Macaristan'da Müslümanlara ait olabilecek 180 mezar bulundu

Macaristan'da Müslümanlara ait olabilecek 180 mezar bulundu

Macaristan'ın Güneyindeki Oroshaza bölgesinde yapılan arkeolojik kazı çalışmalarında bölgede 12 ve 13. yüzyıllarda Müslümanlara ait olduğu düşünülen mezarlık ve çeşitli kalıntılar bulundu.

Macaristan'ın Oroshaza kenti yakınlarında otoban inşası çalışmaları sırasında ortaya çıkarılan kazı bölgesinin yöneticisi, Nagy Gyula Bölge Müzesi Müdürü ve Arkeolog Zoltan Rozsa, bölgedeki çalışmalara ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Rozsa, bölgede ilk arkeoloji kazılarının 2004 yılında Oroshaza kenti yakınlarında otoban inşası sırasında başladığını ve çalışmalarda ortaya çıkan kalıntıların Arpad dönemine yani 12 ile 13. yüzyıllara ait olduğunun belirlendiğini söyledi.

Kazılar esnasında Karpat Havzası'nda daha önce bir benzeri daha keşfedilmemiş mezarlıkların ortaya çıkarıldığını, ayrıca kazılarda bulunan 15 bin hayvan kemiğinin de incelendiğini ama bir tane bile domuz kemiğinin bulunmadığını dile getiren Rozsa, ''Arpad dönemine ait en geniş çaplı hayvan kemiği kalıntılarının burada ortaya çıkarılmasına rağmen bir tane bile domuz kemiğinin bulunmaması bizleri bu bölgede ya Yahudi ya da Müslümanların yaşadığı sonucuna ulaştırıyor.'' dedi.

Aynı dönemde istisnasız tüm mezarlıkların kilise etrafına yapıldığını ama kazılarda ortaya çıkarılan mezarlığın etrafında herhangi bir kilise kalıntısına rastlanmamasının bu görüşü kuvvetlendirdiğini de belirten Rozsa, ''Kazılarda 180 mezar ortaya çıkarıldı. Yaptığımız incelemede mezarların yönlerinin Mekke'ye doğru olduğunu gördük.'' diye konuştu.

- Ticaret yolunun kontrolü Müslümanlardaydı

Rozsa, kazılarda bulunan ve o dönemde Macarların günlük hayatta kullanmadığı bazı parçaların Müslümanların abdest almak için özel olarak ürettiği su kaplarına ait olduğunu düşündüklerini söyledi.

Rozsa, Müslümanların 1230'lu yıllara kadar Macaristan'da ciddi rol oynadığını, Moğolların Macaristan'ı istila etmesinden sonra Müslümanların Macar topraklarındaki varlığının tamamen yok olduğunu ve İslam'ın daha sonra Osmanlı Devleti ile ikinci defa Macaristan'a geldiğini ifade etti.

Müslümanların Macaristan'a gelişine ilişkin tarihi bilgileri de paylaşan Rozsa, tarihçilere göre, 10. yüzyılda bugünkü Çavuşistan ve Tataristan bölgelerinden Macaristan'a çok sayıda Müslüman'ın göç ettiğini, o dönemde Macaristan üzerinden geçen önemli ticaret yolunu da Müslümanların kontrol ettiğini söyledi.

Hristiyan Macar Kralı'nın Müslüman askerleri

Macaristan'da Hristiyanlığı resmi din olarak kabul eden Aziz Istvan döneminde de Müslümanların asker olarak krala hizmet ettiğinin bilindiğini kaydeden Rozsa, ''Hristiyan Macar Kralı'nın kendisine bağlı Müslüman askerleri vardı. Müslüman askerler genelde güney bölgelerde hizmet edip Bizans'a karşı başlatılan seferlerde defalarca yer aldılar.'' ifadelerini kullandı.

- "Müslümanlar Kral için ciddi bir dayanaktı"

Arpad döneminde ciddi sayıda Müslüman nüfusun Macaristan'da yaşadığını, Müslümanların krala yardımcı olup, ticaret ve askeri işlerle meşgul olduklarına işaret eden Rozsa, şu değerlendirmelerde bulundu:

''Müslümanlar Kral için ciddi bir dayanaktı ama papazlar buna iyi gözle bakmadılar. Papazlar sürekli olarak dönemin yöneticisine baskı yaptı, bu baskılar sonuçsuz kalmadı. Örneğin, Kalman Könyves çıkardığı kanunlarda, Müslümanları domuz yemeye, kilise yapmaya ve Hristiyanlarla evlenmeye zorladı. Müslümanların elinden tuz ticareti alınıp Hristiyanlara verildi. Papa'nın da o dönemde ticaret imkanlarının Müslümanlardan alınıp Hristiyanlara verilmesi şeklinde Macar yöneticilerine çağrıda bulunduklarını görüyoruz.''

1150-1153 yılları arasında Macaristan'a da uğrayan Endülüslü seyyah Abu Hamid'in yazılarındaki bilgilere göre, dönemin Macaristan topraklarında 10 bin civarında Müslüman yaşadığını belirten Rozsa, ''12. yüzyılda Macar krallığı Bizans ile ciddi savaş sürecindeydi. Abu Hamid'in paylaştığı bilgiye göre Belgrad'ı Bizans'tan Müslümanların koruduğu bilgisi mevcut.'' dedi.

Rozsa ayrıca o dönemde Avrupa'da en fazla Müslüman nüfusunun İspanya ve Güney İtalya'dan sonra Macaristan'da olduğuna dikkati çekti.


Benzer Haberler & Reklamlar