Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Osmanlı Devleti'ne yüz yıla yakın başkentlik yapan Edirne'nin, Osmanlı'yı en iyi anlatan şehir olduğunu söyledi.
Edirne Valiliği ve Trakya Üniversitesi (TÜ)işbirliğinde gerçekleşen "Kültür Mirası Atölyesi: Açık Hava Amfisi Edirne" etkinliği TÜ Mimarlık Fakültesi'nde başladı.
Bu yıl ikincisi düzenlenen ve "Bir Osmanlı Kenti Edirne’nin Suları ve Su Yapıları" temasıyla gerçekleşen atölye çalışmalarına farklı üniversitelerden 40 mimarlık öğrencisi katılıyor.
Atölyenin açılış programında konuşan TÜ Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Edirne'nin tarihi, kültürü ve mimarisiyle Osmanlı Devleti'ni en iyi şekilde yansıttığını belirtti.
Edirne'nin tarihi ve mimari yapısıyla açık hava müzesi olduğunu ifade eden Tabakoğlu, şöyle devam etti:
"Edirne, Osmanlı'yı en iyi anlatan şehir. Metrekareye düşen tarihi eser bakımından Floransa'dan sonra dünyada ikinci sırada yer alıyor. Edirne, Osmanlı'ya yıllarca payitaht olmuş. Osmanlı medeniyetinin izlerini canlı bir şekilde taşıyor.
Bu şehir, aynı zamanda mimarlar için bir eğitim cenneti. Selimiye'nin gölgesinde farklı üniversitelerden mimarlık öğrencilerine eğitim vermek istedik ve bu atölyenin ilkini geçen yıl gerçekleştirdik. Geçen yıl tüm öğrenci ve hocalarımız çok mutluydu. Bu yıl da ikincisini gerçekleştiriyoruz. Önümüzdeki yıl bu atölyeyi uluslararası boyuta taşımayı hedefliyoruz. Osmanlı medeniyeti, 3 kıtada hüküm sürmüş ve mimarisiyle dünyaya damga vurmuş. Biz de günümüzde yeni medeniyetimizle eskinin unsurlarını kullanarak, kendi özgün eserlerimizi oluşturmak istiyoruz. Ama bunu, eskiyi iyi bilerek, ondan ilham alarak yapmalıyız. Bundan dolayı farklı bölgelerden gelen mimar adaylarıyla yapılan bu eğitimler önemli. Bu şekilde Edirne'yi ulusal ve uluslararası alanda daha iyi yerlere getirmeliyiz."
Recep Gürkan: Edirne, mimari alanda sonsuz bir vaha
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ise Edirne'deki tarihi yapıları en iyi şekilde geleceğe aktarmaya çalıştıklarını dile getirdi.
Şehirde her gün yeni tarihi kalıntılarla karşılaşıldığını vurgulayan Gürkan, şöyle konuştu:
"Edirne, mimari alanda sonsuz bir vaha. Her gün yeni kalıntılar bulunuyor. Edirne tarihi çalış çalış bitmeyen bir alan. Biz Osmanlı'dan ve önceki medeniyetlerden bize kalan mirasları koruyacağız ve yaşatacağız. Ancak bir taraftan bu şehre bu dönemin de izlerini bırakmak gerekiyor. Bu dönemin izlerini bırakmazsak, sadece geçmişin izlerini koruyarak geleceğe teslim edersek, 300 yıl sonra gelecek kuşaklar '2000'li yıllarda bu coğrafyada kimse yaşamadı mı? Hiçbir şey üretmediler mi?' diye bir sorgulamanın içine girebilirler. Bundan dolayı şehrimizin tarihi yapısıyla uygun, bugünün mimari ve felsefi yaşantısını anlatan yapılar ortaya koymalıyız."
TÜ Rektör Yardımcısı ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mümin Şahin de düzenlenen atölye programının mimarlık öğrencilerine önemli katkılar sunacağını kaydetti.
5 gün sürecek atölye çalışmalarının sonunda ortaya çıkan çalışmalardan oluşan sergi açılacak.
Gökhan Zobar - AA