Nevşehir Genel Bilgiler
Yüzölçümü: 5.467 km²
Nüfus: 309.914 (2000)
İl Trafik No: 50
Nevşehir, tarih ve doğanın iç içe geçerek, bütünsel bir güzellik sergilediği beldeleri ve bölgede yaşamış uygarlıkların zenginleştirdiği kültürel birikimi ile Türkiye’nin eşsiz turizm cennetlerinden biridir.
Nevşehir, ilk dönemlerde “Nyssa”, daha sonraki dönemlerde “Soandos Nisa” ve “Muşkera” adları ile anılmıştır. Osmanlı döneminde, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa sadrazam olduğunda “Muşkera” adını değiştirerek kente “Yenişehir” anlamına gelen Nevşehir adını vermiştir.
Bölgede yapılan az sayıdaki prehistorik araştırmalardan Neolitik (M.Ö. 7 bin) dönemine ait yerleşmeler saptanmıştır. M.Ö.1600’lerde Hitit Krallığı’nın egemenliği altında olan kente, M.Ö. 12 yüzyılda göç kavimlerinin, M.Ö. 7. yüzyılda Kimmer ve İskitlerin saldırıları yaşanmıştır. Nevşehir, M.Ö. 680 - 610 yıllarında Asur ve M.Ö. 610 - 550 yıllarında Med egemenliğinin ardından Perslerin yönetimine girerek Kappadokia Satraplığı içinde yer almıştır. M.Ö. 332 yılında Pers soylularından I. Ariarathes bağımsız Kappadokia Krallığı’nı kurmuştur. M.S.17 yılında Roma İmparatorluğu’na katılan Nevşehir sonra, Persler, Sasaniler daha sonra da Anadolu Selçuklu Devleti yönetimine girmiştir. Bölge 1097 yılında Haçlıların eline geçmiştir. Daha sonra İlhanlı ve 1398’de Karamanoğulları yöreye egemen olmuşsa da aynı yıl Sultan I. Bayezit Nevşehir’i Osmanlı topraklarına katmıştır. 1402 yılında Bayezit’in Timur’a yenilmesiyle bölge Karamanoğulları yönetimine geçmiş 1466’da da kesin olarak Osmanlı egemenliğine girmiştir. 1954 yılında da il olmuştur.
Günümüzde bölge, birbirinden güzel kaya kiliseleri, doğal güzellikleri, vadileri ve yeraltı şehirleriyle bir açık hava müzesi durumundadır.
Dünyaca ünlü Türk düşünürü Hacı Bektaş-ı Veli ile Osmanlı döneminin ünlü sadrazamlarından Damat İbrahim Paşa’nın bu bölgede yaşamış olmaları da kültür ve turizm hareketlerinin olumlu yönde gelişmesine büyük katkı sağlamıştır.
Coğrafi Konumu
Nevşehir ilinin doğusunda Kayseri, kuzeyinde Yozgat ve Kırşehir, batısında Aksaray, güneyinde Niğde bulunmaktadır.
İklimi
Nevşehir, yazları sıcak ve kurak, kışları ise soğuk ve yağışlı geçen tipik karasal iklim özelliğine sahiptir.
Ulaşım: Kara ve havayolu ile ulaşım mümkündür.
İlçeleri
Gülşehir: Nevşehir'e 20 km. uzaklıktadır. Osmanlı Sadrazamı Karavezir Mehmet Seyyid Paşa'nın yaptırdığı külliye; cami, medrese ve çeşmeden oluşmaktadır. İlçedeki Aziz Jean Kilisesi ve Sivasa Gökçetoprak yeraltı şehri görülmeye değer yerlerdendir.
Kozaklı: Nevşehir' in yaklaşık 100 km kuzeyinde yer alan Kozaklı sağlık turizmi açısından önemli bir yere sahiptir. Kozaklı kaplıcaları, Batı Alman kaplıcaları Birliği sınıflamasına göre sodyumlu, kalsiyumlu, klorlu olup A ve C grubu şifalı sular grubuna girmektedir. Kozaklı kaplıcalarından iltihabı olmayan romatizmal hastalıkların, kireçlenmelerin, cilt hastalıklarının, kronik iltihaplı kadın hastalıklarının, damar sertliklerinin, mantar hastalıklarının tedavisinde başarılı sonuçlar alındığı gözlenmiştir.
Acıgöl: Aksaray-Nevşehir yolu üzerinde yer alan ve Nevşehir'e uzaklığı yaklaşık 20 km. olan Acıgöl'de tespit edilebilen en eski yerleşim M.Ö. VIII. yüzyıla aittir. Ağıllı köyü yakınlarındaki Topada Geç Hitit Dönemi'ne ait Hitit hiyeroglifi ile yazılmış kaya anıtında bölgenin siyasi durumu ve liderinin icraatları ile ilgili bilgiler yer almaktadır.
Derinkuyu: Nevşehir-Niğde karayolu üzerinde eski adı Melegobia olan Derinkuyu Nevşehir'e 29 km. uzaklıktadır. Akarsuyu ve gölü bulunmayan bu ilçenin içme suyu 60-70 m derinlikteki kuyulardan temin etmesinden dolayı "Derinkuyu" olarak adlandırılmıştır.İlçede 85 m derinliğinde bir yeraltı şehri bulunmaktadır. Bu yeraltı şehri, bir yeraltı şehrinde bulunan tüm özelliklere sahiptir.
