Ressam...
Yaşadığı dönemin ünlü kral, kraliçe ve devlet adamları ile Mustafa Kemal Atatürk, IV. Murat, Fatih Sultan, Aşık Veysel ve Nene Hatun portrelerinin yanı sıra Yavuz Zırhlısı, Kum Fırtınası, Noel Çiçekleri ve Sokak Dansçıları adlı eserlere imza atan Rahmi Pehlivanlı, eğitim almadan yaptığı 3 binin üzerinde eseri ardında bıraktı.
Rahmi Pehlivanlı, Gülşen Hanım ile Hacı Ömer Efendi'nin oğlu olarak 1926'da Kırıkkale Keskin'de dünyaya geldi.
İlkokulu Keskin'de okuyan sanatçı, resimle ilgilenmeye başladığı Kırıkkale Askeri Ortaokulu'nu 1932'de bitirdi.
Pehlivanlı, 1941-1944 yılları arasında Ankara Süvari Alayı'nda askerlik görevini tamamladıktan sonra bu kente yerleşti.
Bahçelievler Ortaokulu'nda öğretmenlik görevini sürdürürken bir yandan dönemin ünlü yöneticilerinin portrelerini yapan sanatçının resmettiği "Nene Hatun" portresi, 1952'de Milli Savunma Bakanlığı tarafından Harbiye Askeri Müzesi'ne alındı.
Bir dönem Ankara Emniyet Müdürlüğünde çalışan Pehlivanlı, 1953'te dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından görevlendirilerek, Atatürk'ün doğduğu evin resmini yapmak üzere Selanik'e gönderildi.
Ressam Pehlivanlı, elindeki rahatsızlığı tedavi ettirmek ve resim hayatını profesyonelce sürdürmek amacıyla İngiltere'ye gitti. İngiltere'de yaşarken birçok Avrupa ülkesindeki müze ve stüdyolarda resim etütleri yapan sanatçı, KKTC, Lübnan, Irak ve Libya gibi ülkelerde de sergi açtı.
Başarılı sanatçı, 1953-1990'da 25'in üzerinde kral, kraliçe ve devlet adamı tarafından, portrelerini çizmek üzere davet edildi.
- Papa IV. Paul'dan madalya aldı
Pehlivanlı, 1967'de imza attığı eserlerinden birini Vatikan beğenince Papa IV. Paul tarafından madalya ile ödüllendirildi. Tablo, Roma'daki Dal Vaticano Floransa Müzesi'ne alındı.
İtalya'da yakaladığı şöhreti iyi değerlendiren sanatçı, Castel Franco'da bir stüdyo kurarak çalışmalarına devam etti. Sanatçı, 1969'da "Kel Mıstık" adlı eseriyle katıldığı Cote D'Azure'da düzenlenen uluslararası sanat sergisinde portre dalında birincilik ödülü kazandı.
Rahmi Pehlivanlı, 17 yıl aradan sonra 1972'de Türkiye'ye döndü. Kurtuluş Savaşı gemilerinden Yavuz Zırhlısı'nın satılıp tıraş bıçağı yapılacağını duyan sanatçı, geminin resmini yaptı. Eser, İstanbul Deniz Müzesi'nde sergileniyor.
Uluslararası sanat dünyasındaki başarıları ve kendi ekolünü yaratmasıyla dikkati üzerine çeken Pehlivanlı, 1978'de Pan Haber Ajansı tarafından "Yılın Adamı" seçildi.
Pehlivanlı'nın, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 50. yıl dönümü nedeniyle, ülkeyi ziyarete gelen devlet adamlarıyla Atatürk'ü resmeden 16 tabloluk dizisi, 11 Aralık 1978'den itibaren Anıtkabir'de sergilenmeye başladı.
İtalya’daki Accademia Universale, Pehlivanlı'ya 1981'de Roma Academico Benemerito diploması ile fahri üyelik unvanı verdi, sanatçının adına sürekli bir kürsü ayrıldı.
Ressam Pehlivanlı'nın sanattaki 30. yılı dolayısıyla 1982'de hazırladığı sergi, İstanbul, Ankara ve İzmir’de sanatseverlerin beğenisine sunuldu.
"Renk Renk Türkiyem" koleksiyonu için ülkeyi gezen sanatçı, 1984'te öğretmen ve ressam Nurhan Pehlivanlı ile evlendi.
SSCB Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Akademisi Başkanlığının, 1988'de üniversitelerde konferanslar vermek ve araştırma yapmak üzere davet ettiği sanatçı, aynı yıl "Ephesus" tablosuyla Papa II. Jean Paul tarafından gümüş madalyayla ödüllendirildi.
Rahmi Pehlivanlı, 1989'da başladığı Gazi Üniversitesi Resim Bölümü öğretim üyeliğine ölümüne kadar devam etti.
"Atatürk" ve "Renk Renk Türkiyem" projelerinin yanı sıra 5’i Türkiye’de olmak üzere 60’dan fazla kişisel sergi açan sanatçının eserleri, Avrupa, Afrika, Orta Doğu ve Türkiye'deki 17 müze ile önemli koleksiyonlarda yer alıyor.
Çok sayıda prestijli ödül, nişan ve madalyaya layık görülen Pehlivanlı, 24 Ağustos 1992’de hayata veda etti.
- "Benim bildiğim Rahmi’yi anlatmak çok zor"
Sanatçının eşi Nurhan Pehlivanlı, yaptığı bir açıklamada, şu bilgileri vermişti:
"Yıllardır Rahmi Pehlivanlı doğru veya yanlış anlatılmaktadır. Ciltler dolusu yazılar, eleştiriler, hayatını anlatan dizi yazılar, yaptıklarını anlatan övgüler, bazen kıskançlıktan bazen de benzersizliği ve erişilmezliğinden kaynaklanan yergiler de okudum. Ben Rahmi'den sanatı, resmi, hayatı, insanlığı, doğayı, sevgiyi, dünyayı öğrendim. İşte bu nedenle benim bildiğim Rahmi’yi anlatmak çok zor. Kralların, ünlülerin ressamı, portre sanatçısı Rahmi Pehlivanlı, dünyaca tanınan unvanlarıyla resim sanatında boyutlarını aşmış, popüler olmuş bir insan. Sık sık, 'Bir yere gelebilmek değil, orada kalabilmek zordur.' derdi. İşte bana göre, çok çalışarak elde ettiği bu başarısı ile sonradan olma değil, gerçekten doğuştan büyük bir sanatçıydı o."
Derleyen: Hilal Uştuk - aa