Ord. Prof. Ahmet Zeki Velidi Togan

Ord. Prof. Ahmet Zeki Velidi Togan

Tarihçi A. Zeki Velidi Togan kimdir? Ahmet Zeki Velidi Togan'ın yaşamı ve eserleri

Türkolog, tarihçi, siyaset adamı (D. 10 Aralık 1890, Sterlitamak / Başkurdistan - Ö. 26 Temmuz 1970, İstanbul). Başkurdistan’ın Sterlitamak’a bağlı Küzen köyünde doğdu.

Tam adı Ahmed Zeki Velidi’dir. Rusya’dayken Validov soyadını kullanmış, Türkiye’ye geldikten sonra Togan soyadını almıştır.

Bilkent Üniversitesi ile Orta Doğu Teknik Üniversitesi İktisat bölümleri başkanlığı yapan Prof. Subidey Togan ile Orta Doğu Teknik Üniversitesi tarih profesörü İsenbike Togan’ın babası, Harvard Üniversitesi’nde akademisyen  Emre Togan ile Dünya Bankası’nda görevli Asli Togan Egrican’ın dedesidir.

Daha ilk medrese öğrenimini yaparken bir yandan da özel Rusça dersleri alıyordu. Öğretmen olan annesinden Farsça öğrenmeyi de ihmal etmiyordu. 1902 yılında ortaöğrenimini yapmak için Ütek’te bulunan dayısı Habib Neccar’ın medresesine gitti. Buradaki öğrenimi sırasında Arapça dersleri alarak dil bilgisini geliştirdi. 1908’de köyünden kaçarak Kazan’a gidip orada özel dersler aldı. Bu arada Katanov ve Aşmarin gibi bilginlerle tanıştı. 1909 yılında bitirdiği Kasımiye Medresesi’ne “Türk Tarihi ve Arap Edebiyatı Tarihi Muallimi” olarak atandı. Dört yıl süren buradaki öğretmenliği sırasında 1911 yılı sonlarında yayımladığı “Türk ve Tatar Tarihi” adlı kitabı ile tanınmaya başladı. Bu eserin aldığı olumlu yankılar üzerine Kazan Üniversitesi Arkeoloji ve Tarih Cemiyeti’ne üye seçildi.

1913 yılında Fergana’ya, 1914 yılında Buhara’ya araştırmalar yapmak için gönderildi. Fergana’da Yusuf Has Hacip’in XI. yüzyıla ait “Kutatgu Bilig” (Günümüz Türkçesi ile: “Devlet Olma Bilgisi” ya da “Mutlu Olma Bilgisi”) adlı eserinin yeni bir elyazması nüshasını buldu. Bu araştırma gezisi sonucuna ait hazırlamış olduğu raporlar, başta Petersburg Arkeoloji Cemiyeti olmak üzere, Kazan ve Taşkent Arkeoloji cemiyetleri dergilerinde yayımlandı. Bu arada Prof. Katanov’un şimdi İstanbul Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü’nün asıl nüvesini oluşturacak kitaplarının Türkiye’ye gönderilmesine aracılık etti.

Zeki Velidi Validov, Çarlık Rusya’sının son döneminde (1916) Ufa Müslümanlarının temsilcisi olarak Duma’ya (Rus parlamentosu) milletvekili seçildi. Bu sırada 17 Ekim 1917 Sovyet Devrimi gerçekleşince, o da Türklerin durumunun düzelmesi için mücadeleye girişti. Sovyet Devrimi’nden kısa bir zaman sonra (29 Kasım 1917) tarihinde Başkurdistan ilinin özerkliği ilan edildi. 18 Şubat 1918’de Orenburg’u işgal eden Bolşevikler, onu tutukladılarsa da 7 Haziran 1918’de hapisten kaçtı. Başkurt hükümeti kurulduğunda, Togan orada Harbiye Nazırı oldu. Bundan sonra, Sovyet Devriminin liderleri olan Lenin, Stalin ve Troçki ile defalarca görüştü. Ancak olumlu bir sonuç alamayınca Türkistan’a çekilip orada mücadele etmeye karar verdi.

1920-23 yıllarında Türkistan'da amansız bir mücadeleye girişti ise de başarılı olamadı. Basmacı Hareketi'nin içinde bulundu. Türkistan Millî Birliği'nin kurucusu ve ilk başkanıdır. Sonuç alamadığı üç senelik mücadelenin, savaşın sonrasında silah arkadaşı Abdülkadir İnan'la 1923'te İran'a geçtiler. Meşhed'e vardıklarında o zamana kadar hiç bir oryantalistin görmediği Ravza Kütüphanesi'nde yaptığı araştırmalarla önemli eserler keşfetti. Türk kültür tarihinin en değerli eserlerinden “İbn-i Fadlan Seyahatnamesi” bulunan kitapların arasında idi. Sonra Afganistan'a giderek Kabil kütüphanelerinde araştırmalar yaptı.

Paris, Londra ve Berlin’deki birçok Orta Asya tarihçisi onunla çalışmak istemelerine karşın, devrin Türkiye Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi ile Fuat Köprülü, Rıza Nur, Yusuf Akçura’nın istekleri ile Türkiye'den davet aldı. 20 Mayıs 1925 tarihinde geldiği Türkiye’de, Maarif Vekâleti Telif ve Tercüme Encümeni’ne atandı. O zamanki Ankara’nın kitap açısından yetersiz olması yüzünden kendi isteği ile İstanbul Darülfünun (İstanbul Üniversitesi)’u Türk Tarihi Müderris Muavinliği’ne atandı. Bundan sonra İstanbul ve Anadolu kütüphanelerinde yoğun çalışmalarına başladı. Ancak 1932 yılında yapılan I. Türk Tarih Kongresi’nde tıp doktoru Reşit Galip’in sunduğu Orta Asya’da iç deniz olduğu ve bunun sonradan kuruduğu konusu hakkındaki tebliğini eleştirince, Togan aleyhine bir kamuoyu oluştu. Kendisine takınılan bu kötü tutum üzerine Türkiye’yi terk etme kararını verdi.