Hacıbektaş: Nevşehir-Kırşehir yolu üzerinde Nevşehir’ e 45 km uzaklıkta Hacı Bektaş İlçe merkezinde yapılan kazılar sonucunda Eski Tunç Çağı, Hitit, Frig, Helenistik ve Roma Dönemi’ ne ait ele geçen eserler, Hacıbektaş Arkeoloji Müzesi’ nde sergilenmektedir. Hacı Bektaş yakınlarındaki Karaburna köyü yakınlarında Topada ve Sivasa’ da olduğu gibi Geç Hitit Dönemi’ ne ait Hitit hiyeoflifi ile yazılmış Karaburna kaya anıtı bulunmaktadır. Bu yazıtta Kral Sapas’ ın NIAS SAPAS ile yaptığı anlaşma ve bu anlaşmaya uymadıkları takdirde Haran tanrısı Armas, tanrıçası Kumiapi ve Datti Kubaba’ nın aşağılayacağından bahsetmektedirler.
Avanos: Nevşehir’ in 18 km kuzeyinde olan Avanos’ un antik dönemindeki adı “ Venessa” dır. Çok sayıda çanak çömlek atölyesi bulunan ilçede seramik yapım gelneği Hititlerden beri süregelmektedir. Kızılırmak’ ın getirdiği kırmızı toprak ve milden elden edilen seramik çamuru, Avanoslu seramik sanatçılarının elinde şekil almaktadır.
Ürgüp: Nevşehir’ in 18 km kuzeyinde olan Avanos’ un antik dönemindeki adı “ Venessa” dır. Çok sayıda çanak çömlek atölyesi bulunan ilçede seramik yapım gelneği Hititlerden beri süregelmektedir. Kızılırmak’ ın getirdiği kırmızı toprak ve milden elden edilen seramik çamuru, Avanoslu seramik sanatçılarının elinde şekil almaktadır.
YAPMADAN DÖNME
Nevşehir kaya kiliselerini,
Bizans duvar fresk sanatlarını görmeden,
Türk-İslam sanatı örneklerinin sergilendiği Hacıbektaş Müzesini gezmeden,
Nevşehir merkezindeki Damat İbrahim Paşa Cami ve Külliyesini görmeden,
Acıgöl'deki Hitit kaya kitabesini ziyaret etmeden,
Çanak-çömlek, bakır ve oniks taşından yapılmış süslemeler, deri işleri hediyelik eşya almadan,
Avanos'ta çanak-çömlek atölyelerinde ayakla çevrilen tezgahların başına geçerek, seramik kap yapmadan,
Yöreye özgü şaraplardan tatmadan,
Dönmeyin...
Korunan Alanlar
Göreme Tarihi Milli Parkı
Milli park, Orta Anadolu’nun Hasan dağı-Erciyes Dağı volkanik bölgesinde kalmaktadır. Saha, platolar, ovalar, küçük dağ bitkileri, yüksek tepeler, alüvyonla dolmuş dere ve ırmak vadileri, drenaj havzaları ve erozyonlu dik yamaçlı vadilerle birbirinden ayrılan yüksek düzlüklerden oluşmuştur. Erciyes ve Hasan Dağı’nın büyük volkanik konileri, kuzeyden Kızılırmak Vadisi’nin bir kısmı ve bazıları bazaltla kaplı aşınmış tüf yatakları araziye hâkim olan fizyolojik yapılanmalardır. Alan, volkanik tüften oluşmuş ilgi çekici manzara yapısı içerisinde, Doğu Roma dönemi kilise mimarisi ve dinsel sanat tarihinden önemli bir dönemi sergilemektedir. Bölgenin, ana ulaşım yollarına uzaklığı ve engebeli bir alan olması, gizlenmek isteyen veya dini inzivaya çekilenler için uygun korunma koşulları sağlamıştır. Manastır hayatı 3. yüzyıl sonları ile 4. yüzyıl başlarında başlamış ve hızla yayılmıştır. Bu dönem süresince manastırlar, kiliseler, şapeller, yemekhaneler, keşiş hücreleri, depo ve şarap yapım yerleri bulunan mekânlar oyulmuş ve bunlar duvar resimleri ile süslenmiştir. Ayrıca bölgedeki Ürgüp, Avcılar, Uçhisar, Çavuşini ve Yeni Zelve yerleşimleri, Göreme yöresinin geçmişteki kültürüne uygun tarım ve köy hayatını yansıtan tarihi ve doğal bütünlüğe sahip yerleşim yerleridir.
Göreme’nin eşsiz jeomorfolojik oluşumu, estetik manzara yapısının görsel değeri ve tarihi ve etnolojik yapısı, milli parkın kaynak zenginliğini teşkil etmektedir.
Görülebilecek Yerler:
Volkanik tüften oluşmuş ilgi çekici manzara yapısını oluşturan peribacaları, aynı zamanda Doğu Roma dönemi kilise mimarisi ve dinsel sanat tarihini sergilemesi açısından başlıca görülmesi gerekli yerlerdendir. Ayrıca Ürgüp, Avcılar, Uçhisar, Çavuşini ve Yeni Zelve yerleşimleri, Göreme yöresinin geçmişteki kültürüne uygun tarım ve köy (kırsal) hayatını yansıtan yerleşimler olması nedeniyle ziyaretçilerin ilgisini çekecek niteliktedir.