Br adam ve çocuğunun gömüldüğü 4.500 yıllık neolitik mezarda ayı pençesi göre arkeologlar şaşırdı, çünkü o döneme ait mezarlarda genellikle evcil hayvanlara ait kalıntılara rastlanıyordu. Arkeolog Elżbieta Sieradzka; Ayı pençesi Neolitik dönem mezarları arasında çok benzersiz bir keşif, dedi.
Polonya’nın Świętokrzyskie Voyvodalığının Sandomierz kasabası yakınlarında gerçekleşen arkeolojik kazılarda bir mezarda arkeologlar iki kişinin parçalanmış iskeletini buldu; yetişkin bir erkek ve küçük bir çocuk.
Yakınlarda, ateş izleri olan büyük bir oyukta, bir ayının pençesinin kemikleri de dahil olmak üzere hayvan kemikleri vardı.
Söz konusu keşif birkaç yıl önce, Święcica köyünün bir sakini, mülkünde bir garaj yolu kazarken kemikleri keşfettiği zaman yanlışlıkla yapıldı. Daha sonra arkeologlar tarih öncesi mezar yerini inceledi.
Araştırmada, geniş giriş boşluğunun, mezara uygun olduğu ve ritüellerin yerine getirildiği bir yer olarak hizmet ettiği tespit edildi.
2012 yılında bölgedeki kazıları yürüten arkeolog Monika Bajka, “Genellikle bu tür ritüellerin izleri, boşluklarda bulunan hayvan kemiklerini ve yanan ateş izlerini içerir.” diyor.
Yakın zamanda uzmanlar mezarda bulunan kemikleri inceledi.
Elżbieta Sieradzka, “Giriş boşluğunun dibinde, ritüel boşluğundan hemen önce, tek bir sığır kemiği ve neredeyse tam bir ayı pençesi olduğu ortaya çıktı. Ayı pençesi Neolitik dönem mezarları arasında çok benzersiz bir keşif.” diyor.
Kemik analizleri Dr. Mirosława Zabilska-Kunek ve Prof. Daniel Makowiecki tarafından yapıldı.
Sieradzka, evcil hayvanların kalıntılarının (özellikle sığır ve domuzlar) genellikle bu dönemden kalan mezarlara yerleştirildiğini söylüyor. Bu nedenle Święcica’daki mezar, genç Taş Devri topluluklarının ritüelleri hakkında yeni veriler sunuyor.
Ayının pençesine ait kemikler, anatomik düzende bulundu. Araştırmacılara göre bu, onların artık ziyafet artıkları olmadığını, bunun yerine pençenin bütünüyle mezara yerleştirildiğini gösteriyor.
Arkeologlar ayı pençesinin ölüye sunulan bir hediye olabileceğini söylüyor.
Mezar, yazının henüz bilinmediği döneme ait. Bu nedenle, bilim insanları, 100 yıldan daha önce yaşamış olan halkın geleneklerini analiz ederek, örneğin İskandinavya’da, bir ayının pençesini mezara yerleştirmenin önemi hakkındaki sorularına cevaplar arıyorlar. Bu konuda etnografların daha önce yazdığı bilinen yazıları var.
Sieradzka, “Cesedin bu kısmının sembolik anlamının olduğuna dair birçok örnek var. Güney Fennoscandia’da (şu anda Finlandiya ve Rusya’nın bir parçası) insanlar, dişlerin, pençelerin, penis kemiklerinin ve ayı pençelerinin iyileştirici güçleri olduğuna, sığırları yırtıcılardan koruduğuna ve sahiplerine bu hayvanların duyu ve güçlerini verdiğine inanıyorlardı.” diyor.
Sibirya’da kötülükleri kovma işlevinin ayı pençelerinden yapılan muskalara atfedildiğini de ekliyor.
Science In Poland. 24 Nisan 2019 (Çeviri: Eröan Ertuğrul - Arkeofili)