Magnesia ad Meandrum neresidir?
Magnesia ad Meandrum / Menderes Magnesia’sı: Batı Anadolu’da, Efes’in 19 km. güneydoğusunda, Maiandros Irmağı’nın küçük kolu üzerinde kurulmuş antik kent.
Aydın’ın Germencik ilçesi Ortaklar Bucağına bağlı Tekin Köy sınırları içinde yer almaktadır.
Aiol kökenlidir, bu yüzden Ion kentleri birliğine katılmamıştır.
Strabon bu kentin Thessalia’dan gelenler tarafından kurulduğunu yazar.
Gyges döneminde Lidya Krallığının eline geçti.
MÖ 650’de Kimmer istilasında harap oldu ama sonra giderek toparlandı.
Atina’nın gücünün ulaşamayacağı kadar kıyıdan içeride olan kent MÖ 400’lerde Thoraks Dağı’nın yamacında, savunulması kolay bir yere taşındı. Bu yer değişikliğinde Maiandros Irmağı’nın sıkça yatak değiştirmesi de etkili olmuştur.
İzleyen dönemde Perslerin egemenliğinde kaldı.
Artakserkses I kenti, akrabaları yerel tanrıça Artemis Leukophyrene’nin rahibeleri olan Themistokles’e verdi.
İskender’e direnmeden teslim oldu.
Hellenistik Dönemde (MÖ 336-30) önce Seleukos, sonra Pergamon Krallığının hakimiyetine girdi.
Mithradates Savaşlarında Roma’nın yanında yer aldı, bu tutumuyla Sulla döneminde özgür kent ilan edildi.
Kent ızgara planlı cadde ve sokak sistemine sahip bir kentti ve Priene, Efes, Tralleis üçgeni arasında ticari ve stratejik açıdan önemli bir konuma gelmişti.
MÖ 200’lere gelindiğinde yeni kent görkemli bir görünüme ulaşmıştı.
Kent esas ününü MÖ 2. yüzyılın ortalarında mimar Hermogenes’in inşa ettiği Artemis Leukophryene tapınağına borçludur.
Anadolu’daki dördüncü büyük tapınağı Strabon şu sözlerle tanımlar; "Bu tapınağın kutsal alanının ölçüleri ve adak eşyalarının sayısı Ephesos’daki tapınaktan daha aşağıdır fakat kutsal alanın yapılışındaki incelik ve uyum ondan çok daha yüksektir."
Asya Retorik Okulunun kurucusu Hegesias ve Marcus Antonius döneminde ünlenen lir çalgıcısı Anaksenor bu kentte yetişti.
Kentte ilk kazılar 1891’de Berlin Müzesi adına Cari Humann tarafından başlatılmıştır.