un kişiliğini özel bir özenle canlandırdığı, Tbeogonia'nın nesnel tutumuna karşın İşler ve Günler'in bu tanrıyı altın soy ve altın çağın baştanrısı olarak gös terdiği dikkati çekmektedir.
Sonraları bu mythos'tan esinlenerek kurulan Latin-Roma efsanelerinde de Kronos'un Latince karşılığı olan tanrı Saturnus İnsanlık için bir bolluk ve mutluluk döneminin temsilcisi olarak
görülmektedir.
Kronos:
1. ADI. Kronos adının zaman anlamına gelen "khronos" sözcüğüyle aslında hiçbir ilişiği yoktur, ama sonraki efsane ve açıklamalara göre bu iki kelime bir tutulmuş ve Kronos tanrının zamanı, zamanın akışını, geçişini simgelediği ileri sürülüp, imgelerinde elinde bir tırpanla gösterilmiştir. Oysa efsanesinden görüleceği gibi Kronos'un bu yorumu bir zorlama ürünüdür.
2. DOĞUŞU. Uranos'la Gaia'nın son oğulları Kronos Titanlar soyundandır ve babası Uranos'u erkeklikten yoksun etmekle birinci kuşak tanrılarının egemenliğine son verip, ikinci kuşağı başa getirmiştir (Tab. 4), (Uranos, Gaia, Aphrodite). Beş erkek titan ve altı kız titan'ın doğuşundan sonra Kronos'un dünyaya gelişini Hesiodos şöyle anlatır (Theog. 137 vd.):
Bunlardan sonra Kronos geldi dünyaya, o art düşünceli tanrı, en belalısı Toprakogullarınm. Ve Kronos diş biledi yıldızlı babasına.
Kronos'tan sonra Toprak Ana Kyklopları ve Hekatonkheir'leri doğurduğu halde, Uranos hepsini gün ışığına çıkar çıkmaz Gaia'nın karnına gerisin geri tıkamakta, böylece onu inim inim inletmektedir. Gaia bir düzen kurar ve o düzeni oğlu Kronos eliyle gerçekleştirir.
3. EFSANELERİ. Kronos'la ilgili iki efsane de Hesiodos'un Theogonia'sında anlatılmaktadır. Homeros destanlarında adı geçer, Zeus'la Hera'ya soyadı olarak Kronides (Kronosoğlu) denir, Kronos'un Zeus eliyle yeraltına kapatıldığına da değinilir, ama efsane olarak anlatılmaz. Uranos, Kronos, Zeus efsanesinde iki kez görülen babanın oğla baskı yapıp oğlun ayaklanması ve babasını alt ederek egemenliğini elinden alması teması, hele doğan varlıkları yutmak gibi ilkel motiflerle Yunan mythos'una dışardan katılmış öğelerdir. Kaynağı güneydoğu Akdeniz çevresinde bulunan bu efsanelerin Yunanlılara Fenikeliler yoluyla geçtiği sanılır. Homeros'un İonya'sında bunlar bilindiği halde pek tutunmadığı da destanlardan belli olmaktadır. Hesiodos'un etki altında kalarak uzun uzadıya anlattığı bu masallar Yunan mythos'unda tek örnek olmak bakımından daha da ilgi çekicidir (Theogonia). Kronos'un, anası Gaia'nın eline verdiği çelik tırpanla babası Uranos'un hayalarını kesmesi tanrı kuşakları arasındaki çekişmenin ilk aşamasıdır (Theog. 154-210). Uranos'un erkeklik aygıtından akan kanlardan Erinys'ler (Erinys) ve spermasından da Aphrodite (Aphrodite) doğar. Hesiodos'un Theog. 453-506'da anlattığı Kronos-Zeus çekişmesi Zeus maddesinde ele alınacaktır. Kronos'un Philyra ile birleşmesinden at adam Kheiron doğmuş (Kheiron). Başka efsanelerde de Hephaistos, ya da Aphrodite'nin babası olarak geçer. Orfik tarikat geleneğinde Kronos Zeus'la barışmış ve Mutlular Adalarında yaşar gibi gösterilir. Bu kaynaklara göre Kronos yeryüzünde iyiliği ve bereketi kuran ilk tanrıdır. Onun egemen olduğu çağ Altın Çağına rastlar. Hesiodos'un da anlattığı Çağlar Efsanesi Kronos'la ilişkili olarak özellikle Roma'da tutunmuş ve Saturnus cağı üstüne efsaneler birçok şairleri esinlemiştir (Soylar Efsanesi, Saturnus