Nasreddin Hoca fıkralarını anlatma geleneği UNESCO listesine girdi

Nasreddin Hoca fıkralarını anlatma geleneğinin Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatının (UNESCO) İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne dahil edilmesi, doğum yeri olarak bilinen Eskişehir'in Sivrihisar ilçesinde memnuniyetle karşılandı.

Fas'ta gerçekleştirilen UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Hükümetlerarası 17. Komite Toplantısı'nda "Nasreddin Hoca fıkralarını anlatma geleneği", UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alındı.

Sivrihisar ilçesinin eski adıyla Hortu köyünde (Nasreddin Hoca Mahallesi) 1208 yılında dünyaya geldiği bilinen Türk mizahının en büyük nüktecisi ve halk filozofu, dünyayı güldüren ve düşündüren Nasreddin Hoca'nın isminin yaşatılması için Sivrihisar Belediyesince yurt içinde farklı etkinliklere katılım sağlanıyor.

Sivrihisar Uluslararası Nasreddin Hoca Kültür ve Sanat Festivali'nin de düzenlendiği ilçede, "Nasreddin Hoca fıkralarını anlatma geleneği"nin UNESCO listesinde yer almasıyla dünyaca bilinecek olmasının heyecanı da yaşanıyor.

Sivrihisar Belediye Başkanı Hamid Yüzügüllü, AA muhabirine, Nasreddin Hoca'nın Sivrihisar'da doğup dünyaya mal olmuş bir Türk düşünürü olduğunu söyledi.

UNESCO'nun kararından duyduğu mutluluğu dile getiren Yüzügüllü, şöyle konuştu:

"Listeye giren geleneğimiz için emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Nasreddin Hoca'nın torunları olarak geçmişten gelen fıkralarının gelecekteki tüm nesillere aktarılacak olmasından memnunuz. Nasreddin Hoca Sivrihisar'da doğdu ve eğitimini Sivrihisar'da gerçekleştirdi. Kimi yerlerde vazifeleri oldu. Yine doğduğu, büyüdüğü topraklara gelip burada vefat etti. Hem kendisinin hem de kızının mezarı Sivrihisar'da. Nasreddin Hoca'nın fıkralarıyla, nükteleriyle, esprileriyle bugünlere geldik. Bundan sonra da tüm dünyaya yayılacak inşallah. Bu da onur ve gurur verici."

- "Çocuklar benden çok Nasreddin Hoca fıkrası biliyor"

Türkiye'nin dört bir yanındaki etkinliklerde ünlü mizah ustasını canlandıran, kostümünü giyip Sivrihisar esnafını selamlayan, çocuklara fıkra anlatan Ömer Özgeneci ise Nasreddin Hoca'nın bütün insanlara ders vermek, bir şeyleri ifade edebilmek ve gönüllere girebilmek için fıkralar anlattığını belirtti.

Bu geleneğin UNESCO tarafından da tescillenmesinden memnuniyet duyduğunu dile getiren Özgeneci, şunları kaydetti:

"Nasreddin Hoca; güldürürken insanların gönlünü kırmadan bir şeyleri o kalbe yerleştirmek, anlatabilmektir. Çünkü Nasreddin Hoca gönül kırmanın ne kadar büyük bir olay olduğunu ve insanların gönlünü kırmaktansa hiçbir şey konuşmamanın daha iyi olduğunu anlatıyor. Bunu yaparken de insanların yüzünde tebessüm, kalbinde de 800 senedir eser bırakıyor. En büyük kaynağımız, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız. Onlar o yaşta kalplerine, beyinlerine Nasreddin Hoca'yı işliyorlar. Benden daha çok fıkra biliyorlar. Nasreddin Hoca kıyamete kadar insanların gönlünde, kalbinde yer edinecek. Nasreddin Hoca, Sivrihisar'ın bir değeridir."

Ömer Özgeneci, ömrünün sonuna ünlü mizah ustasını canlandırmayı sürdürüp, fıkralarını gelecek nesillere aktarmak istediğini sözlerine ekledi.

Deniz Açık - AA


Benzer Haberler & Reklamlar