Arslantepe Ören Yeri ve Açık Hava Müzesi konulu tek değerli anma bloğu ve ilk gün zarfı PTT AŞ tarafından 06 Kasım 2019 tarihinde tedavüle sunuldu.

Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi (PTT AŞ) tarafından bugün tedavüle çıkan "Arslantepe Ören Yeri ve Açık Hava Müzesi" konulu 2,40 TL bedelli (65 x 68 mm boyutunda) Anma Pulu ve söz konusu pula ait (140x210 mm boyutunda) 4 TL bedelli ilk gün zarfı PTT iş yerlerinde, PTT’ye ait www.filateli.gov.tr web adresinde ve filateli cep uygulamasında satışa sunuldu.

Söz konusu filatelik ürünlerin satışı ile aynı tarihte "Malatya PTT Merkez Müdürlüğü/MALATYA" adresinde "Arslantepe Ören Yeri ve Açık Hava Müzesi 06.11.2019 MALATYA" ibareli ilk gün damgası kullandırılmaya başlandı.

Malatya’nın 7 km kuzeydoğusu ile Fırat Irmağı’nın (Karakaya Baraj Gölü) batı kıyısı yakınındaki Orduzu beldesinde yer alan Arslantepe, kültür dolgusu 30 metreyi bulan bir höyüktür. M.Ö.5000-/M.S. 11. yüzyıla kadar yerleşim gören höyük, M.S. 5-6. yüzyıllar arasında Roma Köyü, daha sonra ise Bizans Nekropolü (mezarlık) olarak hayatını sürdürdü.

Arslantepe’de ilk kazılar Fransız bir ekip tarafından özellikle geç hitit tabakalarında yapılmıştır. Kazılarda taş üzerine alçak kabartma ile dekore edilmiş avlu, giriş kapısının iki yanında iki aslan heykeli ve karşısında devrilmiş bir kral heykeli ile bir Geç Hitit Sarayı bulundu. O tarihlerde Malatya’da müze bulunmaması sebebiyle Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne götürülerek günümüzde de burada sergileniyor.

Yapılan kazılarda; M.Ö. 3300-3000 yıllarına ait bir kerpiç saray, M.Ö. 3600-3500’lü yıllara ait tapınak, iki bini aşkın mühür baskısı ile kaliteli metal eserler bulundu. Saray kompleksinde ise arsenikli bakır alaşımlı, gümüş kakmalı kılıç, hançer gibi silahların yanı sıra yüksek ayaklı meyvelikler ve Mezopotamya tipi uzun vazolar görülmektedir.

Söz konusu eserler Malatya Arkeoloji Müzesi’nde ziyaret edilebiliyor. Görkemli mimarisi ve işlevsel açıdan farklı bölümleri ile saray olarak nitelendirilen ve büyük bir yapı topluluğu olan Arslantepe, o dönemde aristokrasinin doğduğu, ilk devlet şeklinin ortaya çıktığı resmi, dini ve kültürel bir merkez konumunda yer alıyor. Geç Uruk Dönemi’ne ait kerpiç saray kompleksinin bulunduğu alan 2011 yılında “Açık Hava Müzesi” haline getirildi.

2014 yılında “UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi”ne girmeye hak kazandı.