Samsun'da geçen yıl keşfedilen 5. yüzyıla ait Bizans mozaiğinin restorasyon ve konservasyon çalışmaları sürüyor. Yunan ve Roma sanatı özelliklerini barındıran taban mozaiğinin Samsun'da açılış hazırlıkları süren Yeni Arkeoloji Müzesine taşınması planlanıyor.
Samsun'un Atakum İlçesi Çatalçam Mahallesi Cemaller Mevkiinde geçtimiz yıllarda ortaya çıkan dikdörtgen planlı mekan kalıntısındaki mozaiğin kurtarma kazısı Samsun Müze Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilmişti.
Samsun'da açılış hazırlıkları süren Yeni Arkeoloji Müzesinde sergilenecek eserler arasında yer alan 1500 yıllık Bizans mozaiğinin restorasyon ve konservasyon çalışmaları tamamalandıktan sonra, nakli gerçekleştirilecek.
Mozayiğin ortaya çıkarıldığı Cemaller Mevkiindeki muhtemelen bir Kilise kalıntısı olduğu tahmin edilen dikdörtgen planlı mekana ait duvarın genişliği 80 santimetre, ölçülebildiği kadarıyla uzunluğu 6 metre 20 santimetre. ve yüksekliği 45 santimetreydi.
Temel duvarı, yaklaşık 10-20 santimetre ebatlarında doğal taşlarla oluşturulmuş ve yer yer taş aralarına kiremit kırıkları yerleştirilmişti. Taş ve kiremitlerin aralarında da harç bulunmaktaydı.
15 METREKARELİK MOZAİK
Uluslararası Amisos Dergisi'nin 2017 tarihli 2. cildinin 3. sayısında yayınlanan Orhan Alper Şirin imzalı “Amisos Teritoyumunda Bir Mozaik Kazısı” makalede yer alan bilgilere göre; mekan kalıntısının sınırlarının belirlenmesinden sonra mekandaki mozaiğin yüzey temizliği gerçekleştirilirken keşfedilen kesme küp taşlar şeklindeki tesseralarla işlenmiş mozaik bir taban uygulaması.
Ölçülebildiği kadarıyla yaklaşık 2.85x5 metre ölçülerinde olan mozaik ortalama 15 metrekarelik alanı kapsayan dikdörtgen formda.
Sıkıştırılmış toprak üzerine yerleştirilmiş avuç içi büyüklüğünde taşlar ve yer yer kiremit kırıklarıyla ilk katman oluşturulmuş. Katmanın üzerinde kiremit parçacıkları içeren kireç bazlı bir de harç katmanı bulunuyor. Tesseralar da yüzey seviyesindeki yatak harcı üzerine yerleştirilmiş.
MOZAİK ÜÇ ADET PANODAN OLUŞUYOR
Mozaik genel olarak üç adet panodan ve panoları çevreleyen bordürden oluşmakta. Panolar ve bordürdeki geometrik ve bitkisel motifler kırmızı, yeşil, siyah, sarı ve beyaz olmak üzere renkli tesseralar kullanılarak işlenmiş.
Mozaiğin güneybatısındaki ilk pano içerisinde karşılıklı olarak işlenmiş altıgen motifler ve ortalarında da kare motifleri bulunmakta. Motifler altı sıra yatay ve altı sıra dikey olarak birbirlerine bağlantılı öbekler şeklinde işlenmiş.
Ortada yer alan ikinci pano1 metre 85 santimetre genişliğinde ve 1 m 92 cm uzunluğunda ve ortasında çok az kısmı kalmış yuvarlak bir bant motifi bulunmakta. Bantın hale motifini simgelediği sanılıyor. Hale içinde yer alan yazının sadece “I” harfi okunabilmekte. Bu motifin çevresinde 45x45 cm. ölçülerinde kare formlu panolar sekizgen olacak şekilde yerleştirilmiş.
İKİ PARÇADA PRİMA ÜÇ PARÇADA SÜLEYMAN MOTİFİ BULUNUYOR
Kare panolardan üçü tamamen, ikisi yarıya dek tahribata uğramış. İkisinde prizma motifi, üçünde Süleyman Düğümü motifi yer almaktadır. Panonun köşelerinde 25x80cm. ölçülerinde ikisi tahribe uğramış ve sağlam olan ikisinde de çapraz tarama ve buğday motifi işlenmiş eşkenar dörtgen panolar bulunmakta.
Kare ve eşkenar panoların aralarındaki boşluklara da çeşitli geometrik motiflerin işlendiği üçgen panolar yer almakta.
ÜÇÜNCÜ PANODA TAHRİBAT BÜYÜK
Mozaiğin kuzeydoğusunda yer alan üçüncü panonun neredeyse tamamına yakını tahribata maruz kalmış olduğundan panoda işlenen motif tespit edilemedi. Birbirlerine paralel, 5 santimetre, ara ile sıralanmış her üç pano 50 santimetre genişliğinde bordür ile çevrili. Bordür içerisinde dalgalı olarak uzanan sarmaşık dalı ve dal hizasında oluşan boşluklarda da sarmaşık yaprakları işlenmiş.
Yunan ve Roma mozaik sanatı özelliklerini barındıran taban mozaiği Erken Bizans Dönemi’nin M.S. 5. yüzyılına işaret etmekte olup mekan kalıntısı da bir kilisenin varlığını ön plana çıkarmakta.
Atakum’un Çatalçam Mahallesi’nde yer alan kilise kalıntısı, kentte M.S. 5. yüzyıla ait en erken kilise örneğini göstermesi açısından ve ayrıca taban mozaiği de Amisos’un diğer mozaik örnekleriyle benzer işlenişte olmasıyla bir etkinin varlığını ortaya koyması açısından önemli yere sahip.
Zülfikar Emin - Arkeolojikhaber.com