Sempozyumun moderatörü Dr. Öğretim Üyesi Uygar Aydemir, 'Göbeklitepe, şimdiki bilgilerimize göre, arkeolojik bulgular içerisinde benzeri anıtsal yapılardan, en eski olanı. Bu bakımdan da özellikle tarih öncesi döneme dair bildiğimiz ve bilgi yapılarımızın içinde şekillendiği paradigmayı zorlayan, bir arkeolojik alan' dedi.
Üsküdar Üniversitesi, Doğuş Grubu ve Şanlıurfa Belediyesi iş birliğinde, İstanbul'daki Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda düzenlenen Tarih Yeniden Yazılıyor: Göbeklitepe Gerçeği Sempozyumu’nda tarihin sıfır noktası olarak lanse edilen Göbeklitepe’nin geçmişi, önemi ve yapılan çalışmalar konunun uzmanları tarafından ele alındı.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: Göbeklitepe ezber bozan bir keşif
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sempozyumun açılış konuşmasında Göbeklitepe ile ilgili sempozyum fikrinin Şanlıurfa’ya geçen yıl gerçekleştirdiği ziyaretle beraber aklına geldiğini belirterek “Göbeklitepe’yi ziyaret ettikten sonra bu sempozyum fikri aklıma geldi. Psikiyatri kitaplarında Göbeklitepe’ye referanslar var. İnsanın gelişimiyle ilgili antropolojik olarak bazı şeylerin yeniden yazılması gerektiği belirtiliyor. Onun için tarihin sıfır noktası deyince tarihin yeniden yazılması olarak belirledik başlığı. Göbeklitepe’de yeni bilgilere ulaşılınca bazı şeyler yeniden yazılacak. Göbeklitepe ezberimizi bozan bir keşif” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 2019 yılının Göbeklitepe Yılı ilan edilmesine rağmen Türkiye’de çoğu kimsenin bunun farkında olmadığını ifade eden Tarhan, Göbeklitepe’nin Türkiye gündemine getirilmesi gerektiğini belirterek “Bununla ilgili farkındalık oluşturulması gerekiyor. Bir konunun farkına varmazsanız, psikiyatride bir söz vardır; ‘Bir insana su içirmek istiyorsanız su iç demekle olmaz, susattığınız zaman kendiliğinden içer.’ Göbeklitepe’yi öğretmek için de ihtiyaç hissettirmek gerekir. Bu da farkındalıkla olur. Böyle bir hazinenin üzerindeyiz ve bunun farkında değiliz. Bu farkındalık için de üniversite olarak bize ne düşer diye düşündük. Doğuş Grubu, Göbeklitepe ile ilgili çalışmaların 20 yıl boyunca sponsorluğunu almış, önemli çalışmalar yürütülüyor. Diğer taraftan Şanlıurfa Belediyesi de önemli çalışmalar yürütüyor” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: Bence evrim teorisi yeniden yazılacak.
Göbeklitepe’nin psikiyatri alanında da önemli noktalarda katkılar sağlayacağını belirten Tarhan, “Bence evrim teorisi yeniden yazılacak. Evrim teorisini, insanın oluş şekli, biyoloji kitaplarında var oluşu açıklayan önemli teori bu. Bu buluş evrime uymuyor. Neolitik çağa dair o bölgede hiç çanak çömlek yok. Çömleğin olmaması insanın tarım toplumuna girmediğini gösteriyor. Bu tarihteki yazılım süreci açısından tartışılması gerekli bir durum. Tarım toplumu olmadan önce alet kullanabilen, gelişmiş bir dönem var. Ev yapmadan tapınak yapmış, genellikle bilinen şey şudur; önce binalar yapılır, yerleşim yapılır sonra tapınaklar yapılır. Burada da buna uymuyor” dedi. Tarihe ve geçmişe dair kafamızdaki soru işaretlerinin burada yapılacak çalışmalar sonunda cevap bulacağını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Tarihin burada yeniden yazılması bunun için önemli. İnsan ilk medeni bir varlık olarak mı var oldu, yoksa önce var olup sonra mı medenileşti. Bunu da tartışmaya açacak bir şey. Burada bir başlangıç yaparak bilimsel bir ortamda tartışıp konuşulmasını hem toplumun bilgilenmesini hem de yeni çalışmalara kapı aralanmasını istedik” dedi.
Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan: “Bütün insanlığa karşı sorumluluğumuz var”
Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan da tarih ve kültürel mirasın önemine işaret ettiği konuşmasında “Kalkınmasız büyüme diye bir kavram var. Ülkenizin ekonomik kaynaklarını ve enerjisini, insanı kalkındırmadan ve insanı değiştirip geliştirmeden büyüttüğünüz zaman; insan kaynağını geride bıraktığınız zaman elde ettiğiniz yeni kaynakları doğru değerlendirme fırsatınız da olmuyor. Temel mesele insanı değerlendirecek, insanı geliştirecek olan altyapı ortamlarını hazırlamak” dedi. “Göbeklitepe sadece bize ait bir yer değil” diyen Arıboğan, “Bu vatanın bir parçası, üzerinde biz ev sahibiyiz. Ama bütün insanlığa karşı sorumluluğumuz var. Bunu iyi korumak, bunu insanlığın bir parçası haline getirebilmek” dedi.
