Paleontoloji nedir? Fosilbilim nedir? Paleontolojinin konusu nelerdir? Paleontoloji kaça ayrılır? Paleontolojinin bölümleri
Paleontoloji; (fosilbilim ve taşılbilim olarak da adlandırılır) en basit tanımı ile fosilleri inceleyen bilimdalıdır.
Yunanca palaios (eski) onto (varlık) ve logos (bilim) kelimelerinden türemiştir.
Paleontoloji'nin temel hedefi fosiller yadımıyla dünyada yaşamın ilk örneklerinden, günümüze kadar yaşamış olan canlılar hakkındaki araştırmalardır.
Paleontoloji; Stratigrafi, Sedimantoloji, Tarihsel Jeoloji, Biyoloji, Ekoloji, Coğrafya, Klimatoloji yardımıyla canlıların evrimleşme süreçlerini aydınlatmaya çalışır.
Jeolojik zamanda yaşamış canlıların en ilkelinden günümüzdeki en gelişmiş olanlarına değin geçirdikleri gelişmeleri, çeşit ve şekilleri, yaşama ortamları, ortaya çıkışları ve yok oluşlarıyla, zaman ve mekandaki dağılış ve yayılışlarını araştıran bilim dalıdır. İlk paleontoloji araştırmaları Leonardo da Vinci tarafından, Mısırdan getirilmiş kireçtaşında nummulitesleri görmesiyle yapılmaya başlanmıştır. Da Vinci Nummulites'in, bir organizma kalıntısı olduğunu anlamıştır.
Paleontolojinin bölümleri:
Makropaleontoloji: Mikroskopta incelenmeyen, makro büyüklükteki fosilleri araştıran paleontolojinin alt dalıdır.
Mikropaleontoloji: Çıplak gözle incelenemeyen, ancak mikroskopla incelenebilen fosilleri araştıran paleontolojinin alt dalıdır.
Fosilbilim jeolojiye de yardımcı olmaktadır. Bu şekilde yapılan araştırmalar neticesinde tam olarak zamânımıza kadar gelebilmiş fosil zincirine rastlamak mümkün olabilir.
Fosiller göreceli jeolojik yaş belirlenmesinde depolanma içeriğinin benzerliğiyle stratigrafik delil oluşturur.
Yerbilimsel tarih boyunca coğrafi oluşumların ve ortamsal değişimlerin kanıtlarıdır.
Eski organizmaların kayıtlarını inceleyerek yerbilimsel tarih boyunca hayvan ve bitkilerin evrimini gösterir.
Sistematik Paleontoloji: Fosillerin morfolojik ve varsa anatomik bilgilerine belli bir düzen verip, kökensel değişikliklerinin basamaklarını belirleyerek bunları isimlendirir.
Stratigrafik Paleontoloji: Fosillerin dikey dağılımını inceler.
Paleoekoloji: Fosil organizmaların paleofizik ve paleobiyotik çevreleriyle olan ilişkilerini inceleyerek fosillerin nerede ve nasıl yaşadığını araştıran bilim dalıdır.
Paleobiyocoğrafya: Fosillerin coğrafi ve yatay dağılımını inceler.
Paleontoloji tarihi; yaşayan organizmaların geride bıraktıkları fosilleri inceleyerek dünyadaki yaşamın geçmişini anlamaya yönelik yapılan çalışmaların izini sürer. Yaşayan organizmaları anlamayla ilişkili olduğundan dolayı bir biyoloji alanı olarak düşünülebilir; ancak tarihsel gelişimi jeoloji ve dünyanın kendi tarihini anlama çabasıyla yakından ilişkilidir.
Antik zamanlarda Ksenofanes (M.Ö. 570-480), yaşadığı coğrafyanın bir zamanlar sular altında olduğunu göstererek fosil deniz kabukları hakkında yazdı. Fosiller, Ortaçağ'da İranlı doğabilimci İbn-i Sina tarafından “Şifa Kitabı“'nda (1027), 14. yüzyılda Frederick Augustus Albert'nin detaylandıracağı taşlaşan sıvılar teorisiyle konu edildi. Çinli doğabilimci Shen Kuo (1031-1095), taşlaşan bir bambu ağacını kanıt göstererek iklim değişikliği teorisini ortaya koydu.
Günümüz Avrupa'sının ilk zamanlarında fosiller üzerine yapılan sistematik araştırmalar, 17. yüzyıl felsefesi ile doğa felsefesinde meydana gelen değişikliklerin bir parçasıdır. Fosillerin doğası ve geçmişteki yaşam ile ilişkileri, 17. ve 18. yüzyıllarda daha iyi anlaşıldı. 18. yüzyılın sonlarında Georges Cuvier, uzun zamandır soy tükenmesi gerçeği hakkında devam eden tartışmalara bir son verdi ve paleontolojinin, karşılaştırmalı anatomi ile birlik içerisinde bilimsel bir disiplin olmasına öncü oldu. Fosiller hakkında edinilen bilgilerin artması da jeolojinin ve kısmen stratigrafinin gelişimine katkıda bulundu.