Antalya Korkuteli’nde Selçuklu beylikler dönemine ait yaklaşık 800 yıllık Alaaddin Cami restorasyonu sırasında taş ustalığının eşsiz örneklerinden Taç Kapı harap edildi. Taç Kapı’nın yerine fabrikasyon taşlarla bambaşka bir yapı kondu.
Tarihi cinayetin acı öyküsüne geçmeden önce arka plan bilgilerini pekiştirmek için Ömer Erbil imzalı 13 Ocak 2016 tarihli "Bu kez Antalya'da restorasyon skandalı" başlıklı haberine göz atalım.
Antalya Korkut- eli’nde Selçuklu dönemi stilinde yapılan yaklaşık 800 yıllık Alaaddin Camisi restorasyonu sırasında Divriği Ulu Cami Darüşşifası’na benzer taç kapı yıkıldı.
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce Antalya Korkuteli’ndeki yaklaşık 800 yıllık Alaaddin Camisi’nin devam eden restorasyonunda taş ustalığının en nadide örneklerinden taç kapının statik yapısının güçlü olmadığı gerekçesiyle numaralandırılarak söküldüğü ileri sürüldü. Ancak şantiyede görülenler hiç de öyle olmadığı yönündeydi. Taç kapıya ait taş parçaları kırılmış halde etrafa dağılmıştı.
Restorasyonu yerinde incelemek için yeniden Antalya’nın Korkuteli ilçesine gittik. Tarihi caminin kapısında hummalı bir çalışma devam ediyordu. Fabrikasyon küfeki taşları ile restorasyon kriterleri ile uzlaşmayan biçimde duvarların yükseldiğini gördük. Eşsiz güzellikteki Taç Kapı’dan eser kalmamış. Sanat tarihi açısından tarihi kapıya değer kazandıran bezemelerin ve motiflerin pek çoğu artık yok. Statik gerekçeyle sökülüp yeni taşlarla sil baştan inşa edilen kapının orijinalliği tamamen kaybolmuş.
Geçtiğimiz günlerde ismini vermek istemeyen bir okuyucumuz tarihi caminin literatüre giren taç kapısının yok edildiğini duyurdu. Yerinde görmek için Antalya’nın Korkuteli ilçesine gittim. Gördüğüm manzara korkunçtu. Şantiye alanına çevrilmiş tarihi camide çalışanlar olmadığı gibi bir bekçi de yoktu. Selçuklu sanatının en nadide eserleri arasında yer alan taç kapıya ait olduğunu düşündüğüm taşlar etrafa saçılmıştı. Bazı taşların üzerinde numaralar bulunuyordu. Ancak koruma amaçlı tek bir önlem yoktu.
KURUL KARARIYLA SÖKÜLDÜ
Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Bakır göreve yeni getirildiğini ancak hemen araştıracağını söyledi. Kısa süre sonra da dönüş yaptı. Bakır, restorasyon projesinin taç kapının numaralandırılarak sökülüp güçlendirilmesi yönünde önceki kurulun kararı olduğunu söyledi. Restorasyon projesinin mimarı Mehmet Emin Yılmaz ile görüştüm. Yılmaz, tüm duvarların statik incelemesinin yapıldığını, taç kapıdaki taşlardan numuneler alındığını ve sökülerek güçlendirmeye karar verildiğini, nitelikli taşların depoya kaldırıldığını belirtti.
Vakıflar Antalya Bölge Müdürlüğü yetkilileri ise restorasyon projesinin Antalya Koruma Kurulu’nun denetiminde ve kurul kararına uygun şekilde devam ettiğini, kış şartlarından dolayı restorasyona ara verildiğini belirtti. Vakıflar Genel Müdürlüğü yetkilileri ise restorasyon projesinden rahatsız olduklarını ancak koruma kurul kararının ellerini bağladığını, kurulun taç kapıyı sökerek güçlendirme kararı olduğunu belirttiler.
ÖZGÜNLÜĞÜ GİTTİ
Uzmanlar strüktür sağlamlaştırma yapılması gerektiğinin altını çiziyor. Yıkılmamış, tamamen yok olmamış ve statik problemi olan yapıların sökülüp tüm özgünlüğünün bozulması kabul edilebilir bir durum değil. Uzun yıllardır statik problemi yaşayan Sivas Divriği Darüşşifası’nın sökülerek yeniden yapılması bugüne kadar kimsenin aklından bile geçmedi. Strüktür sağlamlaştırma yöntemi ile taç kapının özgünlüğü bozulmadan restorasyona devam edilmeli, etrafı güçlendirilmeliydi. Restorasyonda yeniden yapma kolaycılığına kaçılmamalıydı...
