Arkeolojik Bilimler Dergisinde sonuçları yayınlanan paleoekoloji araştırmasına göre; İnka İmparatorluğu’nun yükselişi ve düşüşü de dahil olmak üzere, nüfus artışları ile büyük tarihi olayları, lama dışkısında yaşayan oribatid akar kurtçuğu ve Sporormiella gübre mantarları üzerinden anlaşılabiliyor.
Alex J.Chepstow-Lusty, Michael R.Frogley ve Anne S.Baker imzalarıyla Arkeolojik Bilimler Dergisinde (Journal of Archaeological Science) 8 Ocak 2019 tarihinde yayınlanan Sporormiella gübre mantar sporlarının ve oribatid akarlarının, büyük otçul hayvan (Lama) mevcudiyetinin göstergesi olarak karşılaştırılması: Peru'daki Cuzco bölgesinden kanıtlar (Comparison of Sporormiella dung fungal spores and oribatid mites as indicators of large herbivore presence: evidence from the Cuzco region of Peru) başlıklı araştırmaya göre, And Dağları’nda yaşamış İnka uygarlığının tarihi, lama dışkılarını yiyen kurtçuklar ile takip edilebilir. Araştırmacılar, Peru yaylalarındaki küçük, kurumuş bir gölde, lamaların dışkısını yiyen kurtçukların, İnka İmparatorluğu’nun yükselişi ve düşüşü de dahil olmak üzere, nüfus artışları ile büyük tarihi olayları yakından takip ettiğini iddia etti.
İddiaya göre; bazı koşulları sağlayan belirli ortamlarda, zaman içinde geriye bakmanın bu yeni yöntemi, diğer yaygın yöntemlerden daha doğru olabilir: Geçmişte çevresel koşulları izlemek için gübrede yaşayan mantar sporlarını kullanmak.
Marcacocha adı verilen söz konusu antik göl, günümüzde And Dağlarının yükseklerinde, İnka şehri Ollantaytambo yakınlarındaki sulak bir alan. Ancak yaklaşık 200 yıl önce kurumadan önce, otlarla çevrili küçük bir havuz özelliği taşıyordu ve İnkaların lama karavanları için popüler bir duraktı.
Tuz ve koka yaprağı gibi ticari mal taşıyan binlerce lama, havzadan yürüyordu, gölden içiyordu ve toplu halde dışkılıyordu. Bu dışkılar, gölde yaşayan yarım milimetre uzunluğunda bir örümcek akrabası olan orbatid kurtçukları tarafından yenildiği göle akıyordu.
Marcacocha gölünden ne kadar fazla lama geçerse, kurtçuklar o kadar çok kakaya sahip oluyor ve muhtemelen popülasyonları o kadar büyüyordu. Kurtçuklar öldüğünde, araştırmacıların onları yüzyıllar sonra tortu çekirdeğinde bulduğu göl çamuruna batıyordu.
Sussex Üniversitesi’nde paleoekolog Alex Chepstow-Lusty, çekirdeğin her katmanındaki kurtçuk sayısını saydığında, İnka İmparatorluğu’nun 1438’den 1533’e kadar And Dağları’na hükmettiği zaman nüfuslarının arttığını buldu. Ancak İspanyollar geldikten sonra çekirdekteki kurtçukların sayısı azalıyordu. Çünkü yerli halkın ve hayvanlarının çoğu, imparatorluğun işgali sırasında ve sonrasında ölmüştü.
Kurtçuk popülasyonu, Avrupa inekleri ve domuzları taşınıp gölün etrafına dışkılamaya başladığı dönemde bir kez daha yükselmesine rağmen, 1720 civarında bir çiçek hastalığı salgını bölgeyi etkilediğinde yeniden düşmüştü.
Kurtçukların tortu kayıtları merak uyandıran Chepstow-Lusty, dışkı yiyen başka bir mikroorganizmanın ona neler söyleyebileceğini görmeye karar verdi.
Sporormiella adlı bir mantarın sporları, otçul gübre üzerinde yaşar ve çoğunlukla mastodon ve mamut gibi buz devri devleri de dahil olmak üzere büyük bitki yiyenlerin geçmiş popülasyonlarını izlemek için kullanılır. Sporormiella sporlarındaki ani düşüşün, genellikle bu dev hayvanların neslinin tükendiği zamanın bir işareti olarak yorumlanır.
Chepstow-Lusty, Sporormiella nüfusunun Marcacocha gölünün tortularında yükselip düştüğünü gördü. Ancak bu döngüler, kurtçuk popülasyonuyla veya lamaların ölümüne yol açtığı bilinen tarihsel olaylarla eş zamanlı değildi. Bunun yerine sporlar, kurak dönemlerde, göl küçüldüğünde ve lamalar gölün merkezine yaklaştığında artmış ve göl büyüdüğünde azalmıştı. Zira incelenen tortu çekirdeğinin nihai kaynağı da gölün merkezindeydi. Bu nedenle, Marcacocha gibi bazı küçük, sığ göller için Sporormiella sicili, geçmiş otçul popülasyonlar hakkında yanıltıcı bilgi sunabilir.
Paleoekolog Mark Bush, Marcacocha gölü ortamının Sporormiella çalışmalarına katkısı bulunmadığını kabul ediyor ancak, kurtçukların ilginç bir alternatif sunduğunu söylüyor. Bugüne kadar kurtçukların gerçek bir veri sağladığından emin olmak için, başka yerlerde kurtçukların sayısı ile otçul popülasyonların büyüklüğü arasındaki ilişkiyi test eden yeterince çalışma yapılmadı.
Chepstow-Lusty, diğer araştırmacıların da tortu çekirdeklerinde oribatid kurtçuklarını incelemeye başlayacaklarını ve Marcacocha gölünün ötesinde ne zaman ve nerede doğru bilgi sunabileceklerini bulma konusunda yardımcı olabileceklerini umuyor.
Chepstow-Lusty, “Göl çamurlarında ne bulacağını asla bilemezsin.” diyor. Tüm mikroorganizmalar (özellikle dışkı yiyenler), daha yakından incelenmeyi hak ediyor.
Erman Ertuğrul - Arkeofili.com (Science Mag. 8 Ocak 2018)