Luwian Studies Foundation, Luvilerin yerleşim merkezlerinin haritasını erişime açtı

Luwian Studies Foundation, Luvilerin yerleşim merkezlerinin haritasını erişime açtı

Luvi Araştırmaları Vakfı (Luwian Studies Foundation) Anadolu'nun batı kesimindeki 483 Tunç Çağı yerleşiminin etkileşimli haritasını yayınladı. Orta ve Geç Tunç Çağı'ndaki (MÖ 2000-1200 civarı) çapı 100 metreden büyük toplam 483 yerleşim yeri hakkında ayrıntılı bilgiler içeren harita Luwian Studies web sitesinde ücretsiz olarak erişime açıldı. Luvi Araştırmaları Vakfı Başkanı Dr. Eberhard Zangger "bölgede gelecekte yapılacak arkeolojik keşifleri sabırsızlıkla bekliyoruz.” dedi.

Luwian Studies Foundation'dan yapılan açıklamaya göre (Luvi Araştırmaları Vakfı) Türkiye Cumhuriyeti'nin batı kesimindeki yaklaşık 500 Tunç Çağı yerleşiminin yer aldığı interaktif harita ve kapsamlı veri tabanı bilim insanları ve meraklı amatörler için ücretsiz erişime açılldı.

Luwian Studies web sitesinde (https://luwianstudies.org) ücretsiz erişime sunulan harita, Orta ve Geç Tunç Çağı'ndan (MÖ 2000-1200 civarı) 483 yerleşim yeri hakkında ayrıntılı bilgi sağlıyor. Coğrafi veri uzmanı Dr. Alper Aşınmaz tarafından hayata geçirilen çalışma, on yılı aşkın araştırmayı kapsıyor ve bu antik yerleşim yerleri hakkında bilgiye daha kolay ulaşmayı sağlayan dinamik bir sistem..

Veritabanı, açıklamalar, tarihsel referanslar ve daha fazla okuma dahil olmak üzere her site hakkında ayrıntılı bilgi içeriyor. Dr. Aşınmaz ayrıca, Tunç Çağı dünyasına daha kapsamlı bir bakış açısı sunan Pleiades ve Wikidata gibi harici veri kaynaklarını da entegre etti. Etkileşimli bir harita, kullanıcıların siteler arasındaki coğrafi bağlantıları görsel olarak keşfetmelerine olanak tanır. Kendi araştırmalarını yürüten arkeologlar, veritabanına dahil edilmek üzere ek siteler önermek için çevrimiçi bir form kullanabilirler.

Luwian Studies Foundation'da yapılan basın açıklamasının tam metni şöyle: 

"Bronz Çağı’na İnteraktif Bir Bakış"

"Luvi Araştırmaları Vakfı, Türkiye'nin batısındaki 483 Orta ve Geç Tunç Çağı yerleşim alanını içeren kapsamlı ve açık olarak erişilebilen bir veri tabanının yayınlandığını duyurmaktan gurur duyar. Bu yeni kaynak, vakfın web sitesinde hem bilim insanlarının hem de halkın kullanımına sunulmuştur. Jeo-uzamsal ve veri bilimi uzmanı Dr. Alper Aşınmaz, vakfın on yılı aşkın süredir yürüttüğü araştırmalardan elde edilen verileri modern bir web tabanlı sisteme entegre etti.

Yunanistan'ın Miken ve Orta Anadolu'nun Hitit kültürleri uzun zamandır iyi bir şekilde belgelenmiş olsa da, günümüz Türkiye'sinin batı bölgesi yakın zamana kadar göçebe kabilelerin seyrek şekilde yaşadığı kültürel bir boşluk ile ilişkilendiriliyordu. Günümüzde ise bu yanlış kanı artık yıkılmıştır. Yüzlerce büyük ve kalıcı yerleşim, Luviler’in yaşadığı bölgenin önemli bir ekonomik ve siyasi aktör olduğunu ve potansiyel olarak M.Ö.1200 civarında Tunç Çağı'nın dramatik çöküşünü etkilediğini göstermektedir.

Luvi Çalışmaları Vakfı tarafından erişime sunulan veritabanı, 483 yerleşim yeri hakkında isimler, yer adları, açıklamalar ve temel literatür referansları gibi ayrıntılı bilgiler içermektedir. Statik olarak depolanan veri setleri, dinamik veri entegrasyonu ve güncellemelerinin yanı sıra gelişmiş arama işlevselliğine de olanak tanıyan dinamik bir ilişkisel veri tabanı olarak yeniden yapılandırılmıştır. Anlamsal ağ teknolojilerinden de yararlanan Luvi Çalışmaları Vakfı, sahip olduğu veri setini artık Pleiades, Wikidata ve Dbpedia gibi harici internet veri kaynaklarıyla da bağlayarak araştırmacılar ve kurumlar arası veri paylaşımını teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Etkileşimli bir harita ile de kullanıcıların bu antik yerleşimlerin coğrafi konumlarında dinamik olarak gezinmelerine olanak tanıyarak araştırma araçlarını daha da geliştirmektedir.

Bu yıl ekim ayında, Luvi Araştırmaları Vakfı Başkanı Dr. Eberhard Zangger ile yapılan bir röportaj Türkçe haber platformu scrolli.co'da yayınlandı. Bugünkü basın açıklamasında kendisi şu sözleri ekledi: “Şimdiye kadar Truva neredeyse izole edilmiş, bölgesel aidiyeti olmayan bir yerleşim olarak görülüyordu. Araştırmamız sayesinde artık onu iki düzine küçük devlet ve yaklaşık 500 yerleşim yerinden oluşan bir ağın parçası olarak görebiliyoruz. Açık erişim politikamız bu bilgiyi herkesin erişimine açıyor, bölgede gelecekte yapılacak arkeolojik keşifleri sabırsızlıkla bekliyoruz.”
 

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar