Bitlis'te Nemrut Kalderası'nı da kapsayan Bitlis Nemrut-Süphan Potansiyel Jeopark Alanının UNESCO'nun Küresel Jeopark Ağı'na dahil edilmesi için süren çalışmalar kapsamında hazırlanan rapor, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına sunuldu.
Bölgenin dünyada tanınan jeopark alanı olması için İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Yıldırım Güngör'ün 6 yıldır yürüttüğü çalışma sonucunda hazırlanan rapor, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına sunuldu.
Süphan ve Nemrut volkanik dağları, Türkiye'nin en yaşlı ve en genç kayaçlarını bir arada bulunduran ve bilimsel açıdan da büyük önem taşıyan jeopark alanı, sürecin ardından Bakanlık tarafından tescil edilmiş Türkiye'nin ilk jeoparkı olacak.
Çalışmanın ardından "Nemrut-Süphan Jeoprak Alanı"nın UNESCO'nun Küresel Jemopark Ağına dahil edilmesi için bakanlık düzeyinde UNESCO'ya başvuruda bulunulacak.
Proje ile, Türkiye'nin potansiyel jeopark alanlarının bulunduğu bölgelerde sürdürülebilir kalkınma modeli ortaya konularak, bölge halkına ekonomik katkıda bulunulması hedefleniyor.
Yıldırım Güngör: Böyle geniş bir yelpaze hiçbir yerde yok
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı görevlileri ile Nemrut Krater Gölü'ne gelen Güngör, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bakanlığa bağlı Tabiat Varlıkları Genel Müdürlüğünün yaptığı çalışmayla hem Bitlis'teki hem de Karapınar'daki jeoprakların tescil aşamasına geçtiklerini söyledi.
Çalışma yapılan ve haritalanan yerleri tek tek kontrol ettiklerini belirten Güngör, şu bilgileri verdi:
"Arkeolojik ve kültürel varlıkları görerek tescil aşamasının ilkini bitireceğiz. Burası birkaç ayda ulusal jeopark adayı olarak tescil edilecek, ilk ulusal jeopark olacak. Nemrut-Süphan Jeoprak Alanı'nın, UNESCO'ya dahil edilerek uluslararası jeopark olması için çalışmalara başlanacak. Nemrut Kalderası ile Bitlis ve civarı arkeolojik, etnografik, jeolojik anlamda inanılmaz bir yer. 900 milyon yıllık kayaçlar ile 600 yıl önce oluşmuş volkanik kayaçlar aynı yerde. Böyle bir geniş yelpaze hiçbir yerde yok. Bu vadideki biyolojik çeşitliliği birçok yerde göremezsiniz. Dünyanın en iddialı jeoparklarından biri olacak, ulusal jeoparklar listesine girecek. Gelen yabancı turistlerin sayısı artacak."
Mustafa Uzun: Dünyada da tanınmasını istiyoruz"
Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğü Tabiat Varlıkları Şube Müdürü Mustafa Uzun da Bakanlık olarak tescil için mevzuat hazırlıklarını başlattıktan sonra yönetmeliğe kriterler eklediklerini belirtti.
Nemrut Kalderası'nın "Nemrut-Süphan Jeopark Alanı" olarak tescilleneceğini vurgulayan Uzun, şöyle devam etti: "Şu an onay aşamasında. Nemrut-Süphan Jeopark Alanı ülkemizde Bakanlığımızca tescil edilecek ilk alanlardan biri olacak. Tescil işlemlerinin tamamlanmasından sonra UNESCO'nun Küresel Jeopark Ağı'na dahil edilmesi için gerekli süreci başlatacağız. Yine bu alanda tescil aşamasından sonra turizme hizmet amacıyla çeşitli uygulama projeleri gerçekleştireceğiz. Koruma, kullanma dengesi oldukça önemli. Bu dengeyi de bozmadan hem alanın korunması sağlanacak hem de turizme kazandırılması için faaliyetler yapılacak."
Uzun, tescillendikten sonra ziyaretçilerin alanı kullanmasının kolaylaşacağını, temel ihtiyaçların karşılanabileceği çok fazla yapılaşma içermeyen günübirlik yapıların oluşturulabileceğini anlattı.
Uzun, "Bu öncelikle ülkemiz nezdinde farkındalık yaratacak. Çünkü dünyada ikinci denilebilecek bir yapıya sahip. Ülkemizden yerli turistin gelmesine imkan sağlayacak. Özellikle UNESCO'nun Küresel Jeopark Ağı'na dahil edilirse yurt dışından da çok sayıda turist alanı ziyaret etmek isteyecektir. Ülkemiz adına son derece önemli bir doğal değerimizin dünyada da tanınmasını istiyoruz." ifadelerini kullandı.
AA