Karabük Milletvekili Cevdet Akay, Kültür ve Turizm Bakanlığının genel bütçe içerisinden aldığı payın düşük olduğunu, genel bütçenin en önemli sorunlarının başında faiz giderlerinin geldiğini söyledi.
1 trilyon 254 milyar liralık faiz giderinin bulunduğu ortamda ilgili bakanlıklara yeterli bütçenin ayrılmasının çok zor olduğunu belirten Karabük Milletvekili Cevdet Akay,Akay, "Bütçe içindeki kaynakların etkin dağılımı çok önemli. Fakat söz konusu faiz giderleri, genel bütçenin yüzde 10'una, vergi gelirlerinin yüzde 14-15'ine tekabül ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığının bütçesi genel bütçedeki faiz giderlerinin yüzde 3,1'ini oluşturuyor. Bu çok düşük bir bütçe. Bunu artırmamız gerekiyor." dedi.
İstanbul Milletvekili Selim Temurci, Türkiye'nin 2002 yılındaki turizm gelirinin 12,5 milyar dolar civarında olduğunu, 21 yılda 43 milyar dolar bir artışın söz konusu olduğunu söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un sektörden gelen birisi olarak büyük bir şans olduğunu anlatan Temurci, "Önümüzdeki 5 yıl içerisinde bu gelirin 45 milyar dolar artırılmasını öngören bir tablo ile karşı karşıyayız. Ulaşılabilir hedefler kurumları ve yapıları motive eder ancak ulaşılması zor bir hedef olarak ortaya konan bu rakamın Kültür ve Turizm Bakanlığına yüklendiğini görüyorum." diye konuştu.
Gaziantep Milletvekili Mehmet Mustafa Gürban, Türkiye'nin turizm sektöründe istenen seviyeye ulaşamadığının görüldüğünü, halihazırda görünen zorlukların aşılması ve belirlenen hedeflere ulaşılabilmesi için geçmiş uygulamaların dikkatle incelenmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye'de turizm gelirlerinin yeteri kadar artmadığının ortada olduğunu vurgulayan Gürban, "Gelip geçici politikalar yerine kalıcı çözümler bulunmalı ve belirli bir sisteme oturtulmalıdır. Turist sayısı üzerinden slogan oluşturduğumuzda sayıca hedeflenen turistten yüksek turizm geliri elde edileceği düşünülmektedir. Halbuki aynı geliri elde edebileceğimiz daha az ve daha fazla para harcayan turistlerle ülkemizdeki sınırlı kaynaklarına daha az zarar verilebilir. Ziyaretçi sayısının artmasına rağmen turizm gelirlerinin düşük olmasını engellemek için yüksek konaklama harcaması yapan ve uzun süre konaklayan turistlerin ilgisini çekmek gerekmektedir." dedi.
Kaliteli turisti Türkiye'ye çekmek ve turizmden daha fazla gelir elde edebilmek için kitlesel turizmin yanında bireysel turizme de imkan veren yatırımların yapılması gerektiğini anlatan Gürban, orta ve düşük gelir seviyeli turist kitlesinin Türkiye'ye gelmesinin doluluk oranının artmasına ve doğal kaynakların tüketiminin de artışına sebep olduğunu söyledi.
Sürdürülebilir turizm için alternatif turizme yönelik çalışmalara ağırlık verilmesi gerektiğini savunan Gürban, "İktidarın alternatif turizm çeşitlerine önem vermesi ve ülkemizin deniz turizminden ibaret olmadığını göstermesi gerekiyor." diye konuştu.
İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, turizmde sürdürülebilirlik için dijital değişim ve dönüşüm çalışmalarının hızlandırılmasının, sektörün doğal, tarihi ve kültürel dokuyu koruyucu ve geliştirici bir yaklaşım içinde şekillenmesinin önemli ve öncelikli bir husus olduğunu söyledi.
Aksu, Türkiye'nin, iklimi, doğal tarihi ve kültürel zenginliklerinin yanında konumunun sağladığı kolay erişilebilirlik nedeniyle turizm potansiyeli yüksek bir ülke olduğunun altını çizerek, "Türkiye uyguladığı politikalar, oluşturduğu kurumsal yapı ve kapasitesiyle turizm ve kültür alanında öne çıkmış, olumsuz küresel ekonomik gelişmeler ve jeopolitik risklere rağmen turist sayısı ve turizm geliri yönüyle başarılı bir performans ortaya koymaktadır.' dedi.
Turizmin, elde edilen dövizin yanında birçok alt sektöre ve istihdama katkısıyla ülke ekonomisi içinde önemli bir yere sahip olduğunu aktaran Aksu, kültür ve sanatın, beşeri kalkınmanın da önemli bir unsuru olduğuna işaret etti.
