Mimarisinde Karadeniz'in dalgalarından esinlenilen Samsun Müzesi Bakan Ersoy, Samsun milletvekilleri ve il erkanının katıldığı törenle hizmete açıldı.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, dün Samsun Müzesi'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, Samsun'a, kurtuluş meşalesinin yandığı bu topraklara çağdaş bir eser daha kazandırmış olmanın mutluluğunu yaşadıklarını vurguladı.
Mimarisinde Karadeniz'in dalgalarından esinlenilen Samsun Müzesi'nin şehre ve Samsunlulara hayırlı olmasını dileyen Ersoy, "Tabii Samsun deyince biliyoruz ki tarih ve kültür bu topraklarda çok köklü, çok derin. Şehrimiz, Hitit, Pers, Roma, Doğu Roma, Selçuklu ve Osmanlı gibi birbirinden eşsiz medeniyetlerin yönetimi altında daima önemli bir yerleşim yeri olmuştur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a attığı ilk adım, Türk milletinin nihayetinde Türkiye Cumhuriyeti ile taçlanacak istiklal ve istikbal yürüyüşünün de ilk adımı olmuştur." diye konuştu.
Bakan Ersoy, müzelerin yaşayan yerler olmasını istediklerini belirterek, modern müzecilik çalışmalarıyla ilgili şunları dile getirdi: "İstiyoruz ki müzeler tarihi ve kültürel eserlere sadece bakılıp geçilen yerler olmasın. Yaşayan, anlatan, iletişim kuran bir mekan olarak bilime, akademik çalışmalara ve sosyal hayata hizmet etsin, bunların ayrılmaz bir parçası olsun. İşte bu hedef doğrultusunda gerek ihya ettiğimiz gerekse yeni inşa ettiğimiz her bir müzemizi, tasarımından teknolojisine kadar çok yönlü kullanıma olanak sağlayacak, her kesimden ve her yaştan insanımızın ihtiyaç ve ilgisine cevap verecek, verimli olduğu kadar keyifli zaman geçirme imkanı sunacak bir konsepte kavuşturmaktayız. Bu çabanın, bu kararlılığın karşılığını da aldık, almaya devam ediyoruz. Yaklaşık 20 yılda müzecilik sahasında katettiğimiz muazzam mesafe, uluslararası alanda en saygın ödüllerle tescillenmiştir. Bugün müzecilikte öncü ve örnek alınan bir Türkiye var."
Müzeciliğin sadece inşa edilen binalarda eserlerin sergilenmesi olmadığını aktaran Ersoy, "Güvenlikten tanıtıma, en iyi şekilde yerine getirilmesi gereken bir sorumluluk zinciri var. Google 'Arts and Culture', 'Tarihi Eserlerin Kimliklendirilmesi', 'Hitit Tabletlerinin Yapay Zeka Yöntemi ile Okunması', 'Dijital Deneyim Müzeleri', 'Türk-İslam Dönemi Mezar Taşları ve Kitabeleri Ulusal Envanter Projesi' gibi prestij projeler bu sorumluluğu ne denli ciddiye aldığımızın birer göstergesidir." ifadesini kullandı.
Yaşayan müzelerin eserlerle dolup taşması için çalışmalar yaptıklarını vurgulayan Ersoy, "Müzelerimiz eserlerle dolup taşacak, ören yerlerimiz ülkemizin en önemli cazibe merkezleri arasında hak ettiği yeri alacaktır. Zira, kazıların 12 aya yayılması ve geleceğe miras projeleri ile Türk arkeolojisinin altın çağını başlattık. Bu alanda 60 yılda yapılanlara eş değer işi inşallah dört yılda yapacak, bu toprakların medeniyet zenginliğini, her bir parçasıyla gün yüzüne çıkaracağız." sözlerini sarf etti.
Bölgedeki tüm önemli eserler Samsun Müzesi'nde
Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müzesi'nin 19 Mayıs 1981'de hizmet vermeye başladığını, geçen 40 yıllık zaman zarfında artan eser sayısına karşılık veremez duruma geldiğini ve yeni bir müze inşa ettiklerini anlatan Ersoy, Karadeniz dalgalarından esinlenilen yeni müzenin mimarisinin 16. Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri programında, proje dalında ödüle layık görüldüğünü hatırlattı.
Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müzesinde sergilenen eser sayısı
Bakan Ersoy, müzeyle ilgili şu bilgileri paylaştı: "Bugün Karadeniz Bölgesi'nin en büyük müzesini Samsun'da hizmete açarak bu ihtiyaç en üst düzeyde karşılanmıştır. 15 bin metrekarelik bu eserin uygulama çalışmalarını Samsun Büyükşehir Belediyemizle imzaladığımız işbirliği protokolü kapsamında yürüttük. İçerisinde arkeolojik ve etnografik eserlerin sergilendiği salonlar, geçici sergi salonları, konferans salonu, kütüphane, çocuk müzesi, laboratuvar, idari ve ticari birimler ile depolar ve kafeterya yer alıyor. Bir yandan böylesi istisna bir yapı inşa edilirken bir yandan da eserlerin restorasyon ve konservasyon çalışmalarını gerçekleştirdik. Bu noktada, bölgedeki tüm önemli eserlerin bu müzede sergilendiğini ifade etmeliyim. Dolayısıyla Yeni Samsun Müzemiz bir bölge müzesi niteliği de taşımaktadır. Sergilenen eser sayısı 7 bin 165 adettir."
