Henüz 21 yaşındayken Roma’nın en büyük stadyumu Circus Maximus'u dolduran seyircileri heyecandan heyecana sürükleyen Flavius Scorpus gerçek bir halk kahramanıydı. Çok kısa zamanda 2.048 zafere imza atarak gönüllere taht kurmuştu.

Colosseumlardaki kanlı gladyatör dövüşlerine tutkun Romalılar, M.S. birinci yüzyılda, başka bir spor müsabakası için colosseumların üç katı büyüklüğündeki hipodrom Circus Maximus’u doldurmaya başlamıştı.

M.S. 90 yılında antik Romada her hafta yaklaşık 150.000 taraftar, araba yarışlarını seyretmek için hipodromlara koşuyordu. Araba yarışlarına bu denli büyük talebin nedeni sadece yarışların hızına, yarışçıların öfkesine, mücadelenin tehlikesi ve heyecanına duyulan ilgi değil aynı zamanda şampiyon savaşçı Flavius Scorpus'un zaferlerine şahit olmaktı.

Henüz 21 yaşındayken Roma’nın en büyük stadyumu Circus Maximus'u dolduran seyircileri heyecandan heyecana sürükleyen Flavius Scorpus gerçek bir halk kahramanıydı. Çok kısa zamanda 2.048 zafere imza atarak gönüllere taht kurmuştu. 

Öyle ki Antik Roma'nın ünlü şairi Marcus Valerius Martialis, Epigramlar adlı kitabında onu şu mısraları ile övüyordu; " Ben Scorpus, gürültülü sirklerin görkemi / Roma'nın çok alkışlanan, kısa ömürlü sevgilisi / Kıskanç Kader, yıllarımın yerine zaferlerimi saydırdı / ve böylece beni kandırarak / yirmi altıncı yılımda götürdü"

Scorpus’un yarışlardan bugünkü rakamlarla 15 milyar dolar değerinde alton kazandığı tahmin ediliyor.

Arenalara köle olarak adım atan, şöhretini basamaklarını kısa sürede tırmanarak,  servetini katlayan Flavius Scorpus, şu günlerde Smithsonian Channel’ın "Roma'nın savaş arabası süperstarı" (Rome's chariot superstar) adlı iki bölümlük belgesel dizisi ile yeniden gündemde...

Belgeselin yönetmeni Jerry Toner, “Flavius Scorpus 10 yıllık kariyeri boyunca yaklaşık 5 - 6 bin yarışa katılmıştı, yani yılda ortalama 500- 600 kez yarışıyordu. Yarışlarda sürekli olarak ölüm tehlikesi altındaydı, her yarışta hayatını tehlikeye atıyordu. Çünkü yarış araçlarında, sürücü güvenliğinden çok sürate önem veriliyordu” diyor.

Live Science dergisindeki Mindy Weisberger imzalı habere göre; yapılan deneysel arkeoloji çalışması da Flavius Scorpus'un zaferleri tahmin edilenden daha zor şartlar altında kazandığını gösteriyor.

Uzmanlar antik çağ araba yarışçılarının içinde bulunduğu koşulları anlamak için Roma dönemi yarış arabalarından birini yeniden yaparak, test ettiler. Arabaların seyirciler için şov zevkini en üst düzeye çıkarmak için tasarlandığını, ancak sürücülerin emniyetini fazla önemsemediği anlaşıldı.

Yarış tarihçisi Mike Loades, Mısırlıların ve Hititlerin nispeten daha güvenlikli savaş arabalarından farklı olarak, Roma savaş arabalarının tehlikeli olduğunu savunuyor. Çünkü onlar savaş için değil, gösteri ve hız için inşa edilmişti. Roma'nın atlı yarış arabalarının üzerindeki tekerlekler küçüktü. Arka akstan ön kısma kadar yaklaşık 1 metre boyundaki arabalar, daha hafif olmaları için tahtadan ve ham deriden yapılmıştı.

Savaş için üretilen antik arabalara iki at koşulurken, Romanın atlı yarış arabaları dört at tarafından çekiliyordu. Ama bu daha hızlı gitmeyi sağlasa da manevralarda sorun çıkartıyor ve çarpışmalarda hakimiyeti zorlaştırıyordu.

“Savaş arabalarında önde bel hizasında destek payandası bulunurdu, böylece savaşçılar, dik pozisyonda ok atma şansı bulabiliyordu. Fakat, Roma arabalarında, payanda daha düşük seviyede, diz yüksekliğindeydi.” diyen Mike Loades, yeniden inşa edilmiş yarış arabası ile test sürüşü yapıldığında bu araçların  olumlu yanları olduğuna da dikkat çekiyor ve "Tasarımın arabayı taşlardan ve atların attığı tozlardan koruyor, sürücü dengesini yitirdiği zaman diz hizasındaki payandaya dayadığı tek dizi sayesinde ayakta kalabiliyordu" dedi.

Roma’da seyir zevkini yükseltmeyi ve heyecanı artırmayı amaçladığı için arabalar, kullanıcılar açısından tehlikeler arz ediyordu.

Roma araba yarışlarında 12 araba yarışırdı yani 48 at yanyana dizilirdi. Böylesine kalabalık yarış pistindeki arabaların çarpışması çok doğaldı ve en sık karşılaşılan risklerden biri de Romalılar’ın "naufragia" olarak adlandırdığı “gemi enkazı” anlamına gelen devrik ve kırık arabalardı.

Yönetmen Jerry Toner'e göre Flavius Scorpus'un efsanesini bitiren de o araba enkazlarından biriydi.  Toner, “Araba yarışlarının süperstarı MS 95’te, yarış ortasında öldürüldü ve muhtemelen bu dramatik gemi enkazlarından birinde öldü.” diyor.

Eldeki tarihi bilgilere göre ise Flavius Scorpus'un 26 yaşında öldüğü rivayeti dışında nasıl öldüğüne dair bilgi yok.

arkeolojikhaber.com