Malatya ve ilçeleri
Akçadağ
.......................
Arguvan
Yüzölçümü 1037 kilometrekare, toplam nüfusu 6 bin 322 (2007 sayımı) ve Malatya’ya uzaklığı 72 kilometredir. Morhamam, Karahöyük ve İsaköy’de yapılan yüzey araştırmalarına göre en eski yerleşimin Bakırtaş Çağında başladığı, eski Tunç, Hitit, Roma ve Bizans devirlerinde devam ettiği anlaşılmıştır.
Arapgir
Yüzölçümü 964 kilometrekare, toplam nüfusu 11 bin 470, (2007 sayımı), Malatya’ya uzaklığı 120 kilometredir. Eski adı Daskuza olan ilçenin M.Ö. 1200 yıllarında kurulduğu tahmin edilmektedir. Asur, İran, Danişmentli, Anadolu Selçuklu, Moğol ve Karakoyunları Beyliği egemenliğinde kalmış, 1515 Çaldıran Savaşının ardından Osmanlı toprağı olmuştur.
1518 yılında tutulan ilk Osmanlı Tesnit Tahrir defterinde Diyarbakır eyaletinin 12 sancağı bulunmaktaydı. Bu defterde Arapgir de yer almaktaydı. Kanuni Sultan Süleyman zamanında Sivas valiliğine bağlı bir sancak merkezi olan ilçe, 1834'de Diyarbakır ve 1847’de Mamuret-ül Aziz (Elazığ) sancaklarına bağlandı. 1927-1928 tarihli Türkiye'de devlet salnamesinde ise Arapgir Malatya'ya bağlı bir kaza olmuştur.
İlçe, engebeli ve dağlık bir bölgeye sahiptir. İlçenin kuzeyinde Kemaliye (Erzincan) ile Divriği (Sivas), güneyinde Ağın ve Keban (Elazığ) ve batısında Arguvan ilçesi bulunmaktadır. İlçe merkezinde rakım 1250 metredir. Rakımı 1250 metre olan ilçenin Taçdelen olmak üzere 1 beldesi, merkez olmak üzere 1 belediyesiyle 42 köyü ve 49 mezrası vardır.
14. yüzyıl yapısı olduğu sanılan Ulu Camii, Akkoyunlular dönemi eseri Yeni Cami, 1694’de yapılmış Cafer Paşa Camii, yine 17.yüzyıl eserleri Mirliva Ahmet Paşa Camii, 1823 yapımı Gümrükçü Osman Paşa Camii ve 1893 Çobanlı Camii ile Molla Eyüp Camii, Osman Paşa Camii ve Çarşı Hamamı ile Miran Çayı kıyısındaki Harap Pazar harabeleri tarihi eser ve kalıntılardır.
Berenge Deresi boyunca uzanan vadi ile Kaynarca gezilecek yerler arasındadır.
Battalgazi
Yüzölçümü 213 kilometrekare, toplam nüfusu 27 bin 643 (2007 sayımı) ve Malatya’ya uzaklığı 9 kilometredir.
Malatya’nın ikinci yerleşim yeridir. M.Ö. 2.yüzyılda Roma İmparatorluğu Malatya şehir merkezini Arslantepe’den bugünkü Battalgazi ilçesinin olduğu yere taşımış, etrafını surlarla berkitmiştir. Doğuda bir sınır kenti olması nedeniyle birçok saldırıya maruz kalmış ve birçok uygarlık arasında el değiştirmiştir. Bizans, Arap, Danişment, Selçuklu, Moğol ve Memluk egemenliğine girmiş, 1516’da Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı toprağı olmuştur. 1830ların sonuna kadar ‘Malatya’ diye anılan şehir burasıdır. Çeşitli nedenlerle şehrin merkezi, o dönem Aspuzu olarak anılan, günümüz Malatya’sının olduğu yere kayınca Battalgazi eski önemini yitirmiştir. Bu tarihten itibaren ‘Eski Şehir’ veya ‘Aşağı Şehir’ olarak anılmıştır. 1987 yılına kadar Malatya’nın bir kasabası olan Eski Malatya o tarihte ilçe yapılıp Battalgazi adını almıştır.
