Helenistik ve Roma dönemlerinden izler taşıyan Hierapolis, MS.60 yılında geçirdiği depremlerden dolayı oluşan fay hattı izleri hala görülebiliyor. Tofaş, sosyal sorumluluk projeleri kapsamında desteklediği Hierapolis Kazılarında fay hattının geçtiği yeri özel levhalarla işaretledi.
Ploutonion kutsal mağarası etrafında gelişen dini geleneklerden dolayı, ‘kutsal kent’ anlamına gelen Hierapolis adını alan antik kent fay hattı üzerinde yer alması sebebiyle de ülkemizin diğer antik kentleri arasında farklı bir konuma sahip.
Kutsal alan Ploutonion, Hierapolis kentinin orta kısmında, 35°C sıcaklığında termal suyun çıktığı karmaşık bir sisteme sahip doğal bir boşluğun olduğu yerde bulunuyor.
Pamukkale Üniversitesi’nin yaptığı yoğun kazılarda günışığına çıkarttığı bu bölge Menderes üzerinde Laodikeia ve Tripolis gibi diğer önemli kentlere de ev sahipliği yapmış. Fay hattı üzerinde yer alan kentte, MS 60 yılında İmparator Neron’un yönetimi sırasında şiddetli bir deprem yaşanmış. Bölgedeki tüm kentlerin ciddi kentlerin de zarar gördüğü deprem Hierapolis için yeniden doğuş için bir fırsat sunmuştur.
Depremlerden dolayı oluşan fay hattındaki çatlaklar termal suların yüzeye çıkmasını sağlamış. Bu sular kalsiyum karbonat bakımından zengin ve yamaçlarda birikerek dünya çapında meşhur beyaz traverten basamakları oluşturmuş ve Pamukkale’ye adını vermiş.
Depremin ardından şehir radikal bir değişimden geçmiş ve travertenden yapılmış eski binaların yerini mermer binaların aldığı bir yapılaşma süreci başlamış.
Bu dönem zarfında Apollon ve Plutos mabetleri de ciddi geliştirme çalışmalarına şahit olmuş ve ibadet edenlerin çeşitli tanrıların onuruna düzenlenen ayinleri seyredebilecekleri gösterişli mermer revaklar ve tiyatrolar inşa edilmiş.
Tofaş, sosyal sorumluluk projeleri kapsamda 2005’ten bu yana desteklediği Hierapolis Antik Kenti’ndeki Ploutonion önünden geçen fay hattı özel levhalarla işaretlendi.
Arkeolojikhber.com