Arkeologlar Meksiko’daki 2.400 yıllık mezarda, dairesel düzende titizlikle yerleştirilmiş ve vücut parçaları birbirine kenetlenmiş 10 iskelet keşfetti. Araştırmacılar, bunun daha önce bilinmeyen türde ölü gömme adetinin işaretleri olabileceğini düşünüyor.
Meksiko’da (Mexico City), yaşlıdan gence doğru sıralanmış ve yuvarlak şeklinde dizilerek birbirine kenetlenerek gömülmüş on iskelet bulundu. Yetişkinlerin, bir çocuğun ve bir bebeğin de aralarında bulunduğu iskeletlerden en az ikisi kadın, biri ise erkek.
Mexico City'nin güneyindeki Tlalpan arkeolojik alanında yapılan arkeoloji kazılarında toplam 10 iskelet bulundu. Bugün bu alan, hareketli kent yaşamının orta yerinde sıkışmış durumda. Yerel basında çıkan haberlere göre mezarlık, sınıfların ve papaz yurdunun bulunduğu bir binanın altında kalmıştı, ancak iskeletler yaklaşık 2.400 yıl öncesine dayanıyor.
Meksiko Ulusal Antropoloji ve Tarih Enstitüsü’nden (Archaeologists from Mexico's National Institute of Anthropology and History) arkeologlar, yaptıkları açıklamada iskeletlerin bir ritüelistik ölü gömme adetinin parçası olabileceğini söylüyor.
Bunun nedeni ise iskeletlerin, yanyana ve kol kemiklerinin birbirine kenetlenmiş olarak yuvarlak oluşturacak şekilde gömülmüş olması.
Jimena Rivera, “Bir bireyin üzerinde başka bir birey vardı. Başkasının göğsünde diğeri, bir başkasının sırtının altında birinin elleri, başkasının gövdesindesinin üstünde bir bebek.” diyor.
Arkeologlar ilk gözlemlere dayanarak, iskeletlerin en az ikisinde kasıtlı olarak deforme olmuş kafatası bulunduğunu söylüyor. Yani toplu mezarda gömülenlerden ikisinin kafatası kasıtlı olarak şekillendirilmişti. Ayrıca iskeletlerden bazılarının dişlerine de kasıtlı olarak şekil verilmiş gibi gözüküyor.
Orta Amerika’da eski kalıntılar arasındaki kafatası şekillendirme bulguları yeni bir bilgi değil. Bu insanlar büyük olasılıkla grup üyeliğini göstermek, sosyal statüyü göstermek veya görsel amaçları bu tür şeyler yapıyordu.
Mezarda iskeletlerin yanısıra, bir çeşit kil kap olan cajete’ler ve küçük yuvarlak ağızları olan yuvarlatışmış tecomate’ler de yer alıyor.
Mezardaki insanların kasıtlı olarak öldürülüp öldürülmediği ise bilinmiyor.
Rivera, “Bireylerin yaşları farklı olduğu için yaşamın bir yorumu olabileceğine inanıyoruz. Bir bebek, bir çocuk, bir yeni doğmuş bebek, bazı genç yetişkinler, yetişkinler ve yaşlı bir yetişkin var.” diyor.
MEZARI KLASİK ÖNCESİ DÖNEMDEN KALMAMezar alanı, arkeologların Meksiko’nun Klasik-öncesi dönemi olarak adlandırdıkları zamana kadar uzanıyor.
Bu dönem, 16. yüzyılın başlarında en parlak dönemini yaşayan Aztek imparatorluğundan çok daha öncesine (Pre-Aztec) tarihleniyor. Aztekler bölgeye egemen olmadan önce, Teotihuacan şehri etrafında kurulmuş bir medeniyet hakimdi, ancak varlıkları 7. yüzyıla kadar gerilemişti.
Meksiko’nun geçmişini araştıran arkeologlar, şok edici mezarlara karşı alışkınlardı. 2011 yılında Meksiko’nun kuzeyinde yamyamlık kanıtları oluşturan insan kemikleri bulunmuştu. 2013 yılında ise, törensel bir kurban kesme adeti ile ilişkilendirilen 150’den fazla kafatası ortaya çıkarılmıştı.
Yeni bulguların ortaya çıktığı yerleşim ise Klasik öncesi döneme denk geliyor ve 2006 yılında keşfedildi. O tarihten beri enstitü tarafından arkeolojik kazılar yürütülüyor.
Enstitü ile yapılan röportajda, kazıyı yöneten arkeolog Jimena Rivera Escamilla, mezarla ilişkili köyün yaklaşık 500 yıl boyunca kullanım gördüğünü söylüyor.
Bu, söz konusu yerleşimi, Meksika tarihinin başlarında var olan iki ana evre arasında sıkıştırıyor: MÖ 400 ila MÖ 200 yılları arasında var olan Ticoman evresi ve MÖ 700 ila MÖ 400 yılları arasında var olan Zacatenco evresi. Zacatenco, aynı zamanda Meksiko’nun bilinen en eski uygarlıkları arasında yer alıyor.
Arkeologlar bölgedeki daha eski insan varlığının avcı toplayıcılıkla karakterize olduğuna inanıyor.
Arizona Devlet Üniversitesi’nden arkeolog Christopher Morehart, arkeologların, Meksiko’nun en eski medeniyetlerinin neden bu kadar çabuk yok olduklarına ilişkin bir fikir birliğine varamadıklarını söylüyor. Bunun nedeni olarak bölgenin aktif yanardağlarının suçlu olabileceği düşünülüyor.
Escamilla’ya göre; yeni bulgu, arkeologların Meksikalı toplumun en eski özelliklerinden bazılarının anlaşılmasına yardımcı olacak.
Erman Ertuğrul - Arkeofili.com (National Geographic. 31 Ocak 2018)