TBMM Kültür Varlıklarını Araştırma Komisyonu Başkanı Mustafa İsen, müzelerde ürünlerin iyi korunduğunu ancak iyi teşhir edilemediğine dikkat çekti.
Yurt dışına kaçırılan kültür varlıklarının iadelerinin sağlanması ve mevcut kültür varlıklarının korunması amacıyla kurulan TBMM Araştırma Komisyonu, raporunu tamamladı.
TBMM Kültür Varlıklarını Araştırma Komisyonu Başkanı Sakarya Milletveki Mustafa İsen AA muhabirinin rapor ile ilgili sorularını yanıtladı. Komisyon üyelerinin 4 aylık sürede uyumlu çalıştığına değinen İsen, yurt içinde ve yurt dışında muhatapları dinlediklerini, müzeleri ziyaret ettiklerini bildirdi.
İsen, kültür varlıkları açısından Türkiye, Mısır ve Ortadoğu ülkelerinin kaynak, Batı Avrupa, Almanya, İngiltere, Fransa, Avusturya, Hollanda ve Amerika gibi ülkelerin ise pazar ülke konumunda olduğuna işaret etti. İsen, "Dünyanın önde gelen, özellikle Amerika ve batı Avrupa'daki müzelerin hemen hemen hepsinde az veya çok Türkiye'den götürülmüş eser var. Bergama, Milet gibi şehirlerin önemli bir bölümünün götürüldüğünü gördük." ifadesini kullandı.
Faal olan bir caminin mihrabını, Topkapı Sarayı'ndaki bazı eserlerin sayfalarının kaçırıldığını ya da herhangi bir müzedeki bir heykelin başının yurt dışındaki bir müzede sergilendiğini gördüklerini anlatan İsen, bu eserlerin mutlaka ait oldukları topraklara döndürülmesi gerektiğini belirtti.
- "Müzeler, bir obje yığını olmaktan çıkarılmalı"
Mustafa İsen, Türkiye'deki müzeler hakkında da özeleştiri yaptı. Müzelerde mutlaka yeni bir yapılanmaya ihtiyaç olduğuna vurgulayan İsen, Danimarka'da İslam eserlerinin sergilendiği özel bir müzeyi örnek gösterdi. Müzede Türkiye'den gitmiş çok sayıda kaçak niteliğinde eser bulunduğuna dikkati çeken İsen, "O kadar güzel teşhir etmişler ki uzman rehber eşliğinde yaklaşık bir saat müzeyi gezdiğiniz zaman İslam nedir, nasıl bir dindir, bu din nasıl siyasi yapıya bürünmüş, siyasi yapı hangi tarihten itibaren uygarlığa dönüşmüş ve o uyarlığın periyodik biçimde dikkate değer örnekleri neler; bunlarla karşılaşıyorsunuz." dedi.
İsen, geçmişte Kültür ve Turizm Bakanlığında Müsteşar olarak görev yaptığını anımsatarak, şöyle devam etti:
"Türkiye kültürel potansiyel bakımından süper güç, fakat bu süper gücü üzülerek söyleyeyim ki iyi kullanamıyoruz. Müzeciliğimiz büyük oranda korumacılık esası üzerine kurulmuş. Arkadaşlarımız müzelerde ürünleri iyi koruyorlar ama iyi teşhir edemiyorlar. Tematik yaklaşımlarla müzelerin bir obje yığını olmaktan çıkarılması ve bu objelerin birbirlerini tamamlayacak şekilde yeni teşhir yapılandırılmalarına büründürülmesi gerekir. Müzelerimizin milyonda bir potansiyeline sahip ülkeler çok güzel sergiler yapıyorlar. Bizim de kamuoyunun ilgisini müzelere yönlendirecek, eserlerin kıymetli nesneler olduğu bilincini yaygınlaştıracak bir yapılandırmaya ihtiyacımız var. İyi bir rehber eşliğinde iyi bir müzenin gezilmesi insanın hayata ve olaylara bakışını değiştirebilir, çünkü orada gerçekten yaşanmış tecrübeyi görüyorsunuz."
Türkiye'de birkaç müze dışında genel anlamda müzelere karşı bir ilgi olmadığını belirten İsen, bu açıdan müzelerin canlandırılmasına ilişkin önerinin dikkate alınması gerektiğini vurguladı.
Tarih içerikli dizilerin, tarihi değerlere olan ilgiyi artırdığına işaret eden İsen, "Arkeolojik eserleri kapsayan bir dizi film, insanların müzelere, tarihi eserlere ilgisini artırabilir. Böyle bir çalışma beklentisi içerisindeyim." dedi.
- "Cezalar artırılmalı"
İsen, tarihi eser kaçakçılığının toplum nezdinde bir suç ya da yüz kızartıcı husus olarak algılanmadığını aktararak, bu açıdan Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nda düzenlemelere ihtiyaç olduğunu bildirdi. Cezaların artırılmasını isteyen İsen, ihbar faaliyetlerinde yeni birtakım düzenlemeler yapılabileceğini belirtti. Kaçak kazıların izlenmesi noktasında hukuki eksiklikler olduğunu dile getiren İsen, internetten dedektör satışları yapıldığını, bunların zapturapt altına alınması gerektiğini vurguladı.
İsen, mücavir alanlardaki höyük, tümülüs ve nekropollarda Jandarma Genel Komutanlığına bağlı karakollarca yapılan denetimlerin sıklaştırılması, dış talebin kırılması için de gümrük kapılarındaki kontrollerin titizlikle yerine getirilmesi gerektiğini söyledi.
Komisyon Başkanı İsen, Konservasyon ve restorasyon birimlerinin mutlaka çoğaltılmasını isteyerek, "Yurt dışından eserlerin getirilmesini talep ediyoruz ama yurt içinde bu eserlere gereken ehemmiyeti vermiyoruz. Yurt içinde hala ilgisizlik nedeniyle ortada dolaşan eserler var, bunların derlenmesi gerekiyor." ifadesini kullandı.
Tarihi mekanların kamulaştırılmasında sorunlar yaşandığına değinen İsen, buralara kaynak aktarımıyla sorunun çözüme kavuşabileceğini belirtti.
Yurt içinde, "Türkiye'de bu eserler önemlidir, bunların korunması gerekir", yurt dışında ise "Türkiye, parlamenter düzeyde bu işi ciddiye almış bir ülkedir, Türkiye'ye ait eserlere karşı daha duyarlı olunması gerekmektedir" bilincinin oluşması için çaba sarf ettiklerini aktaran İsen, komisyon olarak gerçekleştirdikleri ziyaretlerin ve yaptıkları çalışmaların, bu bilincin oluşması noktasında önemli olduğunu kaydetti.
Komisyon, raporunu gelecek hafta TBMM Başkanlığına sunacak.
Hatice Özdemir Tosun- AA