Sözde arkeologların defineciler derneğine tepkisini konu edinen haberle bir kez daha medya üzerinden reklam yapma şansı verilen arsız dedektör satıcısı, resmi makamlarla dalga geçercesine kulağa hoş gelen bir yığın cilalı söz arasında yüzsüzce gerçek emellerini itiraf etti: Biz altın avcısıyız.
DÜNYANIN HİÇ BİR YERİNE DEFİNECİLER BU KADAR ARSIZ DEĞİL
"Mezar Soyguncuları", "ölü soyucular" olarak adlandırılan defineciler tarihin hemen her devrinde ve neredeyse yeryüzünün her yerinde vardılar, varlar! Her çağda başa belaydılar hâlâ da öyleler...
Dünyanın her yerinde resmi güçler ve yasa uygulayıcıları; kâh çaresizlikten umut avcılığına çıkan cahil, kâh kendine acındıran taşra kurnazı vurguncu, kâh tarihi eser ve antika pazarlayan organize ve eli kanlı çetelerin oyuncağı gözünü para hırsı bürümüş definecilerle baş etmekte zorlanıyor.
Ancak muhtemelen dünyanın hiç bir yerine defineciler Türkiye'deki kadar pervasızca arkeolojik sit alanlarına iş makineleri ile dalamıyor, elini kolunu sallayarak tarihi ve turistik öneme sahip anıtları patlayıcılar ve iş makineleri ile tahrip edemiyor hele de kanun adamları peşindeyken yasal dernek kuramıyorlar....
Bizde resmi makamlar sessizliğini sürdüredursun asıl işi definecilere dedektör satarak para kazanmak olan uyanık bir tüccar fiiliyatta yasal suç olmasına rağmen definecilik konulu dernek kurabiliyor, sırtlarından para kazandığı defineciler adına demeç verebiliyor. Ki o definecilerin Türkiye'nin tarihi, kültürel ve arkeolojik anıtarını, eserlerini bir kaç altın uğruna parçaladığına dair gazetelerde her yıl binlerce haber yer alıyor...
CAMBAZA BAK!
Türkiye'de yasal defineciliğin sınırları da, dedektör satışlarının hangi ruhsatlarla yapılabileceği de açık ve net. Hatta dedektörlerin bu kadar kolay satılabilmemesi için yeni düzenlemeler isteniyor.
Buna rağmen definecilere dedektör satarak yasal açıdan suç işleyen, dedektörle defineciliği özdeşleştirerek suçunu katmetlendiren dedektör pazarlamacısı, üstüne üstlük kendisini akıl verecek ve çözüm üretecek makam gibi pazarlamaktan geri kalmıyor.
SORGULANMAK BİR YANA ŞOV YAPMA ŞANSI DA VERİLİYOR
İşin daha da ilginci çoğu insan "ne zaman sorgulanacak" diye beklerken arsız dedektör satıcısı medyada kendi reklamını yapacak haberlerde boy göstermeyi de başarıyor.
Üstelik defineci yüzsüzlüğünün zirveye çıktığı sözde arkeologların definecilere tepkisini yansıtan haber, yıllarca tarihi eserleri talan edenlerle mücadele veren haberlere imza atmış Ömer Erbil imzalı tarihi, kültürel ve arkeolojik hassasiyete haberlerin yer aldığı gazetede yayınlanıyor.
Hürriyet, İdris Emen imzalı "Arkeologları çıldırtan dernek" başlıklı haberi ile sözde arkeologların tepkisini haberleştirirken, defineciler adına dernek kuran dedektör tüccarının reklamını yapmak gafletine düşüyor.
Arsız dedektör tüccarı da fırsattan istifade milyonlarca lira verse yağamayacacağı reklam fırsatını tepe tepe kullanıyor.
HASSASİYET ÖNEMLİ
Bu sene gerek 12- 14 Nisan tarihlerinde HERITAGE İSTANBUL Restorasyon, Arkeoloji ve Müzecilik Teknolojileri Fuarında, gerekse 07-11 Mayıs tarihleri arasında Çanakkale'e gerçekleştirilen 40. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumunda defineci kaygısı ön plandaydı.
