Prof. Dr. Nevzat Çevik ilginç arkeolojik bulguyu böyle tasvir etti: 5-6 santimetre çapında bir kurşun, içinde bir kurşun obje daha var, sarılmış şekilde. Onun da içinde bir obje var ve bronz telle de dikilerek bağlanmış, hiçbir zaman açılmamak üzere. Kurşun olduğu için içini açamıyoruz, yandan kırık bir yeri var, oradan içini görüyoruz. İçinde kurşundan bir zarf yapmışlar, sanki bir büyü gibi var gibi...
Roma dönemine ait olduğu tahmin edilen 5- 6 santimetre ebatlarındaki zarfın bir tür muska olduğu ya da büyü için kullanıldığı sanılıyor
Antalya'nın Demre ilçesinde, Myra Antik Kenti'nde 2009'dan beri arkeoloji kazılarını yürüten Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Müzeoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nevzat Çevik, "Kazı başkanı olarak yaklaşık yedi yılda planladığım hedefin en az iki kat ilerisinde bir programı gerçekleştirmenin huzurunu yaşıyorum. Kaya mezarları ve tiyatroyu aynı karede görüyorsunuz. Bir tarafta Klasik Çağ'dan kaya mezarları, hemen yanında Roma'dan kalma tiyatro. Bunların arasında 400 yıl var ama bugün aynı fotoğrafta duruyorlar." dedi.
Bu yıl özellikle Andriake'daki kazılara yoğunlaştıklarına ve kazısı devam eden batı hamamı çalışmalarına devam edeceklerine değinen Çevik, bölgede müze bulunduğunu ve müzenin güzergahında kazılmamış, temizlenmemiş, çevre düzeni yapılmamış bir alan bırakmak istemediklerini söyledi.
Prof. Dr. Nevzat Çevik: İçini açmayacağız, kurşun dağılır ve bir daha toplayamayız, tahrip edebiliriz.
Çevik, bu yılki kazılarda döneme ilişkin sikkeler, seramikler, metal buluntular çıktığını dile getirerek şöyle devam etti: "Bu yılki çalışmalarda en heyecanlandığımız şey hiçbir anlam veremediğimiz bir nesne oldu. 5-6 santimetre çapında bir kurşun, içinde bir kurşun obje daha var, sarılmış şekilde. Onun da içinde bir obje var ve bronz telle de dikilerek bağlanmış, hiçbir zaman açılmamak üzere. Kurşun olduğu için içini açamıyoruz, yandan kırık bir yeri var, oradan içini görüyoruz. İçinde kurşundan bir zarf yapmışlar, sanki bir büyü gibi, dışarıya çıkmasın diye kurşunla sarmışlar, bronz telle bağlamışlar. İçini açmayacağız, kurşun dağılır ve bir daha toplayamayız, tahrip edebiliriz. Bu yüzden hiç dokunmadan onu anlamamız gerekiyor. Tabii ne olduğunu öğreneceğiz. Örneği olmayan, emsalsiz, içeriğini asla tahmin edemediğimiz eserler bizi çok daha heyecanlandırıyor. Bizim için yeni çıkan her şey önemlidir."
Parçanın bulunduğu alan dolayısıyla Roma dönemine ait olduğunu düşündüklerini ifade eden Çevik, parçanın bir mezarlığa yakın yerde bulunduğunu, bu açıdan ölüyle de alakalı olabileceğini söyledi.
Klasik Çağ'dan bu yana var olan Myra Antik Kenti'nin bulunduğu Demre'nin Antalya'da en fazla turist çeken bölge olduğunu kaydeden Çevik, "Myra, St. Nikolaos Kilisesi ve Kekova üçlüsü akıl almaz bir doğa, kültür ve tarih sarmalı oluşturuyor. Müthiş bir cazibe merkezi. Bu da turizme hem sayısal hem de parasal açıdan önemli katkıda bulunuyor. Burası en fazla Ortodoks hac merkezi olduğu için Rusya'dan turist çekiyor." diye konuştu.
Hatice Özdemir Tosun - Mustafa Çiftçi - Kağan Burak Özkaya - AA