Kültürel miras uzmanları ve yetkilileri, Çin Tarih Araştırmaları,cdüzenlenen bir seminerde arkeoloji ve müze çalışmalarının entegre gelişimini tartışmak üzere Pekin'de bir araya geldi. Seminer sırasında, uzmanların ziyarete davet edildiği ejderha eserleri sergisinin açılışı da duyuruldu.

China Daily'den Wang Ru'nun haberine göre;  Çin Sosyal Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü ve Çin Arkeoloji Müzesi'nin organize ettiği Akeoloji ve müzeciliğin buluşturulması konulu seminer Pekin'de 29 ve 30 Nisan tarihlerinde gerçekleştirildi.

CASS Arkeoloji Enstitüsü müdürü Chen Xingcan'a göre, arkeoloji ve müze çalışmaları, kendi alanlarında gelişmeye devam eden, uygarlığın araştırılmasına ve korunmasına önemli katkılar sağlayan, birbiriyle yakından ilişkili disiplinlerdir.

Chen, "Küreselleşme ve bilişim çağında benzeri görülmemiş fırsatlar ve zorluklarla karşı karşıyayız. Arkeoloji ve müze çalışmalarının entegre gelişiminin nasıl teşvik edileceği, topluma nasıl daha iyi hizmet verileceği ve insanlara nasıl fayda sağlanacağı bizim için önemli konular haline geldi" diyor.

Deneyimli bir arkeolog olan Guo Dashun, Çin'de arkeoloji ve müze çalışmalarının entegre gelişimini desteklemenin tarihini hatırlatıyor.

Ünlü arkeolog Su Bingqi'nin (1909-97) 1984 yılında arkeolojik deney istasyonları, eserlerin depolanacağı, organize edileceği ve çalışılacağı yerler kurulmasını ve bunlarla ilgili bilginin halk arasında yaygınlaştırılmasını önerdiğini söylüyor.

İstasyon, arkeolojik bulguların müze sergileriyle birleştirilmesinin bir prototipiydi.

Çin Müzeler Birliği başkan yardımcısı Liu Chaoying'e göre arkeoloji ve müzeler uzun süredir birbirine bağımlı durumda.

Arkeolojinin sahne arkasında, müzelerin ise merkezde yer aldığını söylüyor. Arkeoloji öncelikle arkeolojik alanların sistematik incelenmesiyle ilgilenirken, müzeler arkeolojik araştırmalardan elde edilen bilgilerin ve eserlerin sergilenmesi ve yayılmasında daha belirgin bir rol oynamaktadır.

Karşılıklı bağımlılık, Çin'de arkeoloji müzelerinin ortaya çıkmasına neden oldu; bu, ülkede genellikle arkeoloji enstitüleri tarafından çalışmalarını ve bulgularını sergilemek için inşa edilen yeni bir müze türüdür.