Kültürel yapıları ve doğal güzellikleriyle saklı kalmış Giresun'un Şebinkarahisar ilçesi, tercih edilen turizm noktaları arasındaki yerini almaya başladı.
Karadeniz ve İç Anadolu'nun bağlandığı güzergahta yer alan Şebinkarahisar, tarihi Meryem Ana Manastırı, Tamzara Mahallesi, kale gibi kültürel değerlerin yanı sıra Silbehan Göleti ve Çağlayan Şelalesi'nin aralarında bulunduğu birçok doğal güzelliği barındırıyor.
Kayadibi Mahallesi'nde kayalık bir tepedeki doğal mağarada inşa edilen Meryem Ana Manastırı, yaz boyunca ziyaret edilebiliyor. Geçmişte Ortodoks Rumlar tarafından kullanılan manastır, yerli ve yabancı turistlerden ilgi görüyor.
Tarihi Tamzara Mahallesi ise kültürel ve doğal güzellikleriyle biliniyor. Restore edilen evleriyle ziyaretçilerine Anadolu'nun kültürünü hissettiren Tamzara, asırlık dokuması ve havasıyla da ilgi çekiyor. Bunların yanı sıra Tamzara'daki Silbehan Göleti, mahallenin doğal güzelliğini ön plana seriyor.
Çağlayan köyü sınırları içindeki Çağlayan Şelalesi, kayalık alanın ortasından 50 metreden dökülüyor. İlkbaharda karların erimesiyle su seviyesi artan şelale, bu dönemde doğaseverlerin ilgisini çekiyor.
Pontus, Roma, Bizans, Selçuklu, Mengücekli ve Osmanlı dönemlerinde önemli bir nokta olan Şebinkarahisar Kalesi de ilçeye gelenlerin ziyaret ettiği yerler arasında.
Şebinkarahisar Belediye Başkanı Şahin Yılancı, AA muhabirine, binlerce yıllık tarihi olan, geçmişte birçok medeniyete ve kültüre ev sahipliği yapmış, farklı din ve dillerin bir arada yaşadığı önemli bir ilçe olduklarını söyledi.
Şebinkarahisar'ın Osmanlı'ya sancak beyliği yapmış, Cumhuriyetin kuruluşuyla 1923-1933 yıllarında il olmuş önemli bir şehir olduğunu belirten Yılancı, tarihten kalan eserlerin korunması, turizme kazandırılması noktasında gerek yerelde gerekse merkezi hükumetle birçok projeyi hayata geçirdiklerini aktardı.
Yılancı, restore edilen Meryem Ana Manastırı'nın önemine değinerek, "Yine Behramşah Camisi adeta bu bölgenin ilk tapusu gibi, Fatih Camisi, Kurşunlu Camisi bunların hepsinin restorasyonları yapıldı. Mimarisiyle korunan evlerimiz, hanlarımız, hamamlarımız görülmeye değer. Yine şu anda inşaatı devam eden taşhanların da bu yıl itibarıyla restorasyonu tamamlanacak." dedi.
- "Aslında burası saklı bir şehir gibi"
İlçenin temiz havası ve doğasıyla da ön plana çıktığına dikkati çeken Yılancı, şöyle devam etti:
"Hepsini üst üste koyduğunda aslında burası saklı bir şehir gibi. Çok göç almayan bir yer, eserlerin korunması ve mimarinin de hala sürdürülebiliyor olması turizm açısından önemli. Bunların da altyapısını oluşturuyoruz, kent meydanı, tarihi kalemize çıkan yol, Fatih Camisi, Atatürk Evi'ndeki yapılan çalışmalar. Tüm bunların turizme kazandırılması noktasında bir aşamaya geldik, pandemiyle bu yavaşlamıştı ama aşılama oranlarının istenilen seviyelere ulaşmasıyla aslında turizm de canlanmaya başladı, bu da son derece önemli."
Şahin Yılancı, bu sezon Kovid-19'a karşı aşılamayla birlikte ziyaretçi sayısında artış yaşandığını kaydederek, son yıllarda Anadolu'da şehirlerde turizmin ön plana çıkmasıyla kendilerinin de paylarını almaya başladıklarını söyledi.
Ulaşım yollarında devam eden çalışmalarla bunun daha da artacağına inandıklarını dile getiren Yılancı, turizm noktasında Şebinkarahisar'ın geleceğini parlak gördüğünü sözlerine ekledi.
Tamzara Mahallesi'nde yemek üzerine aile işletmeciliği yapan Suna Dinçer ise geçen yıla oranla daha iyi bir sezon geçirdiklerini ifade ederek, "Aşılama sonrası insanlar sanırım kendilerini daha güvende hissediyor, bu sene yabancı yüz daha çok gördük, daha da iyi olacağını düşünüyorum." diye konuştu.
Tamzara Mahallesi'nde ailesiyle vakit geçiren Fatih Şardağ da "nefes" almak için Tamzara'ya geldiklerini anlatarak, "Şebinkarahisar gerçekten tarihi bir yer, kültürü olan bir yer. Havası da sahile göre daha rahat, yazlık bir iki hafta gelip zaman geçirme açısından rahat bir yer. Sahilde nem dolayısıyla hareket edebilmek biraz zor ama burada kuru hava daha iyi. Değişiklik olması açısından iyi bir alternatif." ifadelerini kullandı.
AA Gültekin Yetgin