Türk bilim-kültür ve sanatının nesilden nesile aktarılmasının kültür politikalarının temelini oluşturduğunu vurgulayan Aksu, sahip olunan bu kıymetin etkili şekilde değerlendirilerek dünya turizminden alınan payın da artırılacağına inandıklarını belirtti.
Türkiye'nin bunu başarabilecek altyapı, insan gücü, bilgi birikimi ve tecrübeye sahip bir ülke olduğunu ifade eden Aksu, "Nitekim ortadaki veriler de bunu doğrulamaktadır. " dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2024 yılı bütçesi üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Ersoy, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) olmadan önce fuar ağırlıklı tanıtım tercih edildiğini, bugün ise Türkiye'nin 200 ülkede 400 filmle tanıtımının yapıldığını anlattı.
TGA'ya ödeme yapanların ağırlıklı olarak sektör temsilcileri olduğuna işaret eden Ersoy, sektör paydaşlarının seçtiği temsilcilerden ajansın yönetim kurulunun oluştuğunu ve bu yönetim kurulunun, ajansın bütçesini belirlediğini ifade etti.
Ersoy, "Bakanlığın da ajansta iki koltuğu var. Katkı vermemiz gerektiğinde daha fazlasını, ihtiyaç olduğunda veriyoruz." diye konuştu.
Türkiye'nin çok güzel bir coğrafyada bulunduğunu fakat krizlere açık olduğunu ve turizm sektörünün bağışıklığını bu krizlere hazırlıklı hale getirdiklerini vurgulayan Ersoy, "Bu bağışıklığı sağlarken aşılardan en büyüğü Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı. 100 yıl sonra ülkemizde kuruldu bu ajans. Sektöre 'Bu ajansı iptal edeceğim, ne düşünüyorsunuz?' diye sorun, ne cevap verecekler? Sektör istiyor bu ajansı, sahipleniyor. Bu sene otelleri kayıt altına alıyoruz. Otellerin ajansa katılım payı binde 7 buçuktu. 1 Ocak 2024'ten itibaren binde 5'e çektik. Aslında bu pay ne kadar çok olursa o kadar tanıtım yaparız." şeklinde konuştu.
Turizm hedeflerinin gerçekçi olmadığı eleştirilerine Ersoy, "Orta Vadeli Program'da açıklanan hedefler fazlasıyla gerçekçi." karşılığını verdi.
Bakanlığının 5 yıllık sürecinin sonunda kişi başı gecelik harcamanın 65 dolardan 100 dolara geldiğini ifade eden Ersoy, "2028'de kişi başı gecelik harcamayı 130 dolar hedefliyoruz. Yüzde 30 büyüme hedefliyoruz. Sektöre, bize güvenin. Bu rakam Türkiye gibi turizm potansiyeli olan ülkede hiçbir şeydir. İnanırsak, savaşırsak yaparız. Hedefleri yakalayan bir turizm ülkesi olduk. Türkiye gibi bir turizm potansiyeli olan bir ülkede yüzde 7 yıllık turist sayısında artış ütopik değil." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Ersoy, turizmin 12 aya yayılması noktasında golf sahalarının artırılmasına da karşı çıkıldığını belirterek, şunları kaydetti:
"En etkili sonuç turizmde golften alınıyor. Çünkü tam yüksek sezonu, bizim 'ölü sezon' dediğimiz döneme denk geliyor. Ben golf sahası yapmaya çalışıyorum. Onun yerine 'çek çek yeri yapın' diyor. Çek çek yeri yapmak ne demek, tersane yapmak demek. Bakanlığın tersane yapılmasına kıyıda izin vermesi en son olasılıktır. Her golf sahası en az 3, 4 oteli besleyecek kapasite. Bizde toplasanız 20 tane golf sahası var, çok değil. Bizim rakip diye gösterdiğimiz ülkelerin en azında 400 golf sahası var. 4 tane daha yapmak istiyoruz, demediğinizi bırakmıyorsunuz, bu şekilde mi turizmi büyüteceğiz?"
Bakan Ersoy, Geleceği Miras Projesi'nin, arkeoloji alanında yaptıkları en özel çalışma olduğunu dile getirdi.
Ersoy, "Yıl sonuna kadar tüm kazılara Türk koordinatörler atıyoruz. Yabancıları kazı başkanlarını çıkarmıyoruz ama Türk kazı koordinatörleri atıyoruz hepsinin başına. Yüzde yüz bizim denetimimize girmiş oluyor kazı başkanlıkları. Bunları atamış olmak için atamıyoruz. Ekip ve finansman desteği veriyoruz. Son 60 yılda yapılanı gelecek 4 yılda yapmayı hangi ekip taahhüt edebilir? Hangi Bakan çıkar bu kadar iddialı konuşur. Hocalarımız, arkeolog arayışı içerisinde, çok yoğun çalışma içerisindeler. Sit alanlarında, arkeoloji alanında harikalar yaratıyoruz." dedi.
