Kafkasya'nın gizemli buluntusu: Nazi sandığından çıkan “ANNUNAKİ” kafatasları.

Kafkasya'nın gizemli buluntusu: Nazi sandığından çıkan “ANNUNAKİ” kafatasları.

“1931-1942 yılları arasında  Wehrmacta (Alman ordusu) bağlı askeri araştırmacılar, beyaz ırkın beşiği olarak gördükleri Kafkasya’da yoğun bir araştırma ve inceleme seferi düzenlemişlerdi. Ari ırkının mirasını ve kökenlerini araştırma amacıyla kurulan AHNENERBE ( Forschungs und Lehrgemeinschaft das Ahnenerbe e.v) Cemiyetinin finanse ettiği bu araştırmalar, Kafkasya’nın olduğu kadar Avrupanın da en yüksek dağı olan Elbrus (OŞHAMAFE/ MİNGİTAUV, Karadeniz kıyı bölgelerinde bulunan Dolmenler ve dağlık Çeçen topraklarında yoğunlaşmıştı''

Geçtiğimiz aylarda Rus araştırmacılar Kafkasya’nın kuzeybatısında yer alan, Çerkes halkının yaşadığıAdigey Özerk Cumhuriyeti'nin Psekhis dağlık bölgesinde, “İndiana Jones” filimlerine konu olabilecek enteresan ve bir o kadar da inanılmaz keşifte bulundular.

Kulturologia.ru blog sitesi ve özel bir facebook sayfasından derleyebildiğimiz bilgilere göre; Dağlık alanda, üzerinde Ahnenerbe damgası  ve ön kilit tarafında “özel materyal” yazısı bulunan bir sandık içerisinden iki adet, bugüne kadar hiçbir yerde rastlanılmayan bir canlıya ait kafatası çıktı. Beraberinde bölgenin 1935-40‘lı yıllarına ait detaylı ve renklendirilmiş bir haritası da bulunuyordu. 

Kafataslarının en önemli gizemli özelliği, alışılmadık iki büyük göz çukuru ve burun deliklerinin olması ancak alt çene kemiğinin olmaması ve uzun üst çenesi ile alınla bütünleşmiş iki boynuzlu yapısıdır.

Gizemli bir antik ANNUNAKİ kalıntısı olarak Sümerlere ait Enlil kızı İnanna Heykelini andıran kafatasları bilim adamlarının hala gizemini çözmeye çalıştıkları büyük bir şaşkınlığa uğrattı. 

Kafkasya’da  bulunan Ahnenerbe sandığının, dünyadaki gizemli ve mistik konulara olan ilgileri apaçık olan Nazilerin, “paralel dünyalar arasında ağ geçitleri” , Atlantis gibi kayıp dünyalar”, “Elbrus’un  esrarengiz elektromanyetik dalgaları” ve “Kafkas dolmenlerinin ilginç üreme güçleri” gibi sıra dışı olayları araştırmaları sonucunda muhtemelen Dolmen kazılarında bulunan ve Almanya’ya ulaşamadan kaybedilmiş “önemli” materyal olduğu tahmin edilmektedir.

Rus basınında bulgular hakkında çıkan bir yazıda antropolog Vladimir Malikov, gizemli kafataslarının sahiplerinin insanın bildiği herhangi bir yaratıktan farklı olarak iki ayak üzerinde yürüdüklerini belirtmiştir.

Konu hakkında Türkiye’de yaşayan Gazeteci Ressam Faruk Kutlu, Bu kafataslarının “Çeçen Mitolojisi”nde geçen "PAGAL BERİ" (Türkçesi "tavşan biniciler") e ait olabilir mi? Sorusunu sorarak;  "Pagal beri" tavşan binicilerinin bugüne kadar Kafkasya uzmanlarınca Tolkinen’in  “Hobbitleri” gibi küçük insan formu olarak düşünüldünü, oysa bu kafatasları uzaktan “tavşan kulağı” gibi görünen çıkıntılarından dolayı tavşana benzetilmiş  olma ihtimalini ortaya koymaktadır.

Gerçek birer kalıntı olarak bu iki kafatası son yılların en önemli buluntusu olarak mistik konular gündemini meşgul edecek gibi. 

Haber: Mistikalem.com

Çeviri: Doç.Dr. Erol Yıldır