321 kilometrelik sahil şeridi ve uygun iklimiyle her mevsim deniz tutkunlarını ağırlayan Mersin, sahip olduğu kültürel miraslarla da bölgenin "açık hava müzesi" görevini üstleniyor
MERSİN: Doğu Akdeniz'in önemli turizm merkezlerinden Mersin, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan 4 farklı yerle bu alanda önemli bir konumda bulunurken ziyaretçilerini de binlerce yıllık tarihi yolculuklara çıkarıyor.
321 kilometrelik sahil şeridi ve her mevsim sıcak havasıyla çeşitli yerlerden deniz tutkunlarını ağırlayan Mersin, sahip olduğu kültürel miraslarla da bölgenin "açık hava müzesi" görevini üstleniyor.
Kızkalesi ve Adam Kayalar gibi dünyaca ünlü yerleri sınırlarında barındıran "Korykos Antik Kenti"nin yanı sıra, "Alahan Manastırı", "St. Paul Kuyusu ve Kilisesi" ile "Mamure Kalesi", UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alıyor.
En iyi korunan antik kentlerden biri
Listenin en önemli eserlerinden Erdemli ilçesinde geniş bir alana yayılan Korykos Antik Kenti, Hitit dönemiyle başlayıp Helenistik, Roma ve Bizans ile devam eden tarihsel süreç içinde Akdeniz'in en önemli liman kentlerinden biri olarak biliniyor.
Sınırları içinde ünlü turizm merkezi Kızkalesi ve milattan önce 3'üncü yüzyıl ile milattan sonra 3'üncü yüzyıl arasında yapıldığı tahmin edilen büyük boyuttaki kabartmaların olduğu Adam Kayalar'ı barındıran antik kent, binlerce yıldır ayakta duran eserleriyle göze çarpıyor.
Stratejik konumu nedeniyle zamanla önem kazanan limanı sayesinde Roma döneminde 500 yıl boyunca zeytin üretiminde ve zeytinyağı ve şarap ticaretinde öne çıkan bir kent konumuna gelen Korykos, bugüne kadar en iyi korunan antik kentlerden sayılıyor.
Tarihi dokusu ve masmavi deniziyle yerli ve yabancı binlerce turisti ağırlayan Kızkalesi de antik kentin tanıtımında önemli rol oynuyor.
Ustasının elinden yeni çıkmış gibi duruyor
Mut ilçesindeki Göksu Vadisi’ne hakim dik bir yamaçta bulunan listenin ilgi çekici eserlerinden Alahan Manastırı ise binlerce yıla direnen tarihi yapısı ve eşsiz manzarasıyla hem doğa hem de inanç turizminde öne çıkıyor.
Milattan sonra 440-442’de yapıldığı tahmin edilen, Evliya Çelebi’nin de Seyahatnamesi’nde "Ustasının elinden yeni çıkmış gibi duruyor” sözleriyle tanımladığı manastır, biri yıkılmış iki kilise, kayalara oyulmuş keşiş odaları ve mezarlardan oluşuyor.
Ayasofya Müzesi'ne benzer mimarisi ve süslemeleri nedeniyle "Mersin'in Ayasofyası" olarak da anılan manastır, Hristiyanlığın geçiş yolu olarak da önem taşıdığı için bu dinin hac yollarından biri olarak biliniyor.
Kale içerisinde cami
Eşsiz görüntüsüyle listede kendisine yer bulan Anamur ilçesindeki Orta Çağ dönemine ait Mamure Kalesi, yaklaşık 24 bin metrekarelik yüzölçümü ile Türkiye'nin en büyük kaleleri arasında gösteriliyor. Roma, Bizans, Selçuklu, Karamanlı ve Osmanlı dönemlerine ait izleri taşıması nedeniyle benzerlerinden ayrılan kalenin içerisinde vatandaşlara hala hizmet veren bir de cami bulunuyor.
Akdeniz'in kıyısında olması nedeniyle masmavi manzarasıyla öne çıkan kalede, Kültür ve Turizm Bakanlığınca restorasyon çalışmaları yürütülüyor.
Ajandanıza Mersin'i yazın
Mersin'in en önemli inanç turizmi noktalarından St. Paul Kilisesi, hem çevresiyle hem de St. Paul Kuyusu ile UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alıyor.