Şimdi gelelim bugüne;
***
Hürriyet Gazetesinden Ömer Erbil'in haberine göre; tarihi cinayetin acı öyküsü şöyle:
UNESCO’LUKTU
Taş ustalığının en nadide örneklerinden olan Taç Kapı bilimsel literatüre girmeyi başarmıştı. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne giren Divriği Darüşşifası’ndaki Taç kapıya benzerliği ile dikkat çeken yapı Prof. Dr. Ahmet Çaycı’nın 1994 yılında yazdığı doçentlik tezinde, “Anadolu Selçuklu sonrası ortaya çıkan ve yeni bir arayış içindeki bölgesel hüviyetteki beyliklerin sanat denemesinin nadir örneklerinden biri” olarak nitelendiriliyor.
YENİDEN İHALE
Hürriyet 13 Ocak 2016 tarihinde “Antalya’da restorasyon skandalı” başlığı ile Beylikler dönemine ait 800 yıllık orijinal Taç Kapı’nın sökülerek, taşlarının gelişigüzel etrafa atıldığını ve başında bir görevli bile olmadığını duyurmuştu.
Tarihi kapıya ait taşların parçalanmış vaziyette yığınlar halinde gelişigüzel etrafa dağıldığını görüntülemişti. Kaderine terk edilen tarihi yapıyla ilgili haberden sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü soruşturma açmış, Antalya Koruma Kurulu’nun kararıyla kapının söküldüğünü, nitelikli taşların numaralandığını ve depoya kaldırıldığını savunmuştu. Ancak restorasyonu yapan firma işten el çektirildi. Mart ayında da Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğü ‘‘Alaaddin Camisi Onarımı ve Çevre Düzenleme (Portal Kapı ikmal işi)” adı altında yeni bir ihale düzenledi. 14.01.2018 tarihine kadar bitirilmesi şartıyla 480 bin liraya ihaleyi Boyut Grup Restorasyon şirketi aldı. Koruma Kurulu’nca onaylanan proje ile kapı yeniden ayağa kaldırılmaya başlandı.
Restorasyonu yerinde incelemek için yeniden Antalya’nın Korkuteli ilçesine gittik. Tarihi caminin kapısında hummalı bir çalışma devam ediyordu. Fabrikasyon küfeki taşları ile restorasyon kriterleri ile uzlaşmayan biçimde duvarların yükseldiğini gördük. Eşsiz güzellikteki Taç Kapı’dan eser kalmamış. Sanat tarihi açısından tarihi kapıya değer kazandıran bezemelerin ve motiflerin pek çoğu artık yok. Statik gerekçeyle sökülüp yeni taşlarla sil baştan inşa edilen kapının orijinalliği tamamen kaybolmuş.
DÖNÜŞÜ YOK
Uzmanlar yıkılmamış, tamamen yok olmamış ve statik problemi olan yapıların sökülüp tüm özgünlüğünün bozulmasının kabul edilemez olduğunu belirterek, strüktür sağlamlaştırma yöntemi ile Taç Kapı’nın özgünlüğü bozulmadan restorasyon yapılıp, etrafı güçlendirilmesi gerektiği görüşünde. Ancak mevcut durumda tarihi kapı giderilemeyecek bir tahribata uğramış durumda.
SÖKERKEN PARÇALADILAR
Restorasyon görevli ustabaşı inşaat çalışmasını şöyle anlattı: ‘‘Çok kötü sökülmüş. Hatta sökülme bile denemez parçalanmış. Taşları aşağıdaki mahalleden bile topladık. Gelişigüzel atılmışlar. Bazılarına numara konmuş ama yapboz gibi bulamıyorsun.
Kapının taşlarını yol kenarına yığmışlar sonra belediye yol çalışması yapınca çoğu kaybolmuş. Bu kapının sökülme şekli de yanlış. Şimdi bulabildiğim taşları yerine koyuyorum. Bulamadıklarımı da yeniden şekil verip üstüne diziyorum. Ancak bu kadar olur. Yarıdan fazlası yok.’’