Zeki Velidi, 8 Temmuz 1932 tarihinde görevinden istifa ederek Viyana’ya gitti. 1935 yılında Viyana Üniversitesi’nden felsefe doktoru unvanı aldı. 1935-37 yılları arasında Bonn Üniversitesi’nde, 1938-39 yıllarında Göttingen Üniversitesi’nde profesör olarak dersler verdi. 1939 yılında Millî Eğitim Bakanı’nın daveti üzerine yeniden Türkiye’ye geldi. İstanbul Üniversitesi’nde Umumî Türk Tarihi Kürsüsü’nü kurdu. İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru, yani 1944 yılında, Türkiye’de Sovyetler Birliği aleyhine çalışmalar ve Turancılık yapmak suçundan tutuklanıp mahkeme edildi. Bu “Irkçılık-Turancılık Davası” sonucunda on yıla mahkûm edildiyse de Askerî Mahkeme kararı bozdu ve Togan bu suçtan aklandı.

Zeki Velidi, Avrupa’da iken akademik kariyeri ve bilimsel çalışmalarını ilerletme fırsatı bulmuştu. Viyana’ya giderek “İbn-i Fadlan’ın Seyahatnamesi” başlıklı tezi ile doktorasını tamamladı. Doktorasının ardından gittiği Almanya’da Bonn ve Göttingen üniversitelerinde (1935-39) İslâmi bilimler okuttu. Türkiye’ye döndüğünde yeniden İstanbul Üniversitesinde görev aldı. Bu arada Turancılık doğrultusundaki görüşlerine uygun bir devlet kurmak istediği savıyla hakkında yeniden soruşturma açılarak (1944-45) yıllarında yargılandı. Aklanınca yeniden kürsüsündeki çalışmalarını sürdürme olanağı buldu. Bu dönemde İslâm Tetkikleri Enstitüsünü kurdu.

Ord. Prof. Zeki Velidi Togan, ilk eserini daha yirmi yaşında iken “Türk Kavimlerinde Dört Mısralı Şarkılar” adıyla yayımladı. Türkiye’de iken Türk tarihi, İslâm uygarlığı konularında verdiği çok sayıda eserle tanındı. Kazakistan’da iken kendisinden yararlandığı, Sagay Türklerinden Prof. Nikolay Katinov’un kitaplığını satın alarak Türkiye’ye getirdi. Bu kitaplık, önce de belirtildiği gibi Türkiyat Enstitüsü’ndedir.

1948 yılında yeniden döndüğü İstanbul Üniversitesi’ndeki görevine ölümüne kadar devam etti. 1951 yılında İstanbul’da toplanan XXI. Müsteşrikler Kongresi’ne başkanlık yaptı. Bu onun bilimsel alandaki ününü çok daha artırdı. 1953 yılında İstanbul Üniversitesi’nde İslam Tetkikleri Enstitüsü’nü kurdu. 1967 yılında kendisine Manchester Üniversitesi tarafından bir onur doktorası verildi.

Ahmet B. Ercilasun onun hakkında; “Türk milliyetçilerinin, ülkücülerin çok iyi bilmesi gereken isimlerden biri de Zeki Velidi Togan’dır. Türk milliyetçileri onu bilmelidir; çünkü o ‘Umumi Türk Tarihi’ alanının en büyük uzmanıdır. Türk milliyetçileri onu bilmelidir; çünkü o Başkurtların ve Türkistan’ın bağımsızlığı için çarpışmış bir istiklal mücahididir. Türk milliyetçileri onu bilmelidir; çünkü o ‘Türklüğün Mukadderatı Üzerine’ adlı eserinde milletimizin geleceği konusunda en isabetli değerlendirmelerde bulunmuş bir fikir adamıdır.” demiştir.

Z. VELİDİ TOGAN'IN ESERLERİ:

Türk Kavimlerinde Dört Mısralı Şarkılar (1910), Türk ve Tatar Tarihi (1912), Bugünkü Türkistan ve Yakın Mazisi (1928; Bugünkü Türkili ve Yakın Tarihi adıyla, 1942 ve 1981), Moğollar Devrinde Anadolu'nun İktisadî Vaziyeti (1931), Türkistan Tarihi (1939), Birunî's Picture of the World (Birunî'nin Dünya Hakkında Tasavvuru, 1940), Moğollar Cengiz ve Türklük (1941), Umumi Türk Tarihine Giriş I (1946), Tarihte Usul (1950), Horezm Kültür Vesikaları (1951), Horezmce Tercümeli Mukaddemetü’l Edep (Khorezmien Glossory of the Muqadimat al - Adab, 1951), 1951′de İstanbul’da Toplanan Milletlerarası XXII. Müsteşrikler Kongresi ve Ona Ait İntibalar (1953), Timur ve Oğulları (1964), Hatıralar - Türkistan ve diğer Müslüman Doğu Türklerinin Milli Varlık ve Kültür Mücadeleleri (1969), Türklüğün Mukadderatı Üzerine (1970), Kur’an ve Türkler (1971), Oğuz Destanı (Reşidettin Oğuznamesi’nin Tercüme ve Tahlili, 1972).


Benzer Haberler & Reklamlar