Prof. Ataman Demir, vefatının birinci yılında, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Bina Bilgisi Bilim Dalı tarafından düzenlenen "Mimarlık Eğitimi ve Araştırmalarına Adanmış Bir Ömür: Prof. Ataman Demir" başlıklı programla anılacak.
Prof. Ataman Demir, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Bina Bilgisi Bilim Dalı tarafından 18 Mayıs 2018 Cuma günü saat 14.00’te Sedat Eldim Oditoryumunda düzenlenecek etkinlikle anılacak. Anma Programının açılış konuşmalarını; Bina Bilgisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. N. Oğuz Özer, Prof. Dr. Gündüz Gökçe, Prof. Dr. Sami Şekeroğlu, Prof. Dr. Mete Ünal yapacak. Daha sonra moderatörlüğünü Doç. Dr. F. Gülşen Gülmez'in yapacağı oturumda şu konuşmacılar söz alacak: Prof. Nursel Onat: Bina Bilgisi Bilim Dalında 40 yıl Prof. Dr. Kerim Çınar: Konya Selçuklu Üniversitesi Yılları Nezih Başgelen: Ataman Demir ve Antakya Üzerine Aysel Başer: Vakıf Sular Müdürlüğü Deneyimler Öğr. Gör. Gülhis Yücel: Işık Üniversitesi Dönemi. Arkeolog editör Nezih Başgelen, Prof. Ataman Demir'in Antakya aşkını Arkeolojikhaber'e anlattıMimarlık Bölümü Hocası Prof. Ataman Demir'in vefatının birinci yılı nedeniyle yapılacak "Mimarlık Eğitimi ve Araştırmalarına Adanmış Bir Ömür: Prof. Ataman Demir" başlıklı anma programında Ataman Demir ve Antakya konulu sunumu yapacak kültür dünyamızın tanınmış siması Arkeolog editör Nezih Başgelen, Ataman Hocanın Doğu'nun Kraliçesi Antakya’yla 50 Yılı (1967 – 2017)'nı arkeolojikhaber.com'a anlattı:
"Ataman Demir Hocamız Antakya’yı ilk kez 1967 yılında Güzel Sanatlar Akademisi (GSA) Mimarlık Bölümü’nde genç bir asistan iken görme imkanı bulmuştur. Geçmiş zamanların izleri daha silinmemişken şehrin sokaklarında gezme, evlerin içine girme, mahallelerin oluşumunu hissetme ve halkını tanıma imkânını bulur. Sokaklarında dolaşır, geleneksel evlerine girer, Habib Neccar’a çıkar, müzesini gezer, fotoğrafla gördüklerini belgelemeye çalışır. Antik çağda Doğu’nun Kraliçesi olarak ünlenen Antakya’nın kendine özgü eski yerleşim dokusu ve mimarlık mirası onu büyüler. Şehrin cazibesi, daha sonraki yıllarda onu birçok defa Antakya’ya götürecektir. Her defasında başka bir yönünü görme imkânı bulduğu Antakya’nın eski evleri, sokakları ve mahalleleri hakkında genç bir mimar olarak daha ayrıntılı incelemeler yapmaya karar verir.
Prof. Ataman Demir ömrünü Antakya'nın tarihine vakfetmiştir.
1967 yılında başladığı ve 1973 yılındaki sistematik tespitlerle elde ettiği kapsamlı birikimini ,1974 yılında bir araya toplayarak GSA Mimarlık Bölümü’nde açılan doçentlik sınavına “Antakya Eski Konut Yerleşmesi Üzerine Bir İnceleme” başlığı altında, doçentlik tezi olarak verir.
Daha sonraki yıllarda Antakya ile ilgili araştırmalarını sürdürerek Şehrin, özellikle Hellenistik Çağ’dan günümüze kadarki kültür mirası ile ilgili izleri, ana kaynaklara inerek toplar. Antik Çağ’da Doğunun Kraliçesi lâkabıyla anılan bu şehrin kuruluşundan günümüze kesintisiz yirmi üç asır devam eden hikâyesinin her yönüyle araştırılması için ömrünü vakfetmiştir.
Yurtdışındaki ve yurtiçindeki kütüphane ve müzelerden sağladığı belgeler, ve Antakya’da yerinde yaptığı tespitler ile, yirmi yılı aşkın bir süre devam eden araştırmalarının sonucu elde ettiği bütün çalışmaları 1996 yılında Akbank Kültür ve Sanat Kitapları arasında kapsamlı bir eser olarak yayımlanır.
Ataman Hocamız Çağlar İçinde Antakya’nın 1996 yılında yapılan baskısından sonra da şehir hakkındaki araştırmalarını büyük bir ilgi ile sürdürür. Ulaştığı yeni kaynaklardan elde ettiği bilgilerle kitabı, metin olarak genişlettiği gibi yeni görsellerle de sürekli zenginleştirir. Öte yandan bu kapsamlı eserin yeniden basımının yapılabilmesi için de uzun yıllar sabırla ve büyük bir azimle uğraşır.
Çağlar İçinde Antakya Kasım 2016’da anıtsal eser olarak tekrar basıldı
20 yıllık bu azimli mücadelenin sonunda Çağlar İçinde Antakya Kasım 2016’da anıtsal bir eser olarak tekrar basılır . Ataman Demir hocamız eserinin her yönüyle örnek , üstün bir kalitede Antakya’ya yakışır temel bir başvuru eseri olarak istediği gibi basılmasından büyük bir mutluluk duyarak kitabını hayran olduğu Antakya’ya ve onun saygıdeğer halkına armağan etmiştir. Kitabın basımından bir süre sonra da değerli hocamız 24 Mayıs 2017’de aramızdan ayrılmıştır.