Nevruz Bayramı, Anadolu Üniversitesinde geleneklerle kutlanacak

Türk dünyasında doğanın uyanışı ve baharın gelişini müjdeleyen 21 Mart Nevruz Bayramı, Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde çeşitli kurum ve kuruluşların katkılarıyla hazırlanan özel programla kutlanacak.

Türk coğrafyasının ortak bayramı olan ve baharın müjdecisi olarak kabul edilen nevruz, Anadolu Üniversitesi tarafından Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde Türk dünyasının geleneklerine uygun düzenlenecek programla kutlanacak.

Orta Asya'dan Balkanlar'a kadar geniş bir coğrafyada yerel renk ve inançlarla her yıl 21 Mart'ta kutlanan Nevruz Bayramı, her ulusun kendi kültür değerleriyle özdeşleştirip sembolleştirdiği, özü itibarıyla baharın gelişinin kutlandığı bir gün olarak ön plana çıkıyor.

2013 yılında Türk Dünyası Kültür Başkentliği yapan Eskişehir'de bu sene Nevruz Bayramı ile Türk Dünyası ve Toplulukları Haftası, Eskişehir Valiliği, Anadolu Üniversitesi, Türk Dünyası Vakfı ve Türk Ocakları Eskişehir Şubesinin katkılarıyla coşkulu bir programla kutlanacak.

Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde (TÜDAM) 21 Mart Cuma günü gerçekleştirilecek programda Azerbaycan, Kazakistan gibi Türk cumhuriyetlerinden gelecek gruplar tarafından müzik ve dans gösterileri sunulacak.

İçinde yumurta, buğday, çerez ve kuru yemişlerin yer aldığı, nevruz sofralarının en temel figürü semeni tepsisi ile şeker ikramında bulunulacak etkinlikler, nevruz ateşinin yakılması ve örs üzerinde demir dövülmesinin ardından "Osmanlı Arşiv Belgelerinde Nevruz" konulu sergiyle sona erecek.

Nevruz alanında ip çekme, yumurta taşıma gibi geleneksel oyunların oynanabileceği etkinlikler kapsamında fidan dikimi yapılacak, iftar programı düzenlenecek.

Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, nevruzun bahar bayramı anlamı taşıdığını belirterek, baharın gelişini müjdeleyen 21 Mart tarihinin yüzyıllardır Türk dünyasında kutlandığını söyledi.

Üniversite olarak bu bayramı geleneklerine ve ruhuna uygun olarak kutlamak istediklerini kaydeden Adıgüzel, "Program dahilinde Dede Korkut'un duasıyla açılışı yapacağız. İçinde yumurta, buğday, çerez ve kuru yemişlerin yer aldığı semeni tepsisi, şekerleme ikramları olacak. Tabi ki nevruzun olmazsa olmazı ateş yakılması, üzerinden atlanması ve demir dövülmesi gibi ritüeller de bu programda olacak." diye konuştu.

- "Baharın gelişini fidan dikerek kutlamış olacağız"

Adıgüzel, etkinlikte Türk dünyasının çeşitli ülkelerinden gelen gruplar tarafından müzik ve dans gösterilerinin sunulacağını ifade ederek, şunları kaydetti:

"21 Mart'ın ruhuna ve baharın gelişine uygun olarak en güzel şekilde, yüzyıllardır olduğu gibi kutlanmasına katkı sağlayacak bir içerikle Eskişehirlilerin ve tüm Türkiye'nin karşısında olacağız. Ayrıca program dahilinde Eskişehir Orman Bölge Müdürlüğümüz tarafından fidan dağıtımı yapılacak. Baharın gelişini fidan dikerek ve katılımcılara fidan dağıtarak da kutlamış olacağız."

Osmanlı arşiv belgelerinde üniversite olarak yaptıkları araştırmalarda nevruzun nasıl kutlandığını ortaya koyan belgeler ışığında bir sergi düzenleyeceklerini dile getiren Adıgüzel, "Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi'mizdeki bu sergiyi de gelenler izleme imkanına sahip olacak. Nevruz Bayramı'nın Türkiye ve Türk dünyası başta olmak üzere bütün dünya için barış, huzur ve umut getirmesini temenni ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.

- "Türk dünyası arasında derin tarihi ve kültürel köklere sahip bir bayram"

Anadolu Üniversitesi TÜDAM Müdürü Doç. Dr. Aysel Kaya ise 21 Mart Nevruz Bayramı'nın Türk dünyasının kültürel mirası olarak en önemli unsurlarından biri olduğunu kaydetti.

Türkistan'dan Orta Doğu ile Balkanlar'a kadar Nevruz'un geniş bir coğrafyada yaşayan halklar tarafından kutlandığını dile getiren Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Nevruz kelime anlamı olarak da Farsça'da 'yeni gün' anlamına geliyor. Bu nedenle Türk toplulukları arasında bu bayram, doğanın uyanışı, yeni başlangıçlar ve yaşamın döngüsünü simgelemektedir. Nevruz Bayramı, Türk dünyası arasında derin tarihi ve kültürel köklere sahip bir bayramdır. Bu bayram Türk toplulukları arasında kardeşlik duygularını pekiştirirken, ortak kültürel mirasın yaşatılmasına da vesile olur. Geleneklerimiz ve göreneklerimiz bu bayram vesilesiyle kutlanırken aynı zamanda gelecek nesillere de aktarımı sağlanmaktadır. Bu özel gün zengin kültürel mirasın bir parçası olarak tarih boyunca Türk toplulukları arasında derin bir bağ oluşturmuştur."

Kaya, nevruzu içine alan 17-23 Mart tarihleri arasındaki haftanın Türk Dünyası ve Toplulukları Haftası olarak kutlandığını sözlerine ekledi.

AA Yavuz Emrah Sever
 


Benzer Haberler & Reklamlar