Batı Avustralya Üniversitesi bitki biyologları tarım alanında buğdayların korunması açısından önemli araştırmaya imza atılar. Onların çözmeye çalıştığı sorun, en az 2 bin yıl önce Romalı çiftçiler tarafında da biliniyordu.

Scientific Reports dergisinde 18 Nisan'da Shaobai Huang, Rachel N. Shingaki-Wells, Jakob Petereit, Ralitza Alexova & A. Harvey Millar imzaları ile yayınlanan "Oksijensiz kalan buğday tanelerinde sıcaklığa bağlı metabolik adaptasyon" ("Temperature-dependent metabolic adaptation of Triticum aestivum seedlings to anoxia) adlı bilimsel makalede yükselen sıcaklıklar ve nem ile buğday ekinlerinin oksijensiz kalması arasındaki bağlantıya dair bilimsel analziler yer aldı. 

Makalede yeterli oksijen alamayan buğdayların havaların ısınmasıyla birlikte yağmur, nem ve sellerden daha fazla etkilenip, zarar göreceğine dair sayısal analizler yer alıyor.

Aslında yeterince oksijen alamayan buğdaylarla ilgli bilimsel keşif yeni değil. 2000 yıldan uzun süredir buğday bitkisinin sıcaklık artıkça yağmu ve sellere karşı hassaslaştığı geleneksel tecrübelerle biliniyordu.
M.Ö. 160 yılında İhtiyar Kato (Cato the Elder) tarafından yazıldığına inanılan Roma çiftçiliği el kitabında aynı etkiden söz ediliyordu. Kitapta; "Kış mevsimi boyunca buğday tarlalarında ekinin bırakılabileceği, ancak ilkbaharda temizlenmediği takdirde yağmurun ekinlere zarar vereceği" uyarısı yapılıyordu.

Scientific Reports'taki makalenin baş yazarı Dr. Shaobai Huang; farklı buğday türleri üzerinde çalışarak, tarımsal sorunu tüm detayları ile incelemeye çalıştıklarını belirterek, buğday hücrelerinin içinde oksijen eksikliği ile başa çıkmanın yollarını aradıklarını söyledi.

Profesör Harvey Millar ise "Romalılar sorunu biliyorlardı ama tarlayı boşaltmaktan başka çözüm bulmaya çabalamadılar. Bugün bitkisel mekaniği anlayabilmemiz, en az 2000 yıldır farkında olunan tarımsal problemin çözülmesi açısından çiftçilere yeni umut vermektedir. Artık, amino asitlerin, bitkilerin oksijen eksikliğinde önemli brol oynadığını ve nasıl tepki verdiğini biliyoruz. Bu yeni araştırmaya dayanarak, çözüm bulabiliriz" dedi.

arkeolojikhaber.com