Yeni müzede Amisos Antik Kenti buluntuları ve Amisos Mozaiği, bronz atlet heykeli, Helenistik Çağa ait takılar, Klasik, Helenistik, Roma, Doğu Roma, Selçuklu ve Osmanlı döneminden eser gruplarının yer aldığını aktaran Ersoy, müzenin gerçekten görülmeye değer bir koleksiyon, tecrübe edilmesi gereken bir kültür ve tarih yolculuğu sunduğunu belirtti.
Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müzesi bir ay boyunca ücretsiz ziyaret edilebilecek
Ersoy, "Müzenin etnografya bölümü ise Selçuklu Dönemi mezar taşlarını, Osmanlı Dönemi'ne ait kervansaray, han ve medrese modellerini, mutfak, hamam ve giyim-kuşam kültürünü, takı sanatını ve Milli Mücadele dönemini içeren koleksiyonuyla Türk kültür ve tarihine eşsiz bir kapı açmaktadır. Şehrimize mimarisiyle, teşhir ve tanzim uygulamalarıyla ve zengin koleksiyonuyla yeni bir cazibe merkezi kazandırılmıştır. Bir ay boyunca ücretsiz ziyaret edilebilecek olan Yeni Samsun Müzesi'nin Samsun'un tarihine, kültürüne ve sosyal hayatına en iyi şekilde hizmet etmesini temenni ediyorum." dedi.
Vali Orhan Tavlı, Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan ve Mehmet Muş ile Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir de birer konuşma yaptı.
Konuşmaların ardından Bakan Ersoy ve protokol üyeleri, müzede inceleme yaptı ve ardından açılış kurdelesi kesildi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Samsun Turizm Master Planı Basın Lansmanı'na kaıldı
Bakan Ersoy, Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müzesi açılışın öncesinde Panoroma Müzesi'ni ziyaret etti ve Samsun Büyükşehir Belediyesi Çok Amaçlı Salon'da düzenlenen Samsun Turizm Master Planı Basın Lansmanı'na katıldı.
Burada yaptığı konuşmada Ersoy, 2021 yılında, bütün paydaşlarla istişare ederek Türkiye Turizm Ana Planı'nı güncellediklerini, Türk turizmi için atılacak her adımın bu plana uyumlu olması gerekliliğini ortaya koyduklarını vurguladı.
Sunumu yapılan Samsun Turizm Master Planı'nın bu anlamda çok değerli bir çalışma olduğunu belirten Ersoy, planın her şeyden önce küresel ve bölgesel turizm değişimleri ile eğilimler doğrultusunda şekillendiğini vurguladı.
Turizmde yerel yönetimlerin her şeyi Bakanlıktan beklemesini doğru bir yaklaşım
olarak görmediğini ifade eden Bakan Ersoy, şunları dile getirdi: "Eğer söz konusu bölgenin bütün potansiyelini bir faydaya dönüştürmek istiyorsanız tarım, gastronomi, geleneksel sanatlar gibi yöresel zenginliklerin tanıtılması ve değerlendirilmesinden tutun da kültü varlıklarının korunması, altyapı ve çevre düzenleme çalışmaları yanında doğru ve sağlıklı yapılaşmanın gerçekleştirilmesi, doğal zenginliklerin koruma kullanma dengesi gözetilerek ekonomiye kazandırılması, doğru ve sürdürülebilir istihdam imkanlarının sağlanması gibi birçok politikanın uygulanması gerekiyor. Hemen hepsi belediyelerimizin yetki ve görev sahası içinde. Elbette Bakanlık olarak biz daima belediyelerimizin yanındayız. Bugüne kadar gerek sorumluluklarımız çerçevesinde gerekse bizim görevimiz olmasa da ihtiyaç hasıl olduğunda belediyelerimizden desteğimizi esirgemedik. İnşa edilen eserler, yatırımlar ve ödenekler ortada."
Ersoy, göreve geldikleri günden itibaren en önemli hedeflerinden birinin Türk turizmini 12 ay boyunca hareketli kılmak ve 81 ilin kendi zenginlikleriyle bu hareketin öznesi yaparak
turizmden hak ettikleri payı almalarını sağlamak olduğunun altını çizdi.
Tanıtımdan, gastronomi ve arkeolojiye kadar bölgeleri ve illeri sahip oldukları zenginliklerle ulusal ve uluslararası turizm vitrinine çıkardıklarını belirten Bakan Ersoy, 81 ilde "İl Tanıtım ve Geliştirme İşbirliği Protokolleri" imzalandığını, program kapsamında oluşturulan İl Tanıtım ve Geliştirme Kurullarının valilik başkanlığında faaliyet gösterdiğini aktardı.