Ziyaret edilebilecek tarihi mekanlar şunlardır:
Ahmet Duran Mescidi ve Türbesi, Akminare Camii, Alacakapı Mescidi, Emir Ömer Mescidi, Ertunan Evi, Eski Malatya Kale Suru, Halfetih Minaresi, Kanlı Kümbet, Karahan Camii, Kırkkardeşler Şehitliği, Melik Sunullah Camii ve Minaresi, Namazgah, Nefise Hatun Kümbeti, Şahabiyye-i Kübra Medresesi, Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı, Şişman Han, Sitti Zeynep Kümbeti, Sütlü Minare Camii, Toptaş Camii, Ulu Camii, Usta ve Şegirt Kümbetleri ve Zeynel Bey Mescidi.
Darende
Yüzölçümü 1.363 kilometrekare, toplam nüfüsu 33 bin 514 (2007 nüfus sayımı) ve Malatya’ya uzaklığı 112 kilometredir. Kuzeyinde Kulunca, kuzeybatısında Gürün (Sivas), batısında Elbistan (K.Maraş), güneyinde Akçadağ ve doğusunda Hekimhan bulunmaktadır. Rakımı 950-2150 metre arasında değişen ilçenin Ayvalı, Ağılbaşı, Aşağı Ulupmar, Balaban, Ilıca, Yenice ve ilçe merkezi olmak üzere 7 belediye, 43 köy ve 15 mezrası vardır.
Hititlerden kalma bir yerleşim yeridir. Asurlular Tohma boyunda koloniler kurmuş, Persler döneminde Sengbar kalesi ile askeri üs haline gelmiştir. Roma ve İslam döneminde kültür ve ticaret merkezi olmuş, 1517’de Osmanlı egemenliğine girmiştir. Önceleri Sivas sancağına bağlıyken 1934’te Malatya’nın ilçesi olmuştur.
Karasal iklimin tipik özelliklerine sahiptir. Yeniköy, Balaban ve Ağılyazı düzlüklerinde tarım yapılmaktadır. İlçenin tarımdaki en büyük gelir kaynağı kayısıdır.
Mehmet Paşa Halk Kütüphanesi, Somuncubaba Kütüphanesi, Es Seyyid Osman Hulusi Efendi Özel Kütüphanesi, Balaban Şeyh Abdurrahman Erzincani Kütüphanesi ve İlahiyat Fakültesi Kütüphanesi’ndeki birçok el yazması kitap bulunmaktadır.
Somuncubaba, Zengibar Kalesi, Aslantaşlar, Yalnız Minareler, Erzincani Camii ve Külliyesi, Abdurrahman Gazi Türbesi, Ozan Anıtı, Hüseyin Paşa Hamamı, Kudret Havuzu, Yusuf Paşa Bedesteni, Tohma Kanyonu, Günpınar Şelalesi, Maşattepe Tümülüsü, Hasan Gazi Türbesi Şehitlik Anıtı ve Nadir Köprüsü gezilip görülecek yerler arasındadır.
Doğanşehir
Yüzölçümü 1.290 kilometrekare, toplam nüfusu 40 bin 688 (2007 sayımı) ve Malatya’ya uzaklığı 58 kilometredir. Denizden yüksekliği 1290 metre olup ova ve dağlık bir kısımda kurulmuştur. Doğusunda Çelikhan (Adıyaman), güneyinde Besni ve Gölbaşı (Adıyaman), batısında Elbistan (K.Maraş) ve kuzeydoğusunda Akçadağ ve Yeşilyurt ilçeleri bulunmaktadır.
İlçenin en önemli gelir kaynağı tarımdır. Bilhassa köylerde meyvecilik ve hayvancılık yapılmaktadır. Malatya yöresinde lezzetli elmaları ve kuru fasulyesiyle tanınır.