Hıristiyanlığın yayılmasında önemli katkısı olan Aziz Paul'un doğum yeri olan Tarsus ilçesindeki tarihi kilise, 1994'te tescillenerek koruma altına alındıktan sonra, Kültür ve Turizm Bakanlığınca 1997'de başlatılan ve 2001'de tamamlanan restorasyon çalışmalarının ardından “Anıt müze” olarak ziyarete açıldı.
Aziz Paul adına yaptırıldıktan sonra günümüze kadar korunan tek kilise olması nedeniyle önem taşıyan kilise, ilgi çekici motifleri ve tarihi kabartmalarıyla yılın her döneminde çok sayıda turist ağırlıyor. Kilisede ayrıca yılın belirli bölümlerde ayinler de yapılıyor.
Tarsus ilçe merkezindeki St. Paul Kuyusundaki su ise Hristiyanlarca kutsal sayılıyor.
Hristiyanlığın en önemli hac noktaları
Mersin İl Kültür ve Turizm Müdürü Bahaettin Kabahasanoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, listedeki 4 eserin de kentin tanıtımında büyük rol oynadığını söyledi.
Korykos Antik Kenti'nin içerisindeki Kızkalesi'nin önemine değinen Kabahasanoğlu, şöyle konuştu:
"Kızkalesi, Türkiye'nin iyi bir sembol noktası. Efsaneleri ve kumsallarıyla ünlü. Kleopatra'nın bile bu kumsallarda denize girdiği ve güzelliğini bu sulara borçlu olduğu konuşulur. Kızkalesi, Korykos uygarlığının da büyük bir merkezi. Antik kentin bulunduğu yer, Adam Kayalar, kiliseler, tarihi eserler, sarnıçlar, eski şarap ezme sistemleri ve değirmenleriyle ünlü bir yer. Burası gerçekten kentimizin dünyaya tanıtımı için değerli bir nokta. Türkiye'de görmeyen, bilmeyen yok gibi ama her zaman yaz, kumsal, tatil planı yapan dostlarımızı bekliyoruz çünkü Kızkalesi kumsallarının temizliği, o güzelliği, turkuaz renkli denizi ve caretta carettalarla birlikte yüzmesi gerçekten güzel ve bunları başka yerde bulmak çok zor."
Alahan Manastırı ile St. Paul Kuyusu ve Kilisesi'nin Hristiyanlığın önemli hac merkezlerinden olduğunu vurgulayan Kabahasanoğlu, bu eserlerin kentin inanç turizmini güçlendirdiğini söyledi.
Kabahasanoğlu, Mamure Kalesi'ni de herkesin görmesini beklediklerini ifade ederek şunları aktardı:
"Mamure Kalesi, ülkemizin ayakta kalan en güzel kalesi. Kalenin içerisinde hala çalışan ve hizmet veren bir camisi var. Burada Bakanlığımızın büyük desteğiyle restorasyon çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah 2017 yılı sonunda proje ve restorasyon bittiği zaman bütün konuklarımız sanki Orta Çağ'dan fırlamış gibi, surları ve burçları hazır, tertemiz bakılmış bir kalenin içerisine girecekler. Daha önce de pek çok filmin çekildiği bir yer. Hem Karamanoğulları'nın hem de Osmanlı'nın bize devrettiği, cumhuriyetimizin de iyi koruduğu, bugün de Bakanlığımızın restore ettirdiği, bitirmek üzere olduğumuz bir kale ama görmeye değer bir yer."
Kentin her yönüyle zengin olduğunu yineleyen Kabahasanoğlu, şunları kaydetti:
"İnanç turizmi istiyorsun, Mersin. Deniz, kum, güneş istiyorsun, Mersin. Doğa, dağ, mağara, Mersin. Meyveleri ve sebzeleri dalından yemek için Mersin. Yani Mersin'e gelmek isteyen dostlarımıza şunu söylemek istiyorum, 2017'de ajandanıza mutlaka Mersin'i yazın. Gerçekten geldiğinize değecek ve dostlarınıza tavsiye edeceksiniz."
AA Sezgin Pancar