Pantheon

Pantheon nedir?

1. Pantheon; Antik Yunan ve Roma mimarlıklarında tanrıların hepsi adına yaplmış tapınaklar.

İlk Pantheon, Roma'da M.Ö. 27-25 yıllar arasında devlet adamı Marcus Vispanius Agrippa tarafında yaptırılmış, ancak yapı günümüze kadar ulaşmamıştır.

İyi korunmuş örnek ise Roma'daki M.S. 117-128 yılları arasında imparator Hadrianus tarafından yeniden düzenlenerek yenilenen Pantheon'dur. 

Roma Pantheonu: Roma’da Campus Martius alanında imparator Hadrianus tarafından MS 118-128 arasında inşa ettirilen, tüm tanrı ve tanrıçalara adanan tapınak.

M. Vipsanius Agrippa tarafından MÖ 27-25’te yaptırılan bir tapınağın yerine yapılmıştır. Yapıldığından beri kullanımdadır, bu yüzden iyi korunmuş olarak günümüze ulaşmıştır.

Kubbesinin yüksekliği  ve kubbe çapı (43 metre) ile modern zamanlara dek insanoğlunun yaptığı en geniş yapıydı. 
 

2. Pantheon: Roma’da Campus Martius alanında imparator Hadrianus tarafın­dan MS 118-128 arasında inşa ettirilen, tüm tanrı ve tanrıçalara adanan tapı­nak. M. Vipsanius Agrippa tarafından MÖ 27-25’te yaptırılan bir tapınağın yerine yapılmıştır. Yapıldığından beri kullanımdadır, bu yüzden iyi korunmuş olarak günümüze ulaşmıştır. Hem kubbesinin yüksekliği hem de kubbe çapı 43 metreydi ve modern zamanlara dek insanoğlunun yaptığı en geniş kubbe buydu.

 

3. Pantheon: Yunan ve Roma mimarilerinde, tanrıların tümü adına yapılmış tapınaklara verilen ad.

Özel anlamda Roma'daki pantheonu tanımlar. Pantheon, üstündeki bir yazıttan anlaşıldığına göre, ilk kez MÖ 27-25'te Romalı devlet adamı Marcus Vipsanius Agrippa tarafından Campus Martius'ta yaptırılmıştır. Dörtgen planlı bir Yunan tapınağı biçiminde olduğu düşünülen bu yapıdan günümüze herhangi bir iz kalmamıştır. MS 118-119'da İmparator Hadrianus'un bugünkü biçimiyle yeniden inşa ettirdiği yapı, 202'de Septimus Severus ve Caracalla tarafından onartılmıştır. Dairesel planlı bu yapının (rotond) 43 metre çaplı kubbesi, 20. yüzyıla değin yapılmış kubbelerin en büyüğüdür. Tuğla ve taştan, 6 metre kalınlığında, masif bir beden duvarına oturan kubbenin tepesindeki açıklık (oculus), iç mekânı aydınlatmaktadır. Önü sütunlu yedi eksedra ve çok çeşitli renklerde mermer kaplama, yapının dış yüzeylerinin yalınlığıyla çelişen zengin bir iç mekân yaratır. Bu, Antikçağ'ın dış cepheye önem veren yaklaşımının tam tersi bir uygulamadır. Dış cephedeki tek hareketi, üçgen bir alınlıkla taçlanan, 16 Korinth sütunlu giriş bölümü yaratmaktadır.


Benzer Haberler & Reklamlar