Romalılar tarafından kurulduğu sanılan ve Bizanslıların Zipetra adını verdiği ilçe Arapların elinde de kalmış ve 1399 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. 1401 yılında Timur yağmalamış ve 1515’de tekrar Osmanlı hakimiyeti kurulmuştur. 1877’ye kadar adı Viranşehir veya Harapşehir olan ilçe 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında doğudan getirilip yerleştirilen halkından dolayı Muhacir Köyü diye adlandırıldı. 1933’te Doğanşehir adını aldı. Akçadağ’a bağlı bir köy iken 1946 yılında ilçe oldu.
İlçe ve çevresinde çok sayıda höyük, sur kalıntısı, arkeolojik yerleşim, kaya mezar odaları, antik mezarlık alan ve cami bulunmaktadır. 2007 yılında Günedoğru Köyü Sekili-İçmece mevkiinde Roma dönemine tarihlenen ve ince tesseralardan yapılmış renkli taban mozaiği bulunmuştur. Geometrik bezemelerde süslü mozaikte otlayan bir ceylan görülmektedir. Bu eser Malatya Müzesinde sergilenmektedir.
Sürgü Barajı, Polat Balık Yaylası, Sulu Mağara, Şakşak, Sürgü, Takas, Harapşehir İçmeceleri, Beypınarı, Acıpınar Yaylası, Sıtmapınarı, Yıldız Subaşı, Çığlık Ağaçlıkları, Kayapınarı, Sürmeli Pınarı, Erkenek, Sakaltutan Suyu, Değirmen Deresi, Reşadiye Pınarı ve Topraktepe'de Kayapınar gezilecek-görülecek yerlerdir.
Doğnayol
Yüzölçümü 233 kilometrekare, nüfusu toplam 5 bin 26 (2007 nüfus sayımı) olan ilçenin Malatya’ya uzaklığı 91 kilometredir. 500 yıl önce köy olarak kurulduğu söylenmektedir. Eski adı Keferdiz olarak bilinmesine karşın kaynaklarda Kefersut ve Kefersük olarak bahsedilmektedir. Osmanlı İmparatorluğu zamanında Kâhta (Adıyaman) ve daha sonra Elazığ’a bağlı olan Cumhuriyet döneminde Malatya’ya bağlanmıştır. 1990 yılında ilçe olmuştur. Doğusunda Çüngüş ve Çermik (Diyarbakır), batıda Pütürge, güneyde Gerger (Adıyaman) ve kuzeyde Sivrice (Elazığ) ilçeleriyle çevrilidir.
Hekimhan
Yüzölçümü 1.844 kilometrekare, toplam nüfusu 23 bin 739 (2007 nüfus sayımı) ve Malatya’ya uzaklığı 85 kilometredir. 1656-1661 arası Köprülü Mehmet Paşa tarafından askeri amaçla kurulmuştur. Başta köy olarak Keban’a, daha sonra bucak olarak Akçadağ’a bağlanmış, 1915’te Malatya’nın ilçesi olmuştur. Demir ve krom madenleri bakımından zengindir. 140 rakımlı ilçenin doğusunda Arguvan, güney doğusunda Yazıhan ve Malatya, güneyinde Akçadağ, batısında Kuluncak, kuzeyinde Sivas'ın Kangal ilçesi bulunur.
Mısır’dan Malatya’ya sürgün edilen Emrullah isimli bir hekimin cezasını çekip İstanbul’a dönüşünde burada bulunan Taşhan’da bir süre konakladığı, bu süre zarfında hanın yıkılan yerlerini tamir ettirip üzerini ismini yazdırdığı ve bu yazıya izafeten buraya “Hekimin Hanı” dendiği, zamanla bu ifadenin Hekimhan haline dönüştüğü söylenmektedir.
Tipik karasal iklim hüküm sürer. Kuruçay ve Yağca Çayı ilçenin akarsularıdır. Dağlık ve engebeli bir coğrafi yapıya sahiptir. Dağların dik ve ormansız olması yağışlarda taşkın ve erozyona sebep olmaktadır. Tarım genellikle yüksek dağlar arasındaki dere yataklarında bulunan sınırlı arazilerde yapılmaktadır. Kurşunlu beldesi ve çevre köyler yüksek plato görünümünde olup, buralarda hububat ekimi yapılmaktadır. Hayvancılık da yapılmaktadır.