Sürdürülebilirlik konusunda Paris Antlaşması'na imza attıktan sonra Türkiye'nin çok hızlı hareket ettiğini anlatan Ersoy, özellikle konaklama sektöründe yapılan yasa değişiklikleri ve protokollerle gelişme kaydedildiğini söyledi.
Bakan Ersoy, "Konaklama sektöründe atmış olduğumuz adımlar sayesinde 2024 yaz sezonuna kadar bütün tesislerimiz birinci aşama süreçlerini tamamlamış olacak. Bu açıdan dünyada örnek gösteriliyoruz." ifadelerini kullandı.
Kültür Yolu Festivallerine ilişkin milletvekillerinden gelen sorulara verdiği yanıtta, "Hepinizden talep geldiğine göre, demek ki iyi iş çıkarıyoruz." diyen Ersoy, festivallerin yapılacağı şehirleri seçerken her bölgeden bir ili barındıracak şekilde hareket edildiğini bildirdi.
Özel tiyatrolara ilişkin eleştirilere cevap veren Ersoy, vergilerin düşürüldüğü, eğlence vergilerinin kaldırıldığı özel tiyatroların, bakanlığı döneminde en yoğun desteği aldığını anlattı.
Tamer Karadağlı'nın Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğüne getirilmesiyle ilgili eleştiriler üzerine Bakan Ersoy, "Tamer Karadağlı, çok başarılı bir tiyatrocu. Ülke ve dünya çapında kabul görmüş bir tiyatrocu. Shakespeare'i İngilizce oynayan ben ikinci bir isim bilmiyorum Türkiye'de, varsa bildirin. Kendisi liyakat sahibi bir insan ve sonuna kadar genel müdürümün arkasındayım. Çok başarılı işler çıkaracağına da adım gibi eminim." şeklinde konuştu.
Halk plajlarının üzerinde hassasiyetle durdukları bir konu olduğunu vurgulayan Ersoy, Phaselis Antik Kenti'nde tarihi eserlerin olduğu alanda "en ufak bir çalışmanın" yapılmadığını bildirdi.
"Tam tersi, tarihi eserlerin, antik şehrin olduğu koyu rahatlatmak için bir çalışma yapıldı." diyen Ersoy, günlük 12 bin kişinin kullandığı bir alana tuvalet yapıldığını söyledi.
,Konutların turizm amaçlı kısa süreli kiralanmasına ilişkin kanuna dair değerlendirmede bulunan ve düzenlemenin gerekliliğine ilişkin gerekçelere değinen Ersoy, "Konut için yapılan yerler otel gibi işletilmeye başlandığı zaman zaten bütün şehrin omurgasını bozuyorsunuz. O yüzden bu düzenleme olmazsa olmaz, sayı belli bir rakama çıktıktan sonra." dedi.
İlgili kanun kapsamında bazı alanlar için ayrıcalık tanındığı iddiaları üzerine Ersoy, "Kat planında özellikle turizm amaçlı konut olduğu belirtilmişse ve bu da tapuya şerh edildiyse o zaman o rezidanstan veya apartmandan konut satın alanlar bu durumu zaten bilerek aldıkları için 'muvafakatname gerekmez' dedik. Sektörden gelen bir talepti, bize de gayet makul geldi. Onun dışında bir ayrıcalık, istisna tanınmış değil." değerlendirmesinde bulundu.
Söz konusu konutların da ilgili vergileri ödeyeceğini hatırlatan Ersoy, bu yerlerin online pazarlamayla konut sahibince günlük kiraya verildiğini ancak konut sahibi, aracı vasıtasıyla kiraya vermek istemesi halinde bunun Bakanlığın kontrol yetkisi olan acente üzerinden pazarlanmasını istediklerini anlattı.
Haydarpaşa ve Sirkeci için akademisyenler ve uzman kişilerden oluşan bir Danışma ve Bilim Kurulu oluşturduklarını anımsatan Ersoy, "Haydarpaşa ve Sirkeci, İstanbul'un çok büyük ihtiyacı olan kültür ve sanat vahası olacak." diye konuştu.
Ersoy, peribacalarıyla ilgili yasalara aykırı hareket edenlere yönelik para cezasının yanında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası bulunduğunu hatırlattı.
Görüşmelerin ardından, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk Kültür Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Kapadokya Alan Başkanlığı, Uludağ Alan Başkanlığı, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığının 2024 bütçeleri kabul edildi.