Köşk Höyük’teki arkeoloji kazılarında ortaya çıkarılan kil sıvalı insan kafatasları Niğde Müzesi’nin en çok ilgi gören eserleri arasında. Dünyada sadece 90 tane olduğu bilinen neolitik dönem kil sıvalı kafataslarının 13’ü Türkiye’de bulundu ve şu anda sadece bir tanesi müzede görülebiliyor.
Niğde Kültür ve Turizm Müdürü Basri Akdemir, 1985-87 yılları arasında Köşk Höyük’te bulunan ve Niğde Müzesi’nde sergilenen 7 bin 500 yıllık kil sıvalı insan kafatasının Niğde Müzesine ziyaretçilerden oldukça ilgi gördüğünü söyledi.
13 kafatasından 22-24 yaşında bir kadına ait kil sıvalı kafatasının sergileniyor
Niğde’nin Bor İlçesi’ne bağlı Bahçeli Beldesi’ndeki Köşk Höyük’te yürütülen kazı çalışmaları devam ederken 1985-87 yılları arasında 13 kil sıvalı kafatası bulunduğunu, Niğde Müzesi Köşk Höyük salonunda şu an, 22-24 yaşında bir kadına ait kil sıvalı bir kafatasının sergilendiğini dile getiren Akdemir, diğer kil sıvalı kafataslarını ise devam eden konservasyon, temizlik ve sağlamlaştırma çalışmalarının ardından teşhir salonunda ziyaretçilerin görebileceğini dile getirdi.
Dünyada kil sıvalı kafatasından bilinen 90 tane olduğunu ve bunlardan 13 tanesinin de Türkiye’de sadece Niğde’de bulunduğunu ifade eden Akdemir, “Köşk höyükte yapılan kazılarda birçok eser gün yüzüne çıkarken en önemlilerinden biri de bu kil sıvalı kafataslarıdır. Bu bulunan 13 adet kil sıvalı kafatası arkeoloji açısından çok önemli bir buluntu. Daha önce İsrail’de ve Ürdün’de bulunmuş Anadolu’da ise bu bizim müzemizde bulunan bu kil sıvalı kafatasları gerçekten çok özel” diye konuştu.
Köşk Höyük’te bulunan kafataslarının bedenleri yok
Kültür ve Turizm Müdürü Akdemir, kafataslarının kil ile sıvanmalarının önemli bir nedeni olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Köşk Höyük’te 66 bireylik bir mezar gömüsü bulundu. Bunların çoğu şehir içindeki evlerin tabanına gömülmüş çocuklar. Yetişkinler şehir dışında mezarlıklara gömülüyor. Köşk Höyük’te bulunan kafataslarının bedenleri yok. Sadece kafatasları var. Ölen kişilerin bedenleri çürüdükten sonra ölünün yakınları, onların kafataslarını alıp getiriyorlar ve kil kullanarak etlendirme yöntemi dediğimiz malzemelerle sıvıyorlar, burun, kulak ve göz deliklerine siyah bir taş koyuyorlar. Sonrasında da odalarının özel bir köşesinde onları yaşatmaya çalıştıklarını anlıyoruz.”
Tuncay Aytaş - Nigdehaber.com