Kutsal Savaş nedir?
Kutsal Savaş: Delphoi Kutsal Alanı’nın kontrolü yüzünden çıkan aynı isimde dört savaş vardır.
1. Kutsal Savaş: Yaklaşık olarak MÖ 595’te patlak verdi. Phokis bölgesindeki Kirrha kenti Apollon Tapınağı’nın kutsal emanetlerini soyduğu ve tapınağa gelen ziyaretçilere saygısız davrandığı için Delphoi Kutsal Birliği güçleri tarafından tahrip edilerek cezalandırıldı. Bu savaşın gerçekten meydana geldiğine dair kuşkular vardır.
2. Kutsal savaş: MÖ 449 yılında başlayan savaş kısa süreli oldu. Önce Sparta kutsal alanın kontrolünü Phokislilerden aldı. Ardından Perikles komutasındaki bir ordu ile duruma müdahale eden Atinalılar Delphoi’nin kontrolünü yeniden Phokislilere bıraktı.
3. Kutsal Savaş: Phokis’in Delphoi’nin kontrolünü bir kez daha ele geçirmek istemesiyle başlayan Savaş MÖ 355-346 arasında gerçekleşti. Philomelos komutasındaki Phokis ordusu Atina ve Sparta’nın desteği ile Delphoi’yi işgal etti (MÖ 356). MÖ 354’te Phokis ordusu Neon yakınlannda düşmanına yenildi, Philomelos öldürüldü. Thebai kentinin Makedonya kralından yardım istemesi üzerine Philippos II Yunanistan’ın orta kısmına girmek için yasal bir zemin bulmuş oldu. Philomelos’tan sonra komutayı alan Onomarkhos Makedon ordusunu MÖ 353’te iki kez yendi ancak MÖ 352’de Pagasai yakınlarında yenildi ve öldürüldü. Üçüncü Kutsal Savaş Philippos’un MÖ 346’da Phokis bölgesindeki kentleri ele geçirmesi ile son buldu.
4. Kutsal Savaş: Lokris’lilerin Delphoi’ye saldırması ile başladı (MÖ 339). Delphoi Philippos II'den yardım istedi. Bu sırada Philippos boğazlar bölgesinde seferdeydi. Byzantion’u almış ancak Perinthos’u fethedememişti. Demosthenes’in çabalarıyla Atina Thebai ile ittifak yaptı. Philippos II ittifak güçleri ile MÖ 338’de Khaironeia yakınlarında karşılaştı. Tarafların orduları sayı olarak birbirine yakındı. Philippos’un phalanks’lardan oluşan profesyonel ordusu ittifak güçlerinin hoplitlere dayalı geleneksel ordusunu yendi. Savaşta geleceğin Büyük İskender’i de yer almıştı. Bu savaştan sonra Yunanlılar Philippos’un gücünü kabul ettiler, Atina Makedonya ile uzlaşma içine girmek zorunda kaldı ve bir anlamda, bağımsız kent devletçikleri (polis) dönemi kapanmış oldu. Thebai şiddetle cezalandırıldı, Atina ise uygun koşullarda bir barış antlaşması yaptı. Bu antlaşma Atinalıları o denli memnun etti ki Philippos ve İskender’in agorada heykelleri dikildi, vatandaşlık hakkı verildi.