Hekimhan denilince akla ceviz gelmektedir. İlçe ve çevresinde yetiştirilen ceviz iriliği ve kalitesiyle alıcı buluyor. Bu meyve ilçenin yanı sıra Malatya Şire Pazarında bulunabiliyor; ayrıca başka illere satışı yapılıyor.
Sivas-Malatya kara ve demiryolu Hekimhan’dan geçmektedir.
Tarihi eser bakımından ilçeye adını veren Taşhan 1218 yılında Selçuklular döneminde Ebül Hasan El-Malatı tarafından yaptırılmıştır. Ayrıca Köprülü Mehmet Paşa Camii 1656-1661 yılları arasında adı anılan kişi tarafından yaptırılmıştır.
Taşhan, Köprülü Mehmet Paşa Camii, Güzelyurt, Ilıcak, Şıpşıpı, Yücekaya, Sürbelıan mesire yerleri, Han Camii ve Kaletepeler gezilip görülecek yerlerin başında yer alır.
Kale
Yüzölçümü 192 kilometrekare, toplam nüfusu 6 bin 286 (2007 nüfus sayımı) ve Malatya’ya uzaklığı 35 kilometredir. Eski ismi İzollu olup, yörede halen bu adla da anılmaktadır. 1560 Osmanlı Tahrir Defterinde “îzoli Komri” belirtilen yerin bugün Malatya ve Elazığ’ı birbirine bağlayan Kömürhan Köprüsünün olduğu anlaşılmaktadır. 1990 yılında ilçe olmuştur.
Merkez olmak üzere 1 belediyesi, 19 köyü ile 43 mezrası vardır. Doğusunda Elazığ, batısında Malatya, kuzeyinde Karakaya Barai Gölü sahası ile Baskil (Elazığ) ve güneyinde Pütürge bulunmaktadır. Kışları soğuk ve yağışlı, yazları sıcak ve kurak geçmektedir. Nüfusunun tamamına yakını tarımla, özellikle kayısıcılık, uğraşır.
İlçeye 4 km. mesafede Kale Höyük bulunmaktadır. Karakaya Baraj Gölü suları altında kalan Pirot köyünde bulunan eserler Malatya Müzesinde sergilenmektedir.
Kuluncak
Yüzölçümü 681 kilometrekare, toplam nüfusu 9 bin 99 (2007 nüfus sayımına göre) ve Malatya’ya uzaklığı 116 kilometredir. İlçenin çok eski bir tarihi yoktur. Yayla hayatı sürdüren Başören, Konaktepe ve Karıncalık köyü sakinleri 100-120 yıl önce kışı geçirmek üzere su kaynağı olan yöreyi kullanmış, zamanla yerleşik düzene geçerek Kuluncak’ı kurmuşlardır. Önce Sivas ve sonra Darende’ye bağlı bir kasaba olan Kuluncak 1990’da ilçe olmuştur.
Denizden yüksekliği 1270 metre ilçede temel ekonomik gelir bahçecilik ve az da olsa hayvancılıktır. Dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahiptir, tarıma uygun arazi azdır. Kuluncak’a yakın yerlerde demir, çinko, krom ve bakır bulunmaktadır.
Kaynarca köyü Tavşanbükü mezrasındaki mozaikli alan, Alvar Köyü Kabak Abdal Türbesi ve Eşref Höyüğü tarihi mekanlar arasındadır.
Pötürge
Yüzölçümü 1.181 kilometrekare, toplam nüfusu 22 bin 810 (2007 nüfus sayımı) ve Malatya’ya uzaklığı 73 kilometredir. Denizden yüksekliği 1.250 metredir. İlk adı “güzel yer/istenen yer” anlamında Imrun olan Pütürge yaklaşık 300 yıl önce köy olarak kurulmuştur. 1877’de bucak olarak Adıyaman'ın Kâhta ilçesine, 1892’de Elazığ’a ve Cumhuriyet döneminde Malatya’ya bağlanmıştır.İlçe, arazi olarak engebeli ve sarptır. Düz arazi yok denecek kadar azdır. İlçe toprakları Fırat Nehri'ne dökülen Şiro çayı’nın geniş vadisinin tabanı ile bu vadi etrafında bulunan dağlık kesimlerden oluşur. Yerleşim yerleri dağlık ve tepelik alanlarda yoğunlaşmıştır. Bunun için tarıma elverişli arazileri dağ ve tepelerin yamaçlarında bulunmaktadır.