Heritage İstanbul fuarında arkeolojikhaber.com adına definecilik konusunda açıklamalarda bulunan koordinatörümüz Yaşar İliksiz, "definecilik olayı; sanıldığı gibi bir kaç gariban umut avcısı, Kazma Kürek Bill gibi hastalıklı meraklı ruhlar ya da mafyoz görünümlü mahalli çetelerle sınırlı değil. Definecilik daha ziyade zengin, arkası yasal ve siyasi olarak güçlü aktörlerin rol oynadığı, çoğu eli kanlı güçlerce desteklenen, global çapta örgütlenmiş zihniyetlerin işi. Emperyalist zihniyetler; gerek sanatsal, gerek tarihi, gerekse siyasi mühendislikle, 3. dünya ülkelerini köklerinden kopartmak ve şuursuzlaştırmak için defneciliği özendiriyor ve onlar vasıtası ile tarihi köprüleri yok ederek toplumu şuursuzlaştırıyorlar" diyerek konunun sanıldığından daha vahim olduğunu ifade etmişti.
Arkeolojikhaber.com olarak, her biri gündem oluşturacak yaklaşık bir düzine arkeolojik keşfi haberleştirmedik. Çünkü bu muhtemel ülkenin kültürel, tarihi ve turistik hazinesinin, arkeolojikalanlardan çalınması ve definecilerce talan edilmesinden endiş eden kıymetli arkeologlarımızın ricalarını kıramadık.
"Lütfen bunu haber yapmayın, arkelojik kazı alanını koruyacak gücümüz yok" ricalarını kıramadık. Çünkü haberler kaç bin okunma sayısına ulaşırsa ulaşsın, tek bir tarihi çakıl taşın dahi definecilere yem edilemesinden önemli değildi.
Aynı hassasiyeti paylaşan ve sırf arkeologlarımızın korkularını haklı çıkarmamak için pek çok "bomba haberi" "şimdilik dursun" diye haberleştirmeyen habercilere lafımız yok. Ama definecilere çanak tutan, onlara reklam şansı veren haberlere tepkiliyiz. Bu haberleri iyi niyetli şekilde "gaflet" olarak yorumluyoruz. Ancak haberlerin kaleme alınmasında zerre kadar "akçalı hesaplar" rol oynuyorsa "hıyanet" olduğunun da altını çiziyoruz.
SÖZ KONUSU HABERDE ARKEOLOGLAR NE DEDİ?
Arkeologlar Derneği Genel Başkanı Dr. Soner Ateşoğulları: Anadolu’nun kültür mirasını kaçak kazılarla tahrip etmek için dernek kurulması ve buna devletin onay verilmesini garipsiyoruz. Böyle bir derneğe izin verilmemesi lazım. Amacı dedektör satmak olan bir dernek ne derece kültür varlıklarını korumaya yönelik bir yaklaşım sergileyebilir ki. Dedektör, Anadolu’nun kültürel mirasını tahrip etmek için kullanılan bir araç. Devletin dedektör kullanımını ya çok sınırlandırması ya da tamamen yasaklaması lazım.
Patara Kazıları Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Havva İşkan Işık: Böyle bir derneğin kurulması kaçak defineciliğe özendirir. Bu derneğin kurulmasına izin verilmemeliydi. Kaçak kazılar ülkemizin kültürel mirasını tehdit eden en büyük tehlikedir. Dedektörlerin Türkiye’ye girişi ve satışı derhal yasaklanmalıdır. Kaçak kazıcılara ve işbirlikçilerine verilecek cezaların çok yüksek ve caydırıcı olması lazım.
ARSIZ DEDEKTÖR PAZARLAMACISI NE DEDİ?
Dedektör şirketi sahibi ve meşrutiyeti tartışılan derneğin sözde başkanı Uğur Kulaç adlı pazarlamacı ise geçtimiz aylarda Habertürk ekranlarında zırvaladığı sözleri adeta kendisi söylememişcesine akıl verici söylemler kullanarak, süslü sözlerle kaçak kazıları haklı gösteriyor ve "Kaçak kazılarla defineciliği birbirine karıştırmamak lazım. Biz defineciyiz. Altın avcısıyız" itirafında bulunuyor.
RESMİ KURUMLAR NEDEN SEYİRCİ?
Arkeolojikhaber.com olarak; arkeolojik ve tarihi alanları uykularını ve gerektiğinde canlarını hiçe sayarak ellerinden geldiğince ve yasaların tanıdığı imkanlarla korumak adına definecilere göz açtırmayan emniyet mensuplarının çabalarını hiçe sayan bu tarz girişimlere, devletin resmi kurumlarının daha ne kadar seyirci kalacağını merak ediyoruz.
Ülkenin ve toplumun tarihi kökleriyle bağlarını kopartarak halkın şuursuzlaşmasını amaçlayan emperyalist destekli eylem, söylem ve oyunların deşirfe edilmesi gerekirken, onların ellerini ovuşturmasını sağlayan "defineci örgütlenmeler"in seyrediliyor olması endişe veriyor.
arkeolojikhaber.com