Azzat Birinci: “Şanlıurfa 12 bin yıllık bir miras ve kültürü barındırıyor”
Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Şube Müdürü Azzat Birinci, Göbeklitepe’nin Şanlıurfa’nın gelişiminde önemli katkıları olduğunu ve 2019 yılının Şanlıurfa’ya turistik açıdan önemli kazanımlar sunacağını belirterek “Şanlıurfa 12 bin yıllık bir miras ve kültürü barındırıyor. Ortadoğu, Mezopotamya, Anadolu ve Kafkaslar’a kadar uzanan bir gastronomi zenginliği mevcut. Bu anlamda dünyanın sayılı kadim kültürlerinden biri olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
“Tarih Yeniden Yazılıyor: Göbeklitepe Gerçeği Sempozyumu”nda Göbeklitepe Kazı Ekibi Lideri Lee Clare, Doğuş Grubu Sanat Danışmanı Çağla Saraç, İstanbul Üniversitesi Göbeklitepe Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Necmi Karul ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Şube Müdürü Azzat Birinci, Göbeklitepe’nin ortaya çıkarılmasında yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verdi.
Sempozyumun moderatörlüğünü yapan Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Uygar Aydemir, “Göbeklitepe, şimdiki bilgilerimize göre, arkeolojik bulgular içerisinde benzeri anıtsal yapılardan, en eski olanı. Bu bakımdan da özellikle tarih öncesi döneme dair bildiğimiz ve bilgi yapılarımızın içinde şekillendiği paradigmayı zorlayan, bir arkeolojik alan” dedi.
Prof. Dr. Necmi Karul: Göbeklitepe’de modern mimarinin temel izleri görülüyor
İstanbul Üniversitesi Göbeklitepe Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Necmi Karul, “Anadolu’da Yerleşik Yaşamın Kökeni, Son Avcılar ve Göbeklitepe” başlıklı sunumunda Anadolu’nun Neolitik dönem içerisindeki önemi ve Göbeklitepe hakkında bilgiler vererek “Göbeklitepe veya benzeri Türkiye’deki arkeolojik değerler, bir taraftan evrensel kültür tarihinin birer parçası; ama diğer taraftan da bizim ülkemizde olan değerler olması açısından da ayrı bir konuma sahip. Dolayısı ile bize, bu evrensel kültür tarihinin bir parçasını araştırmak, bu konuda bilgi sahibi olmamız dışında,ayrıca bir de sorumluluk yüklüyor. Bu dönemde barınak konuta, konut eve dönüşüyor. Yani ilk barınaklar, yuvarlak kulübeler, zamanla daha ustaca inşa edilmiş dörtgen planlı yapılara dönüşüyor. Kavramsal olarak da bir konut, artık insanlar için önemli bir kavram halini alıyor. Bugün yaşamımız için ne kadar belirleyici olduğunu düşündüğümüzde, bu keşfin önemini anlayabiliriz.Ama teknolojik olarak da çok önemli bir şey gerçekleşiyor. Yuvarlağın yerine dörtgen planlı yapı yapmak demek, köşeyi yapabilmek demektir. Kendi kendini taşıyan duvarı yapabilmek demektir. Bugün köşeyi yaptığınız için gökdelenlere sahipsiniz. Bu binaları yapabilmenin özündeki mesele, bu teknolojik çözümlerden geçiyor” dedi.
Lee Clare: Göbeklitepe, ittifakların kurulduğu ve evliliklerin gerçekleştirildiği bir merkezdi.
Göbeklitepe Kazı Ekibi Lideri Lee Clare ise Göbeklitepe bölgesinin ilk olarak 1960’larda keşfedildiğini fakat asıl öneminin idrak edilmesi ile beraber, 1995’ten itibaren asıl kazı çalışmalarına başlandığını belirterek Göbeklitepe’nin en önemli özelliğinin toplumsallaşma olduğunu söyledi.Bu bölgenin toplumsal bir merkez olduğuna dikkat çeken Lee Clare, “Burası ittifakların kurulduğu ve evliliklerin gerçekleştirildiği bir merkezdi. Önemli olan burayı paylaşan kişilerin ortak bir kimlik ve ortak bir aidiyetlerinin olmasıydı” dedi.
Çağla Saraç: Göbeklitepe’yi dünyaya tanıtmak için çalışıyoruz
Doğuş Grubu Sanat Danışmanı Çağla Saraç da Doğuş Grubu olarak Göbeklitepe’de yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Göbeklitepe’nin isminin ulusal ve uluslar arası platformlarda artarak duyulmaya başlandığını ve UNESCO Dünya Kültür Miras Listesinde yer aldığını belirten Çağla Saraç, Doğuş Grubu’nun 2015 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı ile bir iş birliği yaparak 20 yıllık bir sponsorluk anlaşması imzaladığını söyledi. 20 yıl boyunca yapacakları çalışmalar hakkında bilgi veren Çağla Saraç, “Öncelikle Şanlıurfa merkeze 19 km uzaklıkta bulunan Göbeklitepe’ye gelen ziyaretçilerin güzel bir gün geçirecekleri Ziyaretçi Merkezi inşaatı tamamlandı. Doğuş Grubu olarak ulusal ve uluslararası arenada tanıtımının yapılmasına ilişkin çalışmalar yürütüyoruz. Bunlardan ilkini 2015’te Davos’ta gerçekleştirdik” dedi. Çağla Saraç, bu anlaşma çerçevesinde projeye sağlanan desteğin toplam 20 milyon dolara ulaşmasının beklendiğini söyledi.
Üsküdar Üniversitesi Televizyonu (ÜÜTV) tarafından canlı olarak yayınlanan sempozyum sonunda panelistlere Prof. Dr. Nevzat Tarhan plaketlerini takdim ederken; katılımcılarla beraber toplu fotoğraf çekimi gerçekleştirildi.