Türkiye'nin dört yanında artan kaçak kazıların arkeoloji bilimine büyük zarar verdiğini söyleyen Prof. Dr. Serra Durugönül, sökülen her parçanın hem tarihe, hem de geleceğe darbe vurduğunu ifade ederek, bir kitabı açıp arasından sayfaları yırtığınız zaman o kitabı artık anlayamıyorsunuz. Tarihi eserlerde delikler açarcasına yok ettiğiniz zaman bilimden de kaybetmiş oluyoruz, dedi.
Uzun yıllar Mersin ve çevresinde bilimsel arkeolojik kazılar yürüterek tarihin gün yüzüne çıkmasında etkin rol oynayan Mersin Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serra Durugönül, son yıllarda Türkiye'nin dört bir yanında artan kaçak kazılara tepki gösterdi.
Prof. Dr. Serra Durugönül, yaşanan tahribatın geçmişten günümüze kadar gelen birçok esere zarar verdiğini belirterek, "Tarihi eserlerdeki tahribatta, gözle görülür bir artışın olduğu şüphesiz. Bunu şundan da görebiliyoruz, yakalananlar için bölümümüzden mahkemelerce bilirkişi istenmiştir. Bunda da bir artış var. Tahribatı araziye çıktığımızda da görebiliyoruz. Ekonomik sıkıntı her zaman için insanların yanlış yapmasına yol açıyor, ama bu bir özür olamaz. Bu konu mazur gösterilecek bir konu değildir, hiçbir suç için olmayacağı gibi" dedi.
Koparılan tarihi anlayamıyor ve yerine koyamıyoruz
Prof. Dr. Serra Durugönül, kaçakçılar tarafından sökülen her parçanın hem tarihe, hem de geleceğe darbe vurduğunu ifade ederek, "Her zaman şu örneği veriyorum, bir kitabı açıp arasından sayfaları yırtığınız zaman o kitabı artık anlayamıyorsunuz. Tarihi eserlerde delikler açarcasına yok ettiğiniz zaman bilimden de kaybetmiş oluyoruz. Biz kaçakçıların ardından o alana gelip kazı yaptığımızda, usulüne uygun kazılamadığı için biz o koparılan tarihi anlayamıyor ve yerine koyamıyoruz" diye konuştu.
Tarihi eserlerin ülkemiz için ne kadar önemli olduğu anlatılmalıdır.
Geçmişi ve tarihi eserlerin mutlak bir şekilde korunması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Durugönül, sözlerini şöyle tamamladı: "Bunun için her köşeye polis ve jandarmayı dikemeyiz. Kolluk kuvvetinin başka işleri de var. Bu ancak kişilerini eğitilmesi ile olacaktır. Eğitimde de tarihi eserlerin ülkemiz için ne kadar önemli olduğu anlatılmalıdır. Bunu biz yapmaya çalışıyoruz, ama inanın yetersiz kalıyoruz. Buna da gücümüz yetmiyor diyebilirim."
Mustafa Ercan - DHA