Okyonuslardaki ölü bölgelere 94 milyon yıllık açıklama

Okyonuslardaki ölü bölgelere 94 milyon yıllık açıklama

Şu anda okyonuslarda en büyüğü Meksika Körfezi'nde bulunan "ölü bölgeler" oluşmakta. 94 milyon yıl önce okyonuslarda yaklaşık yarım milyon yıl süren benzeri bir durum yaşanmıştı. O yıllardaki oksijensizlik ortamı ile bügünkü ölü bölgeler arasında paralellikler dikkat çekiyor.

Okyonularda özellikle gübre ve deterjan atıklarından dolayı oluşan ölü bölgelerin sayısı artarken, sonuçları jeolog, jeofizikçi ve atmosferbilimci ünvanlarına sahip Chadlin M. Ostrander, Jeremy D. Owens and Sune G. Nielsen imzasıyla 9 Ağustos tarihinde Science Advances dergisinde yayınlanan araştırma milyonlarca yıl önce yaşanan bir vaka ile bugünkü durum arasında parelellikler bulunduğunu gösteriyor.

94 milyon yıl önce, küresel okyanusta yaklaşık yarım milyon yıl sürdüğü tahmin edilen deniz suyundaki oksijen kaybının, su yaşamında kitlesel yok oluşlara neden olduğu saptandı.

Bilim adamları oksijen kaybına neyin yol açtığına dair bazı olası varsayımlar sıralayabiliyor: volkanik aktiviteler, okyonus sularına zararlı maddelerin karışması, deniz seviyesinin değişimi, deniz ve yüzey sıcaklıklarının farklılaşması bunlardan bazıları. Fakat gerçek sebebi saptayabilmek tam olarak mümkün değildi.

Woodhole Oşinografi Enstitüsü'ndeki (WHOI) Ve Florida Eyalet Üniversitesi'nde (FSU) konu hakkında araştırmalar yağan ekiplerle birlikte çalışam Arizona Eyalet Universitesi Yüksek Lisans Öğrencisi Chad Ostrander tarafından geliştirilen yeni bir teknik, Okyanusların 2. Anoksik Vakası (Science as Oceanic Anoxic Event 2.) olarak adlandırılan olaydaki oksijen kaybının takvimini oluşturmayı başardı.

Proje başladığında ASU'nun Dünya ve Uzay Araştırmaları Okulu'nun Woods Hole'da gerçekleştirdiği Yaz Okulunda bulunduğunu söyleyen Chad Ostrander, Florida Eyalet Üniversitsinden Jeremy Owens ve Woods Hole'dan Sune Nielsen ile birlikte kaleme aldıkları bilimsel makaleye konu ettikleri araştırma hakkında; "Antik deniz tabanı tortullarındaki talyum izotoplarını ölçerek, Antik deniz suyu içindeki oksijen değişiklikleri takip edebildik. Ölçtüğümüz diğer kayaçlardaki oksijenin miktarınının doğru bilgiler vermemesi ihtimaline karşı talyum ve ona muadil elementleri sağlama yapmak için kullanıyoruz. Tortu, deniz suyunun talyum izotop kompozisyonunu korur; bu da, çökeltikleri zaman derin okyanustaki oksijen miktarına bağlı olarak değişir. Sedimanlar zamanla yıpranır; daha derin seviyeler geçmişteki zamanlara karşılık gelir" açıklamasını yapıyor.

Ekibin incelediği tortular 2003 yılında; Atlantik Okyanusunun, Fransız Guyanası ve Surinam açıklarında bir denizaltı platosundaki Demerara Yükseltisinden derin okyanus sondajı ile toplanan organik açıdan zengin numuneler içindeki siyah şeyllerdi.

Ostrander, "Kayaları laboratuarımızda erittik ve ardından analiz için gerekli element olan talyumdan başka her şeyi kimyasal yöntemlerle ayrıştırdık" diyor.

Daha sonra kütle spektrometresi kullanan ekip, on binlerce yıl boyunca oksijen düzeyindeki değişiklikler için bir vekil olarak sedimanter kayaçlardaki talyumdaki değişimleri ölçtü.

Analiz sonuçlarına göre, araştırmacılar, Okyanusya Anoksik 2. Etkinliği sırasında derin okyanusun neredeyse yarısında oksijeninin tükendiğini ve bunun yaklaşık yarım milyon yıl sürdüğünden şüpheleniyor.

"Oksijen kaybı oluşması 43.000 yıl aldı. Artı veya eksi yaklaşık 11.000 yıl dersek, yaklaşık 50.000 yıl oksijen kaybı gerçekleşmiş ve yarım milyon yıl okyonuslar oksijensiz ölü yaşam alanları barındırmış. Okyanusların 2. Anoksik Vakasının başlıca nedeni, okyanuslarda besin maddesi oranındaki artış olarak gösteriliyor. Besin maddelerinin artmasıyla organik madde üretimi ve o maddelerle beslenen bakteriler tarafından yeniden mineralizasyonu oksijenin yok oluşundaki temel etmenler. zamanki oksijenasyon oranı ile okyanus oksijen kaybındaki modern eğilimler arasında belirgin paralellik söz konusu.

. Bu bilgileri, günümüz okyanuslarındaki oksijen içeriği için kısa, orta ve uzun vadeli gelecek hakkında daha iyi bir görünüm elde etmek için kullanmayı da umuyoruz" ifadesini kullanıyor.

Öte yandan 4 Kasım 2015 tarihinde gerçekleştirilen ve sonuçları 15 Şubat 2017 tarihinde scientific journal Nature dergisinde 2 "Son beş yıl boyunca küresel okyanus oksijen içeriğinde azalma" (Decline in global oceanic oxygen content during the past five decades) başlığıyla yayınlanan Sunke Schmidtko, Lothar Stramma ve Martin Visbeck imzalı makalede Okyanuslardaki küresel çaplı oksijensizleşmeyi sayılaştırıyordu.

Karadaki yaşam gibi okyanustaki hemen hemen tüm organizmalar için oksijenin vazgeçilmez zorunluluk olduğuna dikkat çekilen makalede okyanuslardaki oksijen tedariğinin küresel ısınmayla iki şekilde tehdit altında olduğu belirtiliyordu: Isınan yüzey sularının soğuk sulara göre daha az oksijen alması ve sıcak suların oluşturduğu okyanus yüze tabakalaşmasınının okyanus derinliklerindeki oksijen dolaşımını zayıflatması.

Küresel ısınmaya bağlı olarak okyanusların küresel oksijen envanterinde düşüş olduğunu gösteren araştırma, oksijen seviyelerinin ölçümleri ile de destekleniyordu.

arkeolojikhaber.com
 


Benzer Haberler & Reklamlar