Tarihi han, hamam, cami, çeşme ve köprülerin yanı sıra geleneksel konakların bulunduğu tarihi kent, yerli ziyaretçiler ile Çin, Tayvan, Japonya, Almanya, İtalya ve Güney Kore gibi ülkelerden turistler geldi.
UNESCO Dünya Miras Listesi'nde en iyi korunan 20 kent arasında yer alan, tarihi konaklarıyla ünlü Karabük'ün Safranbolu ilçesi, geçen yıl nüfusunun 10 katı turisti ağırladı.
Süha Arın'ın yönetmenliğini yaptığı ''Safranbolu'da Zaman'' belgeseliyle 1977'de koruma ve turizm alanında ilk adımlarını atan, 17 Aralık 1994'te UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alındıktan bir yıl sonra turist ağırlamaya başlayan ve geçen 22 yılda 8 milyon 262 bin 792 ziyaretçi sayısına ulaşan ilçe, kültür turizminin cazibe merkezi haline geldi.
Tarihi han, hamam, cami, çeşme ve köprülerin yanı sıra geleneksel konakların bulunduğu tarihi kent, yerli ziyaretçiler ile Çin, Tayvan, Japonya, Almanya, İtalya ve Güney Kore gibi ülkelerden turistlerin akınına uğruyor.
Çinliler ilk sırada
AA muhabirinin Turizm Danışma Bürosu yetkililerinden aldığı bilgiye göre, 18. ve 19. yüzyıl ile 20. yüzyıl başlarında inşa edilen yaklaşık 2 bin geleneksel konakta, geçen sene başta İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Bursa ve Eskişehir olmak üzere çeşitli yerlerden 205 bin 144 turist konakladı.
Yüzlerce yıllık süreçte oluşan Türk kent kültürünün bugüne ulaşan en önemli yapı taşlarından olan ve ziyaretçilerine adeta ''zamanda yolculuk'' yaptıran 60 bin nüfuslu Safranbolu'ya, geçen yıl günübirlik ziyaretçilerle 615 bin 432 turist geldi.
Geçen yıl 81 ülkeden 32 bin 69 turisti ağırlayan ilçeyi en çok ziyaret eden yabancı misafirlerin başında, 14 bin 634 kişiyle Çinliler geliyor. Çinlileri 10 bin 504 kişiyle Tayvanlılar, bin 167 kişiyle Almanlar, 751 kişiyle İtalyanlar ve 612 kişiyle Japonlar izliyor.
Önceliğimiz zenginliklerimizi orijinal haliyle korumak
Karabük Valisi Mehmet Aktaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Safranbolu'nun, yerleşim düzeni ve yol-sokak-meydan yapısı gibi fonksiyonel özelliklerinin yanı sıra estetik unsurları bünyesinde barındıran bir kent olduğunu söyledi.
Mimari plan olmaksızın yapılan tarihi evlerin birbirinin önünü kapatmadığını ve çevreye saygılı tasarlandığını anlatan Aktaş, dünyada en iyi korunan 20 kent arasında bulunan ilçedeki turizm çalışmalarını dikkatli şekilde yürüttüklerini vurguladı.
İlçedeki tarihi zenginliklere önem vererek, bunu kuşaktan kuşağa aktardıklarını belirten Aktaş, şunları kaydetti:
"Amacımız, tarihi yapıları koruyarak yaşatmak. İçinde yaşayarak gelecek kuşaklara aktarmak. Yapılan çalışamalar neticesinde ilçemiz her geçen yıl önemli oranda turiste ev sahipliği yapıyor. Gelen turistlerimizi en iyi şekilde ağırlayıp, kültürel varlıklarımızı, değerlerimizi, örf ve adetlerimizi öğreterek gönderiyoruz."
Orijinal haliyle korunan eserler sayesinde ilçenin açık hava müzesi haline geldiğini ifade eden Aktaş, "Kaymakamlık, belediye, dernekler ve esnafımızla el birliği içinde projeler geliştiriyoruz. Dünyanın her köşesinde tanıtımlar yapılıyor. İlçede turist sayısını artırırken, en çok önem verdiğimiz konu ise korumacılık. Önceliğimiz zenginliklerimizi orijinal haliyle korumak." diye konuştu.
AA