Doç. Dr. Ahmet Cem Erkman ve öğrencileri, Kırşehir'in Kaman ilçesinde, 7 milyon yıllık fosillerin bulunduğu Kurutlu köyündeki kazıları zaman zaman ağaç altlarında, zaman zaman da karavanda kalarak sürdürüyordu. Köydeki eski ilkokul binası, tamir ve tadilat yapılarak arkeologlar ve plaeontologlar için kazı evi haline getirildi.
Kurutlu köyü sınırlarındaki Hirfanlı Baraj Gölü kıyısında bulunan Lodalı Tepesi'nde 2011 yılında yüzey araştırmalarıyla başlanan çalışmaların Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müdürlüğü başkanlığında 4 yıl önce kurtarma kazısına dönüştürülmesinden sonra Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi (KAEÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Cem Erkman ve öğrencileri, taşımalı sisteme geçilmesiyle atıl durumda kalan köy ilkokulunun kazı evine dönüştürülmesi için girişimde bulunmuştu.
Kırşehir Valiliğinin verdiği destekle bir zamanlar ilkokul çocuklarının eğitim gördüğü bina, bu yıldan itibaren KAEÜ Antropoloji Bölümü'nde yüksek lisans yapan ve kazı çalışmalarına katılan öğrenciler ile öğretim üyelerinin kaldığı kazı evi haline getirildi.
Virane haldeki ilkokul binası, gerekli tadilat ve tamirat çalışmalarının ardından 16 kişinin kalabileceği kazı evi olarak hizmet vermeye başladı.
Erkman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kazı çalışmaları sırasında önce ağaç altlarında sonra da karavanda sıkıntılı dönemler geçirdiklerini anlatan Erkman, bunun üzerine köydeki eski okul binasının kazı evine dönüştürülmesi için çalışma başlattıklarını vurgulayarak, şöyle konuştu: "Kazı evi eski bir ilkokul binası. Burası yeniden restorasyon yapılarak kullanılabilir hale getirildi. Uzun ve zor bir süreçti. Şu anda 16 kişi barındırabilecek kapasitesi var. Çok memnunuz. Hem kazı alanına 900 metre uzaklıkta hem de tepeye hakim konumdayız. Kazı eviyle çalışma alanımıza hızlı şekilde ulaşabilecek pozisyondayız."
Erkman, virane haline gelmiş, pencereleri bile tahrip edilmiş binanın yine eğitimle ilgili bir çalışmaya ev sahipliği yapmasından dolayı mutlu olduklarını dile getirerek, şunları kaydetti: "Burası oldukça kötü durumdaydı, sadece dört duvarı kalmıştı. Kazı evi olmadan önce bir ağacın altında yemek yerdik. Halen duran o ağacı bazen anıyoruz ve altında yemek yiyoruz. Zaman içinde belli bir yol katettik. Bu da önemli bir süreç."
AA