Peru'da yeni jeoglif keşiflerine bir yenisi eklendi. Yamagata Universitesi'nde yapılan açıklamaya göre; şimdiye kadar yaklaşık 80 jeoglifin varlığı bilinen Nazca Platosu civarında 143 jeoglif daha keşfedildi. Bir kısmının yapay zeka kullanılarak keşfedildiği belirtilen jeoglifler içinde sıradışı yaratık betimlemeleri dikkat çekti.
Yamagata Universitesinden yapılan açıklamaya göre; yeni bulunan jeogliflerin MÖ 100 ila MS 300 yılları arasında yapıldığı söyleniyor.
Boyları 5 metre ile 100 metre boyutlarına kadar değişen 143 yeni jeoglif; kedi gibi görünen hayvanlar, devasa iki başlı yılanlar, balıklar ve hatta dinozor gibi görünen yaratıklar gibi çeşitli hayvanlar ile kare başlı insansı bir yaratık içeriyor.
Jeogliflerden bazıları, yerinde bir araştırma ile desteklenen Yapay Zeka teknolojisi kullanılarak bulundu.
Arkeofili'nin Asahi news ve Sputnik news'ten derlediği bilgilere göre; Antropoloji profesörü Masato Sakai’nin liderlik ettiği araştırma ekibi, jeogliflerin platonun batı tarafında, kuzeyden güneye doğru yaklaşık 10 kilometre boyunca yoğunlaştığını söylüyor.
2010 yılında başlatılan saha incelemelerine ve hava resimlerine dayanan ekip, daha önce bilinenden çok daha fazla jeoglif bulunduğunu belirtiyor.
Araştırmacılar, bir sonraki adımın görüntülerin coğrafi bir dağılımını derlemek ve eski insanları bunları oluşturmaya iten şeyin bir analizi olacağını söylüyorlar.
Nazca Çizgileri
Nazca Platosu’nun esrarengiz çizgileri ve figürlerinden bahseden ilk kayıtlar, 16. yüzyılda, jeogliflerin bir çeşit yol göstergesi olarak hizmet edebileceğine inanan İspanyol işgalciler tarafından sağlandı. 20. yüzyılda, Dr. Toribio Mexta Xesspe gibi arkeologlar ve başka akademisyenler, jeoglifleri varlıklarını ortaya çıkarmak için basit hava araştırma teknolojisini kullandılar.
Bilim insanları, eski Nazca halklarının sınırlı teknolojik yetenekleri göz önüne alındığında, devasa jeoglifleri nasıl yarattıklarının yanı sıra, bu jeogliflerin kökenleri ve amaçlarıyla ilgili bir fikir birliğine varamadı.
Bazıları, jeogliflerin eski bir astronomi biçimi olabileceğini düşünürken, diğerleri tanrılara hediye olarak verilmiş olabileceğini veya güvenli bir uzun mesafe yolculuğu sağlayan iyi bir şans sembolü olduğunu varsayıyor.