Şiro Çayına bakan Gerar (Kerar) Kalesi harabeleri, Çeçeli Hamamı, Uzuntaş köyündeki Dilber Kalesi tarihi mekanlar arasındadır. Ayrıca Tepehan beldesi üzerinden Nemrut Dağına gidilmektedir. Kubbe Dağı ile burada bulunan su kaynağı, Nemrut’a giderken Yandere-Büyüköz köyleri arasında bulunan Karasu, ormanlarla kaplı dağlık kesimler ve Nemrut Dağı eteğindeki Büyüköz Köyü'ne ait Belli Yaylası gezilecek-görülecek yerler arasındadır. Yazıhan Yüzölçümü 618 kilometrekare, toplam nüfusu 15 bin 993 (2007 nüfus sayımı) ve Malatya’ya uzaklığı 43 kilometredir.
Buzluk (Ansur) köyündeki mağaralardan anlaşıldığına göre, binlerce yıl önce buralarda yerleşim olmuştur. Suriye-Malatya, Gürün-Kayseri ve Hekimhan-Sivas’tan geçen kervanların tali yolu üzerinde kalmıştır. Fethiye (Uzun Hasan) Camii ve muhtelif Tümülüsler tarihi mekanlar arasındadır. 1930lu yıllarda demiryolu ve karayolunun gelmesinin ardından önce köy sonra nahiye olmuş, merkez ilçeye bağlıyken 1990 yılında ilçe yapılmıştır.
900 rakımındaki ilçe arazisinin %40’ı tarıma elverişlidir. Doğusunda Fırat Nehrinin bir kolu olan Kuruçay ve Elazığ, batısında Hekimhan, kuzeyinde Arguvan ve güneyinde Malatya ile Akçadağ yer almaktadır. Yeşilyurt Yüzölçümü 568 kilometrekare, toplam nüfusu 25 bin 506 (2007 nüfus sayımı) ve Malatya’ya uzaklığı 9 kilometredir. İlçede yerleşimin ilk izlerine Şabandede mevkiinde yer alan Kaletepe Höyükte rastlanmaktadır. Yüzey araştırmalarına göre Kaletepe ilk Bizans döneminde yerleşim görmüştür. Buranın yaklaşık 1,5 kilometre kuzeyinde Taftacık mevkiinde bulunan bir mezarla ilçe tarihi Roma dönemine kadar gitmiştir. Osmanlı Tahrir Defteri kayıtlarına göre, 1,5 kilometre ilerideki Gündüzbey’le birlikte, zengin bir köydür. Tarımsal faaliyetlerin yanı sıra hayvancılık gelişmiştir, ayrıca üretilen pamuk için boyahane vardır.
Tarihi adı Çırmıhtı’dır. Çırmıktı diye de söylenir. Cumhuriyet’ten sonra, Malatyalı devlet adamı İsmet İnönü’ye atfen, İsmetpaşa adıyla anılmış, 1957 yılında ilçe yapılıp adı Yeşilyurt olarak değiştirilmiştir. Arazinin çoğu dağlıktır. Kuzeyde Malatya, batıda Akçadağ ve Doğanşehir, güneyde Adıyaman ve Çelikhan ile çevrilidir.
İlçe merkezi ve Gündüzbey yaz ayları çok canlıdır. Malatya’ya yakın oluşu, ulaşımın rahat sağlanması gibi nedenlerin yanı sıra çok sayıda park-bahçe ve piknik alanı mesire işlevi görür.
Derme Suyu'nun geçtiği yerlerdeki bahçeleriyle Gündüzbey, Yakınca, Derme Suyu'nun kaynağı olan Pınarbaşı, Şabandede, İnekpınarı ve can verdiği Atmalı Vadisi ile Koru Deresi ve Adıyaman sınırındaki Karlık Yaylası-Dağı gezilecek yerler arasındadır.